Google Play Store
App Store

Arnavutköy’de polis zoruyla evlerinden atılan yurttaşlar, tapuların ellerinden alınmasına itiraz etti. Mahkemeye sunulan dilekçede, imar uygulamasının hak kayıplarına neden olduğu belirtildi

"Arazilerimizi kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz"
BirGün

Ebru ÇELİK  

İstanbul Arnavutköy’de belediye ile yurttaşlar arasında parsel tartışması sürüyor. Haziran ayında polis zoruyla evlerinden çıkarılan ve gözaltına alınan yurttaşlar, bugün İstanbul Bölge İdari Mahkemesi’ne dilekçe verdi. Mahkeme önünde açıklama yapan bölge halkı, tapularına ve hisselerine el konulduğunu belirtti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yetki verdiği AKP’li Arnavutköy Belediyesi Bolluca Deresi ve Yakın Çevresi ile İmrahor Mahallesi Revizyon uygulaması İmar Planlarını askıya çıkardı.

İmar-18 uygulamasıyla hazırlanan imar planlarıyla, vatandaşların arazileri kendilerine haber verilmeden arsa statüsüne çevrildi. 2022’de rezerv alan ilan edilen bölgedeki imar-18 uygulamasıyla arsaların yüzde 45’ine devlet tarafından el konuldu.

HABER VERİLMEDİ

Evleri yıkılan, hisselerine el konarak Katarlılara satılmasına tepki gösteren bölge halkı bugün konuya ilişkin dilekçe verdi. İstanbul Bölge İdari Mahkemesi önünde toplanan yurttaşlar basın açıklaması düzenledi Açıklamada, mahallede yıllarca bir arada yaşayanların evlerine ve mülklerine el konulmasının yanı sıra, belediyenin halka bilgi vermeden bu düzenlemeleri yaptığı vurgulandı. Ayrıca, bu uygulamanın rant odaklı olduğu ve halkın çıkarlarını göz ardı ettiği ifade edildi.

Açıklamada belediyenin seçim öncesi ‘imar gelecek’ söylentileri hatırlatılırken, “Uzun bir süre de bu ‘yalana’ inandık. Bu uygulamanın hak sahiplerini kapsamadığını uygulamanın detaylarına baktığımızda anladık. Belediye halkın haberi olmayan bu uygulama ile yıllardır biz hak sahiplerini hiçe saymakta. Barınma hakkımız elimizden alınmakta” ifadeleri kullanıldı.

İTİRAZLAR REDDEDİLİYOR

BirGün’ün’e konuşan tapu hissesinin elinden alındığı yurttaşlardan Kazım Uğurlu, belediyenin, ev sahiplerinin imar haklarını askıya aldığını ve itiraz edenlerin reddedildiğini söyledi. Uğurlu, “Bizler imar talep ediyoruz, ancak bu talep sadece kendimiz içindir. Zenginlerin ve yabancı yatırımcıların menfaatleri için değil” dedi. Kendi yaşadığı mağduriyeti aktaran Uğurlu, “1200 metrekare olan arazimin 510 metrekarelik kısmına el koydular. Kendi tapumun neden verilmediğini anlayamıyorum. Tapuma tanımadığım kişilerin nasıl ortak olabildiğini bilmiyorum. Bu imar düzenlemelerinin halkın çıkarlarını koruması gerekir. Ama görüyoruz ki, İstanbul Havaalanı'na yakın bölgemizi zenginlere verecekler” diye konuştu.

Davayı yurttaşlar adına takip eden avukatlardan Duygu Eroğlu ise şu ifadeleri kullandı: “Barınma hakkı anayasal bir haktır. Anayasayı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni tanımayan düzenlemelere karşı yan yana mücadele edeceğiz. Yoksul halkın alın teriyle, verdiği emekler sonucunda aldığı evi bile çok görenlere karşı mücadele etmeye hazırız, gönüllü avukatlar olarak halkın yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.