Bu saçma dönem bittiğinde, herkes korkmadan konuştuğu zaman, kültür sanat dünyasına siyasetin nasıl pervasızca müdahale ettiğinin örnekleri ortaya saçılacak. Diyebilirsiniz ki daha ne saçılsın, AKM’nin durumu ortada, Rumelihisarı sahnesine dair son haberler de; sponsorluk yasalarından rating sistemine kadar her şey ülkede sadece “evdeki %50” varmış gibi ayarlanmış durumda, daha ne olsun? Derim ki, bir bilseniz.

Siyasete veda hazırlığında olan bir duyarlı Türk büyüğünün dizi senaristlerini bizzat aramasından, film festivallerini yok etmek için işleyen çarklara, müzik endüstrisinde sayılabilen her şeyi tekrar tekrar manipüle eden bir iradeden “Gezici” seçilerek yapılan nüfuz katliamlarına kadar neler neler.. Ve daha neler, neler ve neler.

Anlatılmayı bekleyen yığınla hikaâyeyi bir yana bırakıp müzik sektörüne dönersek, popüler ile alternatifin arasındaki alan tamamen yok olmak üzere. Bu da, kabaca, ülkenin tamamen sağırlaşması demek.

Bir şey sırf popüler değil diye kaliteli olmadığı gibi, sırf çok popüler diye kalitesiz de değildir. Yığınla örnek var bunu doğrulayan. Ama aradaki alan yok olduğunda, sadece popüler olana dikkati yeten milyonlarca insan, çok şeyden mahrum kalıyor. Filmde de böyle bu, müzikte de.

Hem sadece kendi istediği şeyi yapıp, hem de mümkün mertebe fazla dinlenmek iddiasında olan sanatçılar/gruplar oldukça zor zamanlar yaşıyor. Klipleri gösterilmiyor, internet zaten gidip geliyor, biletli konser büyükler için bile zor, gelir paylaşımı adaletsiz, ve benzeri sıkıntılar.

İşte bu şartlar altında, bir müzik grubunun bir albüm yayınlaması takdire şayan bir şey, ne olursa olsun. Fakat Ars Longa’nın yaptığı, muhteşem bir albüm.

İçinde on şarkı bulunan albüm, 2013-2015 yılları arasında çeşitli stüdyolarda kaydedilmiş. Albümün prodüktörü Umut Gökçen, Kurban’ın eski gitaristi, çok değerli bir müzik insanı. Çok yetenekli müzisyenlerden oluşan grup, Umut’la birlikte zamansız bir işe imza atmış. Şimdiden 2015’in en iyi albümlerinden biri, muhtemelen çok daha fazlası. Şarkılar çok iyi, düzenleme ve kayıtlar da. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık.


Son zamanlarda “değişik” isimli müzik gruplarından zamana inat güzel işaretler geliyor: Son Feci Bisiklet, Yok Öyle Kararlı Şeyler, Yüzyüzeyken Konuşuruz gibi. Ars Longa, çoğundan daha eski bir grup. İsimleri de yine onlarınki gibi, sıra dışı, ve çok çok güzel. Yunanca bir deyişin Latince çevirisinden geliyor: “ars longa, vita brevis”. Kabaca, “hayat kısa, sanat uzun” diye çevrilebilir. İster “sanatçı gider, eseri kalır” diye okuyun, ister “öğrenmek zor, zaman az”, ya da “zanaat öğrenmek için gereken zaman uzun, ömür kısa” diye. Her halükârda, güzel, anlamlı bir isim Ars Longa.

Grubun ismi kadar güzel albümü “Günler”i dinleyince, zamanı yavaşlatabilir, zihnin düşünceden ibaret olmadığını hatırlayabilir, “iyi ki müzik var” diyebilir ve severseniz albümü yaratanlara kalpten teşekkürlerinizi yollayabilirsiniz.