Google Play Store
App Store

Yoksul yurttaş, barınma krizinde yine yalnız bırakıldı. Bakan Şimşek, “Dar gelirli alsın diye konut arzı artacak” iddiasında bulundu. Ancak konut sahipliğini artık hayal dahi edemeyen dar gelirli yurttaş için arz artışı çözüm getirmeyecek.

Arz artışı yurttaşa yaramaz
Fotoğraf: Depo Photos

Ekonomi Servisi

“Enflasyonla mücadele" programları, yurttaşın alım gücünü eritmek dışında bir sonuç üretemeyen AKP iktidarı, çözümü yine zenginden yana aradı. Gıda ve barınma harcamalarının, enflasyon sepetinin neredeyse tamamını oluşturduğu dar gelirliye, alamayacakları konutlar "Müjde" diye sunuldu. Ekonomi yönetimi, krizlerin çözümü için bir kez daha "İnşaat" dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önceki gün MÜSİAD toplantısında patronlara yaptığı konuşmada, "Dar gelirli vatandaşlarımızın, ilk defa konut alacakların konuta erişimi bu dönemin en önemli önceliği" dedi. Şimşek, kira harcamalarının hayat pahalılığında "en nemli bileşen" olduğunu söyleyerek "Konut arzını artıracak bütün tedbirleri alacağız" dedi. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan da 6 Ocak'ta Kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmada, gıda enflasyonunu geriletmek için "Boykot yapın" demişti.

Erdoğan, "Pahalı ürün satanları dize getirecek etkili yöntemlerden biri boykottur. Fırsatçılık yapanlara karşı en büyük kozumuz, satın almama özgürlüğünü kullanmaktır" ifadelerini kullanmıştı.

ZENGİNE FAYDA SAĞLAR

Şimşek'in, "Konut arzı düşerse kiralar da fiyatlar da düşer" iddiasına tepkiler yükseldi. İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce, konuta erişimde eşitsizliğe dikkat çekti. Dar gelirli yurttaşın, arz artsa da konuta erişemediğinin altını çizen Gökce, "Yeni yapılan konutların fiyatlara etki etmesi için orta ve düşük gelir gruplarının konutlara erişebilmesi lazım. Bugün 120 ay vadeli 2 milyon TL konut kredisinin aylık taksidi 60 bin liradan başlıyor. Çalışanlar, emekliler ve orta gelirliler yaşam masraflarıyla birlikte bu krediyi karşılayamıyor" dedi.

Arz edilenlerin, toplumun zengin kesimi tarafından satın alınacağına dikkat çeken Gökce, "Konutları satın almak için sermaye gücüne sahip olanlar zaten varsıl olanlar. Dolayısıyla arz edilen konutlar yüksek sermaye sahibi vatandaşların yatırım amacıyla aldığı 2'inci, 3'üncü konut oluyor. Piyasaya etkisi daralıyor" ifadelerini kullandı. Gökce ayrıca, konutta yabancı talebinin hem fiyat yükselttiğini hem arz edilen konutta baskı yarattığını söyledi.

∗∗

ARTIŞ ÇÖZÜM DEĞİL

Çözümün arz artışından değil, sosyal politika ve önlemlerden geçtiğini söyleyen Gökce, konuta erişimin kolaylaşması için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

• TOKİ’yi asli işlevine döndürmek. Sosyal konut üreterek arz etmek.

• Kiralık sosyal konut üretimi ve üretilen tüm toplu konutlardan bir bölümünü kiralık sosyal konut olarak barınma sorunu yaşayanların hizmetine sunmak.

• Kooperatifleri destelemek. Kooperatiflerin konut üretimine katılması için uygun koşulları yaratmak.

• Uzun vadeli düşük faizli kredi temini ile evini yenilemek isteyen riskli yapıda yaşayanlara kolaylık sağlamak.

• Barınma sorunu yaşayan kesimlerin taleplerine uygun konut stoku üretimini merkezi ve yerel yönetim işbirlikleri ile yönetmek.

• Konut kredisinde düşük ve orta gelirliler için avantajlı koşullar oluşturmak.

• Kademeli emlak vergisi uygulaması ile boş kalan konutlardan ve ikinci, üçüncü gayrimenkulden daha fazla vergi alarak kaynak üretmek.