İran’da eylemler ‘Kanlı Kasım’ olarak da bilinen protestoların yıldönümünde insan seline dönüştü. BirGün TV’ye konuşan İran Uzmanı Keskin, “Protestolar kendisini ve kalıcılığını ispatladı. Eylemler güçlenerek sürer” diyor.

Arif Keskin, İran'daki eylemleri değerlendirdi: Öfke dinmeyecek

Yaren ÇOLAK

İran’da Mahsa Amani’nin molla rejimi tarafından katledilmesiyle başlayan protestolar, iki ayı aşkın süredir devam ediyor. Eylemler 2019'da benzin fiyatlarına yapılan zammın ardından patlak veren ve yüzlerce kişinin öldürüldüğü Kanlı Kasım protestolarıyla birleşirken 1979 İslam Devrimi'nden bu yanaki en geniş kapsamlı gösteriler ortaya çıktı.

BirGün TV’nin konuğu olan İran Uzmanı Arif Keskin, eylemlerin nereye evrileceğini, meydanlara çıkanların ne istediklerini ve bu gösterilerin rejimde ne tür bir gediğe yol açacağını değerlendirdi.

>> İki ayı aşkın süredir devam eden Mahsa Amani protestoları Kanlı Kasım eylemleri ile birleşerek güçlendi. Protestolar nereye evrilir?

Protestolar şu an itibarıyla kendisini ve kalıcılığını ispatladı. Ve en önemlisi zaman geçtikçe güçlendiğini, genişlediğini, derinleştiğini ve farklı toplumsal grupla eklemlendiğini görüyoruz. Temelde baktığımızda kadınlar ve öğrenciler vardı. Ama şimdi bakıyoruz esnaf, işçiler ve diğer etnik grupların etkin desteğini net olarak görüyoruz. Aslında bu protestoların bu denli sürmesinin en önemli nedeni toplumsal desteği olması. Halk, kurgusal, düşünsel, ruhsal olarak bu eylemi destekliyor. Sokakta olmasalar da bu desteği veriyorlar. Bu bir yönüyle de bize gösteriyor ki bu protestolar sokakta göründüğünden de güçlü.

AMANİ ÖNCESİ VE SONRASI

>> Protestolar sistemi ne kadar sarstı?

Bu protestolar rejimin toplumla ilişkisi dahil olmak üzere birçok konuyu açığa çıkardı. Bir defa İran yönetimi kendisini dünyaya ve ülke içinde farklı sunuyor. Ama Mahsa Amani’nin öldürülmesinden sonra herkes, çocuk öldüren, ‘sadece saçı gözüktü diye’ kadın öldüren bir yönetim görüyor. O nedenle yönetim tüm ahlaki üstünlüğünü kaybetmiş durumda. Ve ayrıca toplumla olan ilişkileri hasmane çatışmacı bir ilişkiye döndü. Toplumla ilişkilerinde aracı tüm kurumlar devre dışı kaldı. İnsanlar ne mollalara inanıyorlar ne herhangi bir propaganda aracına inanıyorlar. Ayrıca her gün daha fazla şiddeti artırarak toplumla ilişkilerini daha fazla geriyor.

>> Eylemler rejim içinde bir etki yarattı mı?

Devlet kendi içinde de bölünmüş durumda. Pek çok kişi bu politikayı desteklemiyor. Devleti de bir tür analiz körlüğüne, analiz yanlışlığına sürüklemiş durumda. Sürekli yalan söylemeye itmiş durumda. Bu yalanlar da toplumun hışmını, öfkesini artırıyor. Toplumla olan ilişkilerini de ciddi bir şekilde sarsıyor. İran yönetiminin beklentisinin tersine bu gösteriler sönümlenmeyecek, her gün daha fazla ilerleyerek devam edecek. İran yönetimi protestoları bastıramıyor. Protestoları bastırma yetkinliğini kaybetmiş durumda. İrşad devriyesi, ahlak polisi olmak üzere hepsi tarihe karışmış durumda. Kadınlar önemli etkin bir güç olarak ilk defa tarihin sayfasına yazıldılar. Şunu söyleyebiliriz; Mahsa Amani öncesi ve sonrası iki İran var karşımızda. Amani sonrası İran değişti. Yönetimin toplum devlet ilişkisi de köklü olarak değişti. Dünyanın da İran’a bakışı değişti.

