DİSK'in hazırladığı rapor, Türkiye'de asgari ücretli işçilerin büyümeden ve milli gelir artışından pay alamadığını, kriz ve enflasyon nedeniyle büyük kayıplar yaşadığını ortaya koyuyor. DİSK, bu nedenle asgari ücretin net 2800 TL olmasını istiyor

Asgari ücret net 2800 TL olmalı

Dilara Şimşek

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 6 Aralık’ta başlayacak asgari ücret pazarlığı öncesinde hazırladığı ‘Asgari Ücret Gerçeği 2019 Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. İstanbul Mimarlar Odası’nda dün düzenlenen basın toplantısında konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, raporda vurgulanan bu gerçekler ışığında, 2019 yılında asgari ücretin 2800 TL olması gerektiğini kaydetti.

DİSK Araştırma Dairesi (DİSK-AR) tarafından hazırlanan rapor, Türkiye’de asgari ücretli çalışanların ekonomik büyümeden ve milli gelir artışından pay alamadığını ve son yıllarda enflasyonun altında kaldığını, ekonomik krizin ise asgari ücreti erittiğini ortaya koyuyor.

En çok asgari ücretli Türkiye’de
Rapora göre Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile karşılaştırıldığında en yoğun asgari ücretli çalışanın bulunduğu ülke. 2014 verilerine göre, asgari ücretin yüzde 5 fazlasının altında kazanç elde edenlerin oranı, 15 AB ülkesinde yüzde 10’un altında bulunuyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 43 civarında. Asgari ücretli oranı, Türkiye’nin ardından ikinci sırada yer alan Slovenya’da yüzde 19, üçüncü sıradaki Romanya’da yüzde 16. (Grafik 1)

asgari-ucret-net-2800-tl-olmali-538013-1.



Raporda, AB ülkelerinde asgari ücretli işçi sayısının düşük olmasının temel nedeninin, toplu sözleşme kapsamının genişliği olduğu belirtiliyor. AB ülkeleri ortalamasına bakıldığında toplu sözleşme kapsamındaki çalışan oranı yüzde 60 civarında. Türkiye’de ise yüzde 7. Toplu sözleşme kapsamı düştükçe asgari ücretli çalışan sayısının arttığı görülüyor.

Türkiye düşük asgari ücretli ülkeler arasında
Hükümet, Türkiye’de asgari ücretin dünyadaki diğer ülkelere göre yüksek olduğunu iddia etse de, raporda yer alan veriler bu iddiayı yalanlıyor. Asgari ücretin farklı ülkelerdeki alım gücü karşılaştırıldığında Türkiye’nin alt sıralarda yer aldığı görülüyor. OECD 2017 verilerine göre, asgari ücretin satın alma gücü açısından Türkiye, 31 OECD ülkesi içinde 18’inci sırada. AB ülkelerinde asgari ücretin satın alma gücü, Türkiye’nin 2 ila 2,5 katı. Raporda ayrıca, bu verilerin 2017 yılını yansıttığına, bu yıl yaşanan ekonomik krizin ve TL’deki değer kaybının asgari ücretin alım gücünü daha da aşağıya çektiğine işaret ediliyor.

Cumhurbaşkanı maaşı asgari ücretin 25 katı
Raporda, çeşitli OECD ülkelerinde cumhurbaşkanları ve başbakanların maaşları ile ülkedeki asgari ücretin karşılaştırması da yer alıyor. Buna göre Türkiye’de cumhurbaşkanının maaşı, asgari ücretin 25,4 katı. Türkiye bu oran ile 27 OECD ülkesi içinde asgari ücrete göre en yüksek cumhurbaşkanı/başbakan maaşının olduğu 4’üncü ülke. Birinci sırada Meksika (151 kat), ikinci sırada Şili (38 kat), üçüncü sırada ABD (26,5 kat) yer alıyor.

Tespit yöntemi uluslararası normlara aykırı
Uluslararası normlara göre işçinin sadece kendisinin değil, ailesinin de asgari ücret tespitinde hesaba katılması gerekiyor. Ancak Türkiye’de işçinin ailesi hesaba katılmıyor. Bunun yanında Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçileri Türk-İş temsil ediyor, diğer konfederasyonlar yer almıyor. Böylece işçilerin önemli bir bölümünün komisyonda temsili engelleniyor. Komisyon kararlarına itiraz da edilemiyor.

Bunların yanında, geçen aylarda yapılan bir değişiklikle komisyon İş Kanunu’ndan çıkarılarak Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı içine alındı. Bu durum, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile, yani bir kişinin kararı ile komisyonun yapısının değiştirilmesine olanak tanıyor.

Yönetmeliğe bile uygun değil
Rapora göre uluslararası standartlar bir yana, Türkiye’de asgari ücretin ilgili yönetmeliğe uygun saptandığını bile söylemek mümkün değil. TÜİK, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na her yıl bir işçinin geçimi için gerekli asgari tutarı hesaplayarak sunuyor. Buna karşın asgari ücret, TÜİK tarafından hesaplanan asgari ücretin altında kalıyor. Aralık 2017’de komisyona sunulan ve Kasım 2017’deki asgari geçinme düzeyini belirleyen öneri bin 894 TL idi. Bu durumda 2018 yılı enflasyonu ve milli gelir artışı da bu miktara eklenerek 2018 yılı asgari ücretinin belirlenmesi gerekiyordu.

