Armando Diego Maradona
O halde yine “Kim ne derse desin” diye gardımı alayım ve izninizle arkasından son cümlelerimi kurayım: Maradona başka bir şeydir. Tekrarlanamaz ve taklit edilemezdir. Maradona biriciktir.
Maradona sevdamı anlatmaya çalıştığım yazılarımdan birinde şöyle demiştim:
“Nazım Hikmet, Piraye için ‘Dünyanın en güzel kadını’ dedikten sonra eklemişti ‘Bu bahiste realite umrumda değil.’ Şunu diyorum. Akılla sevmediğim için akılla anlamaya çalışmadım hiç Maradona’yı. O yüzden içinde Maradona geçen bütün cümlelerim ‘Kim ne derse desin’ diye başlar. Maradona’nın kendisi bile değiştiremez bendeki karşılığını. Benim için futbol, Socrates’le başladı. Futboldaki ilk kahramanım Socrates’ten 1982 Dünya Kupası’nda, kazanmanın her şey demek olmadığını, kupa kaldırmanın her zaman güzel futbol anlamına gelmediğini öğrenmiştim. O yaz da, Maradona’dan, futboldaki son kahramanımdan, aşkla sevdiğimi hiçbir şeyi teraziye vurmamayı öğrendim. Kim ne dersin, Maradona dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcudur ve bu bahiste realite umrumda değildir.”
Hepsinin arkasındayım. O halde yine “Kim ne derse desin” diye gardımı alayım ve izninizle arkasından son cümlelerimi kurayım: Maradona başka bir şeydir. Tekrarlanamaz ve taklit edilemezdir. Maradona biriciktir.
Ayağına top geldiği ilk günden bugün onunla vedalaştığımız şu dakikalara kadar yapılan tüm kıyaslar havada asılı kalmaya mahkûmdur. Çünkü Maradona’yla herhangi bir eşitlik, herhangi bir denklik filan kurulamaz. Münir Özkul’la kurulamayacağı gibi. Lefter’le, Metin Oktay’la kurulamayacağı gibi. Nâzım Hikmet’le kurulamayacağı gibi.
Bu gibi isimler büyük hadiselerdir. Yalnızca kendi tartılarında tartılır, kendi kulvarlarında, kendi başlarına koşarlar. Kıyaslayan istediğini istediğiyle kıyaslar, kimsenin elini tutamam tabii ama bence bu bahiste böyle bir çaba beyhudedir.
Ben de Maradona’yla vedalaşmaya çalışmak gibi beyhude bir çaba içine girmeyeceğim. Sanıyorum onu benim sevdiğim yerden seven herkesin üstünde, birini çok uzun zaman sevmenin ağırlığı var. Gerçekle kurmaca zeminin birbirine karıştığı tekinsiz bir ruh hali. Sanki Maradona’yla uzun bir yol yürümüş, sanki onunla uzun sofralarda uzun kahvaltılar etmiş ve sanki o da bizi çok sevmiş gibi.
Bir aydır içimde bir sancı ağırlıyorum ama kalktım tüm zamanların en büyük futbolcusu, kalktım, seni ayakta uğurluyorum.