KORKUTAMIYORLAR

>> Geçtiğimiz günlerde de basında eylemlere katılan yaklaşık 15 bin kişinin idam edileceğine dair haberler yayıldı. Bunun doğruluğu var mı?

İran yönetiminin 15 bin kişiyi öldürecek bir cesareti artık yok. Öldürmez demiyorum. Gücü olsa daha fazlasını öldürür ama gücü yok öldüremez. Bakınız 5 kişiye idam kararı vermişler. Bunların ismini, kentini dahi açıklamıyorlar. Hatta kesin karar değil, hâlâ itiraz hakları var diyorlar. Milletvekilleri bir bildiri hazırladılar, basında da yayımlandı ancak şu anda birçok vekil oradaki imzasını kabullenmiyor hatta en son öyle bir bildirinin varlığını dahi reddediyorlar. Çünkü şunu fark ettiler; o radikal dil, o korkutma dili tam tersi sonuç veriyor. İnsanları korkutmuyor, insanları daha fazla öfkelendiriyor, insanları daha fazla cesaretlendiriyor. Eski reformcu milletvekili şöyle bir paylaşımda bulundu: “Bir kişiyi öldürüyorsunuz 10 kişi geliyor, 10 kişiyi öldürüyorsunuz 100 kişi geliyor, 100 kişiyi öldürüyorsunuz 1000 kişi geliyor hadi bakalım bin kişiyi öldürün kaç kişi geliyor.”

arif-keskin-iran-daki-eylemleri-degerlendirdi-ofke-dinmeyecek-1089636-1.

TARİHSEL BİR KIRILMA

>> Mahsa Amani protestolarının İran’daki diğer halk ayaklanmalarından farkı ne?

Birincisi diğer eylemler. Örneğin 2009 Yeşil Hareket, iktidar içi bir mücadeleydi. Burada iktidar içi bir mücadele yok. Yeşil Hareket ve diğerleri İran’ın geneline yayılmadı. Bu İran’ın geneline yayıldı. Bu eylemler diğer dinsel, mezhepsel grupları bir araya getiremedi ama Mahsa Amani eylemleri hepsini bir araya getirmeyi başardı. Diğer hareketler kısa ömürlüydü. Bu daha uzun ömürlü. Diğer hareketler, isteklerin sınırı özü itibarıyla farklıydı. Çünkü bu bir yaşam tarzı mücadelesidir ve bir diğer yönüyle de her eylemin talepleriyle de doğası farklıdır. Özü farklıdır. İkincisi burada kadınlar ve gençler öncülük ediyor. Kadınların öncülük etmesi tarihsel anlamda bir kırılmadır. İlk defa İran’daki bir eylem dünyadaki toplumların desteğini kazanıyor. Hiçbir protesto böyle uluslararası destek görmemişti. Eylemler İran’ın maskesini yırttı. İran’ın gerçeğinin ne olduğunu dünyaya gösterdi. Toplumla olan ilişkilerinde meşruiyeti olmadığını dünyaya gösterdi. Nasıl baskıcı zorbalıkla yönettiğini çıplaklıkla dünyaya sundu.

>> Bu eylemlerin öncüsü kim?

Bu eylemler diğer eylemlerden farklı olarak örgütlü değil. Lideri yok. Örgütü yok. Bunun çağrıcısı, sözcüsü yok. Kendiliğinden oluşmuş bir yapı var, kendi kendilerini çağırıyorlar. Daha önceki protesto gösterilerinden alınmış dersler var ve onu uyguluyorlar. Bu gösteriler, amorftur, dağınıktır, organik bağı yoktur. Mahalle bazlı bir hareketlenme var. O neden de devlet bastıramıyor, başı yok.

>> Eylemler ne kadar daha sürecek?

Bu eylem güçlenerek devam eder. Belli bir sürede böyle devam eder. Bastıramadıkları net olarak ortada.