Ardanuç Derelerin Kardeşliği Platformu ve Artvin Salınbaş Çevre Platformu ortaklığında 'Toprağın üstü altından daha kıymetlidir' konulu panel düzenlendi. Panelde konuşan Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir, “Biz direnirsek onlar çekip gidecekler. Havuzlarda siyanürle altını ayrıştırıyorlar ve para beyefendilerin cebine, onun tozu, dumanı, zehri ise Ardanuçluya... Kabul edecek miyiz? Yok efendim doğa dostu olarak çalışacaklarmış, bu dünyada böyle bir teknoloji yok ki bizde yapsınlar. Eğer doğa dostuysalar şayet gitsin Kanada’da yapsınlar, buyursun gitsinler” dedi.

Kaynak: ANKA
Artvin'de altın işletmeciliğine karşı 'Toprağın üstü altından daha kıymetlidir' paneli
ANKA

Ardanuç’un Gümüşhane köyü ile Artvin’in merkeze bağlı Köseler köyü arasındaki bölgede altın işletmeciliğine karşı Ardanuç Derelerin Kardeşliği Platformu ve Artvin Salınbaş Çevre Platformu ortaklığında 'Toprağın üstü altından daha kıymetlidir' konulu panel düzenlendi. 

Panele konuşmacı olarak İstanbul Barosu Avukatlarından Halis Yıldırım, Metalürji Yüksek Mühendisi TMMOB Yönetim kurulu eski üyesi Cemalettin Küçük katıldı. Moderatörlüğünü Ardanuç Derelerin Kardeşliği Platformu dönem sözcüsü Eleyse Uygun’un yaptığı panelde, Ardanuç’a bağlı Gümüşhane köyü ve Artvin merkeze bağlı Köseler köyünde 602 hektarlık alandaki Salınbaş altın madeni projesi masaya yatırıldı. Ardanuç Belediyesi Aşık Efkari Kültür Salonu’nda yapılan panelde Ardanuç Belediye başkanı Yıldırım Demir de söz aldı. Panele çok sayıda Ardanuçlu vatandaş da dinleyici olarak katıldı.

"EĞER DOĞA DOSTUYSA GİDİP KANADA’ DA YAPSINLAR"

Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir şunları söyledi:

"Bizim Gümüşhane köyümüzün ve Artvin merkezden iki köyü kapsayan bir çalışmadır. En çok kanıma dokunan şu efendim; bunlar özellikle de bu solcular ve bu muhalefet her şeye karşı. Kim demiş…. Bizler vatan hainiymişiz, bizden çok seviyorsunuz değil mi, yok öyle ucuz politika yok kardeşim. Biz direnirsek onlar çekip gidecekler. Efendim havuzlarda siyanürle altını ayrıştırıyorlar ve para beyefendilerin cebine, onun tozu dumanı, zehri ise Ardanuçluya... Kabul edecek miyiz? Arkadaşlar bunun başka bir yöntemi yok, şu anki teknolojiyle altını almak için başka bir teknoloji yok. Yok efendim doğa dostu olarak çalışacakmışlar, bu dünyada yok ki bizde yapsınlar eğer doğa dostuysalar şayet gitsin Kanada da yapsınlar buyursun gitsinler.

"SİYANÜRSÜZ ALTIN ÇIKARMAK MÜMKÜN DEĞİL"

Efendim istihdam olacakmış... Bu ilçede 90'lı yıllarda bu hükümet iktidar oluncaya kadar bin 100 kişi kamu görevlisi vardı şimdi 500-600’lerde. Efendim madende 400 kişi çalışacakmış sen 500 kişilik istihdamı yedin sen aldığını geri bana yeter. Bu ilçede istihdam zaten vardı sen bu ilçeden 500 kamu personelini yok etmişsin sonra da istihdam yaratacakmışsın, inanalım mı? Derdim hiç kimseye gaz vermek değil ama bugün ayın 11'i Nisan 2023. 50-100 sene sonra hem sizlere hem bana hesap soracaklar ve bu millet zehirlenmeye başladığında siz neredeydiniz diye ama en azından buradaydık ve dimdik duruyoruz demeliyiz. Size bir örnek vereyim şu anki teknolojiyle siyanürsüz altın çıkarmak mümkün değil, ilerleyen zamanda bu teknoloji değişecek ve 50 yıl sonra belki de doğaya hiç zarar vermeyecek, o zaman çıkarabilirsiniz.

