Google Play Store
App Store

Cengiz Holding’in sahibi olduğu Eti Bakır A.Ş, Arhavi ve Hopa'daki 10 köyü kapsayan madencilik ihalesinin iptali durulması dün görüldü. Tepki çeken ihaleye ilişkin yapılan açıklamada, "Artvin’in yaklaşık yüzde 70'ini kapsayan maden ruhsat sahasıyla tüm dağlarımızı, vadilerimizi, yaylalarımızı, meralarımızı, ormanlarımızı şirketlere peşkeş çekmek istiyorlar" dedi.

Artvin'de tepki çeken maden ihalesi: Ormanlarımızı şirketlere peşkeş çekmek istiyorlar

Artvin Arhavi’deki 9 köy ve Hopa'daki 1 köyü kapsayan madencilik faaliyetlerinin ihalesinin ve ihale ilanının iptali duruşması Ankara'da 21. İdare Mahkemesi'nde yapıldı.

Duruşmayı Artvinli ve Arhavili vatandaşlar, Köy muhtarları, Artvin dernekleri ve çok sayıda çevreci takip etti.

Davacıların avukatlarından Ayşen Güler duruşmada, "MAPEG, şirketlerin sadece soyut başvurusu üzerine, nitelikli hiçbir değerlendirme yapmadan ülkemizin göz bebeği alanlarını maden sahası ilan etmiştir.  Ve rekabet, şeffaflık ilkelerine aykırı şekilde ihaleyi sonlandırmıştır. Maden arama ruhsatı, şirketlere başkaca bir izin ya da Çed raporu almaksızın sondaj yapma hakkı vermektedir. Arhavi bir açık hava müzesidir. Karadenizin Göbeklitepesi'dir. Maden sahası ilan edilen alanlar milli servet niteliğindedir" dedi. Güler, ihalenin hukuka aykırı olduğunu vurguladı.

Avukat İsmail Hakkı Atal ise, "Küresel emperyalist altın madencilerinin ve yerli işbirlikçilerinin en büyük yalanlarından birisinin de Türkiye topraklarındaki kimyasal altın madenciliğiyle 6500 ton altın üretileceği olduğunu, bu yalan gerçek olsa dahi İTÜ’den Prof Dr. İsmail Duman’ın yaptığı hesaplamaya göre 6500 ton altın üretiminin atık bertaraf maliyeti 18 trilyon dolar olduğunu, 6500 ton altından, AKP’nin çıkardığı yasalara göre %8 üzerinden Türkiye’ye bırakılacağını farz ettiğimiz 520 ton altının değerinin ise 56 milyar dolar olduğunu; Türkiye’nin tamamından üretilebilecek altının atık bertaraf maliyetinin ise 18 trilyon dolar olduğunu" belirtti.

"ŞİRKETLER ELİNİ ARTVİN'DEN ÇEKSİN"

Mahkeme çıkışında yapılan açıklamada, ihale protesto edildi.

SOL Parti PM Üyesi Sercan Dede, yaptığı açıklamada, "Bugün yine bir kez daha yaşam alanlarımızı korumak için mahkeme kapılarındayız. Bugün, Arhavi ve Hopa sınırları içerisindeki 10 köyümüzü içine alan bu maden projesine ve talana karşı buradayız. Bizler, artık Artvin'de madenlerle, HES’lerle, taş ocaklarıyla, barajlarla doğamızın daha fazla tahrip edilmesini istemiyoruz" dedi.

"Önce sahil yoluyla denizle bağlantımızı kestiler, ardından köylerde yaptıkları HES’lerle derelerimizi elimizden aldılar" diyen Dede, şunları söyledi:

"Sonra vadilerimize taş ocağı yaptılar, şimdi de Artvin’in yaklaşık yüzde 70'ini kapsayan maden ruhsat sahasıyla tüm dağlarımızı, vadilerimizi, yaylalarımızı, meralarımızı, ormanlarımızı şirketlere peşkeş çekmek istiyorlar. Bizim için bu mücadele, bir varlık ve yokluk mücadelesidir. Bizlere geçmişten kalan topraklara geleceğe miras bırakma mücadelesidir. Bizler, ne pahasına olursa olsun Artvinliler, Arhavililer olarak yaşamımıza, doğamıza sahip çıkacağız ve artık bu şirketlerin elini Artvin’den, tüm Karadeniz’den çekmesi gerekiyor."