AKP iktidarının genellikle şöyle bir yaklaşımı var: Eğer bir alanda olumlu gelişmeler yaşanıyorsa bu AKP’nin bir başarısı olarak yüksek sesle dillendiriliyor. Uzun uzun bu başarıdan söz ediliyor. Ancak olumsuz gelişmelerin olduğu durumlarda ise hiçbir şekilde sorumluluk almıyorlar, olumsuzlukların sorumluluğunu başkalarına yıkıyorlar. En sık duyduğumuz gerekçe “dış güçler.” Kur yükselir, dış güçler, ekonomi küçülür, dış güçler vs. Bunu çok sık duyarız.

Şimdi işsizlik konusunda da benzer bir durum söz konusu.

İşsizlik ülkenin en temel ekonomik sorunlarından birisi olmaya devam ediyor. En son geçen hafta TÜİK tarafından açıklanan Ağustos ayı işsizlik verileri bize gösteriyor ki ülkede geniş anlamda işsiz sayısı yedi milyonun üzerinde seyretmeye devam ediyor ve işsizliğin azaltılması konusunda bir mesafe kaydedilemiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hafta AKP grup toplantısında yaptığı konuşmada işsizlik sorununa değindi ve bunun sebebini ülkede işgücüne katılma oranının artmış olmasına bağladı.

Erdoğan yaptığı konuşmada “İşsizlik oranımız yüzde 14 gibi yüksek bir seviyededir. Eskiden ülkemizde çalışma çağına gelen nüfusun bir kısmı iş aramadığı veya aile şirketlerinde çalıştığı için istihdam istatistiklerine girmiyordu. Şimdi eğitim düzeyinin de yükselmiş olmasının da etkisiyle çalışma çağına gelen hemen her kadın ve erkek vatandaşımız iş arıyor. [İşsizlikte artışın] Sebebi bizim istihdam oluşturamamamız değil. Mesele iş gücüne katılım oranının eskisine göre fevkalade yükselmiş olmasıdır” dedi.

Meşhur Maarif Nazırı Emrullah Efendi’nin söylediği “şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim” sözünü duymuşsunuzdur. Niyeyse onu hatırladım.

Öncelikle, işsizlik oranının yüksek olduğunu kabul etmiş olmaları iyi bir gelişmedir. Biz uzun süreden beri söylüyoruz fakat iktidar bunun bir sorun olduğunu yeni kabul ediyor.

Sorunu kabul etmesine kabul ediyorlar da sorumluluğu kabullenmiyorlar. Uyguladıkları ekonomi programının işsizliğe yol açtığını düşünmüyorlar. Bu açıklamayı okuyunca anlıyoruz ki iktidar sahipleri işsizliğin temel nedeni olarak insanların iş araması olduğunu düşünüyorlar. Ne diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan? “…çalışma çağına gelen hemen her kadın ve erkek vatandaşımız iş arıyor.” Gayet açık bir ifade. Bence de doğru bir tanımlama. Bu ifadedeki “iş arıyor” vurgusu doğru ve yerindedir.

Çünkü tanım olarak “işsiz” işgücüne dâhil olup, iş bulamayan kişileri ifade eder. Eğer iş aramazsanız işsiz de sayılmazsınız ve böylece iktidarın iş imkânı yaratma zorunluluğunu da ortadan kaldırmış olursunuz. Gördüğünüz gibi işsizlik konusunda da sorumluluk vatandaşa yıkılmış durumda.

İşsizliğin artmasındaki gerekçe insanların çalışmak istemesiymiş! İş aramayı bırakın, böylece istatistiklerden de çıkarsınız ve ülkenin işsizlik oranı da azalmış olur. Üstelik çalışıp da ne olacak? Çalışanların büyük çoğunluğu hallerinden memnun mu sanıyorsunuz? Yarıya yakını asgari ücret, bir kısmı da bunun bir miktar üzerinde bir gelir elde ediyor. Böyle düşük ücretler için çalışmaya değer mi? Nasıl bir fikir? Bence de iyi fikir.

Hadi şimdi iş aramayı bırakın ve annenizin yanına taşının. Zaten annenizin yemeklerini de özlüyorsunuzdur sanırım.