"BUNUN NERESİ VATANI SEVMEMEK?"

Efendim Çanakkale’de 200 bin tane şehit verdik değil mi, niye verdik ve dediler ki ‘bu güzelim vatanı bugünkü gibi iş birliği yapılsaydı Kanadalı firmaya gidene kadar İngilizlere satarlardı. Adamlar dediler ki ‘bu ülkenin üzerinde bulunan suyu, ormanları altındaki altını bizden sonraki nesillere kalsın’ dediler ve bize bıraktılar. Biz onlara peşkeş çekeceğiz değil mi? Yazık onların şehitliğine ya. Şimdi de ben bizleri yönetenlere soruyorum; aceleniz ne aceleniz ne? Belki 50 sene 100 sene sonra oralar Kanadalılara kalana kadar Gümüşhaneli çocuklara kalsa kötü mü olur? Bunun neresi vatanı sevmemek eğer bugün oraya evet diyorsanız, Çanakkale’de şehit düşen şehitlerimiz yakanıza yakışır sizin. Haklıyız, kimseye hesap verme hakkımız yok. Bu altın madeninin doğaya faydalı yanı yok. Öyle olsaydı zaten Ardanuç’a getirmezlerdi. Ardanuç bugüne kadar hangi hayırlı hizmeti aldı, hangi hizmetin iyisi bize geldi? Size kim diyorsa onlar memleketlerine götürsünler o iyi hizmeti. Bu işin de şakası yok."

"VATAN HAİNİ BİZE YAPIŞMAZ"

İstanbul Barosu Avukatlarından Halis Yıldırım şunları söyledi:

Anayasa’nın 56. Maddesi, herkesin temiz bir çevrede yaşama hakkı vardır. 17 inci madde de yaşam hakkıdır ve en üst haktır. Bunu ortaya koyuyor ormanların korunması 169. Madde ve birçok madde aslında ekoloji anlamındaki insanların ve doğanın korunması için emredici hükümler ortaya koyuyor. Peki biz Anayasa’nın gereklerini yerine getirirken mi vatan hainimi oluyoruz. Peki bunları hiçbir şekilde uygulamayanlar bizzat Anayasa’yı çiğniyorlar. Ben başkalarına bir şey demiyorum ama biz mi vatan haini oluyoruz. Bence bu kavramı silip atalım. Bu kavram bize hiçbir zaman yapışmaz. Ama biz vatan hainliğini milyonlarca kuşun havaya karışan siyanürlü gazla Kaz Dağları’nda öldüğünü, o açık havuz diyerek övdükleri yerlerden su içen dağ keçilerinin ve başka hayvanların ölülerinin su yüzeyinde yüzdüğünü milyonlarca kez gördük.

“ARTVİNİN TAMAMI MADEN SAHASIDIR”

Metalürji Yüksek Mühendisi TMMOB Yönetim kurulu eski üyesi Cemalettin Küçük de şunlası söyledi:
“Artvin’in tamamı maden sahasıdır. Artvin ili ve tüm ilçeleriyle birlikte ilkokulda gördüğümüz siyasal haritada şirketlerin tamamına vermiş durumdalar. Geçmişte birimizin tavuğuna kış demiş olabiliriz, birbirimizle küs olabiliriz ve bütün bunlar burada yok sayılacaktır. Bu coğrafya sadece bizim değil dünyanın bütün halklarının olan bir vadidir. Bugün bakın gelirken Deriner barajının oraya seyir terası kurmuşlar ve baraja çıkınca o seyir terasından ön tarafı görebiliyor musunuz, nereyi görüyorsunuz su dolu olan kısmı görüyorsunuz. Peki ön tarafa bakabiliyor musunuz ve ön tarafın ne hale geldiğine bakabiliyor musunuz? Kaç kilometre tünellerden geldik. Bunlar siz rahat geçersiniz diye yapılmadı, bunlar sayesinde sermayeye varlık aktarımı olmuş ve bu projeleri hiçbir siyasal iktidar halkına doğrusunu anlatmaz.”