10 milyon işçi asgari ücret civarında ücret alıyor
Rapora göre Türkiye’de yaklaşık 10 milyon işçi, asgari ücret ya da asgari ücrete çok yakın ücretlerle çalışıyor. TÜİK 2017 verilerine göre 1,8 milyon işçi, asgari ücretin altında ücret alıyor. SGK verilerine göre ise asgari ücret ve asgari ücretin yüzde 10 üstü civarında ücret alanların toplamı 7,4 milyon. Buna göre, asgari ücretin en fazla yüzde 10 üstü kadar ücret alanların sayısı 9,2 milyon. Asgari ücretin yüzde 15 fazlasının altında ücret alanların sayısı ise 9,9 milyon.

Asgari ücret ekonomik krize yenildi
Rapora göre son yıllarda asgari ücret, hükümetin iddiasının aksine enflasyon karşısında ciddi kayıplar yaşıyor. 2017 yılında net asgari ücrete yapılan yüzde 7,9’luk zam oranına karşılık, 2017 yılında enflasyon yüzde 12’ye yakın gerçekleşti. 2018 yılı asgari ücreti ise yüzde 14,2 oranında artırıldı. Ancak Ekim 2018’de enflasyon yüzde 25’in üzerindeydi. Böylece iki yıllık asgari ücret artışı kümülatif olarak yüzde 23,3 olurken, enflasyon yüzde 40’ın üzerinde artmış oldu. Asgari ücrette iki yıllık alım gücü kaybı yüzde 12’nin üzerinde gerçekleşti. Asgari ücret, döviz karşısında da ciddi bir erimeyle yüz yüze kaldı. 2008 yılı başında aylık 414 dolar olan asgari ücret Aralık 2018 itibariyle 302 dolara geriledi.

Asgari ücret, milli gelir artışının, dolayısıyla ülke ekonomisinin büyümesinin de gerisinde kaldı. Buna göre asgari ücret, son 20 yılda milli gelirdeki artıştan pay alamadı, aksine milli gelir karşısında yüzde 20 kayıp yaşadı.

Asgari ücretin işverene maliyeti düşüyor
Rapora göre son yıllarda patronlara sağlanan çeşitli teşvikler sonucunda net asgari ücret ile asgari ücretin patrona maliyeti arasındaki fark azaldı. Diğer bir ifadeyle asgari ücretin bir bölümü patronlar yerine kamu kaynaklarından finanse ediliyor. 2007 yılında asgari ücretin patrona maliyeti, net asgari ücretin yüzde 70’i kadar fazlaydı. 2018 itibariyle ise asgari ücretin işverene maliyeti net asgari ücretin yüzde 49 fazlası.

En az 2800 TL olmalı
DİSK’in hazırladığı raporda, tüm bu gerçekler ışığında asgari ücretin en az 2800 TL olması gerektiği belirtilerek şöyle deniyor:

“Cumhurbaşkanlığı 2019 Yıllık Programı’na göre 2019 yılı için enflasyon hedefi 15,9, büyüme hedefi 2,3’tür. TÜİK Kasım 2017 için asgari ücreti 1894 TL olarak hesaplamıştı. Son bir yıllık enflasyon yüzde 25,4 olduğuna göre, 2019 için TÜİK’in önerisinin 2375 TL civarında olması gerekir. Bunun üzerine 2019 büyüme ve enflasyon beklentileri eklenmelidir. Bu durumda TÜİK hesabına göre asgari ücret 2800 TL civarında olmalıdır.

Asgari ücretin geçim ücreti olabilmesi için net 3100 TL, TÜİK verilerine göre güncellenmesi durumunda net 2800 TL, kişi başına milli gelir artışının eklenmesi durumunda net 2500 TL civarında olması gerekir. Üç ayrı asgari ücret hesabının ortalaması 2800 TL civarındadır. Bu nedenle 2800 TL civarındaki asgari ücret talebi gerçekçi olacaktır.”

asgari-ucret-net-2800-tl-olmali-538014-1.

***

DİSK’in talepleri

♦ Asgari ücret geçim ücreti olmalı. Asgari ücret hesabında uluslararası standartlara uyulmalı ve işçinin ailesi de dikkate alınmalı.

♦ Asgari ücret tespitine ilişkin 131 Sayılı ILO Sözleşmesi onaylanmalı, Avrupa Sosyal Şartı’na asgari ücretle ilgili konan çekince kaldırılmalı.

♦ Asgari ücretin tespitinde bütün işçi konfederasyonlarına katılım hakkı sağlanmalı.

♦ Komisyonda kadın temsilcilerin bulunmasını sağlayacak düzenleme (kota uygulaması) yapılmalı.

♦ Asgari ücret bütün çalışanlar için ortak saptanmalı.

♦ Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalı.

♦ Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalı.

♦ Asgari ücret net 2800 TL olmalı.