Koronavirüs salgını nedeniyle yapılan dördüncü doz aşının 12 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Prof. Dr. Yavuz, “Aşı karşıtları, aşı kararsızlarını çok etkiliyor. Hastalık artabilir, hatırlatma dozları olunmalı” diye konuştu.

Aşı karşıtlığı tehlikeli hal alıyor
Fotoğraf: Depo Photos

Sibel BAHÇETEPE

Ülkede aşı karşıtları son günlerde giderek propagandalarına hız veriyor. Gerek sosyal medyada, gerek basın yayın organlarında aşıların zararlı olduğu yönünde yayınların yapılması bilim insanlarının tepkisine neden oluyor. Türk Klinik Mikrobiyolji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, aşı karşıtlarına yönelik bir yaptırımın olmaması nedeniyle bu durumların arttığını belirterek “Aşı karşıtlığı nedeniyle aşı yaptıranların oranı pek çok dünya ülkesinin gerisinde kalıyor. Özellikle Avrupa’nın pek çok ülkesi hatta İran’ın bile gerisindeyiz. Ek doz, hatırlatma dozlarımız çok daha düşük” dedi.

MÜCADELE YOK

Sağlık Bakanlığı’nın resmi verilerine göre 1'inci doz aşı aşı yapılan kişi sayısı 57 milyon iken, ikinci doz 53 milyon olarak yer alıyor. Bu rakam, 3'üncü dozda belirgin şekilde azalarak 28 milyona iniyor. BirGün’e açıklamalar yapan Prof. Dr. Yavuz, aşı karşıtı küçük bir grup olduğunu ancak aşı kararsızları üzerinde etkilerinin büyük olduğunu söyledi. Aşı karşıtlarına caydırıcı cezaların olmadığına dikkat çeken Yavuz “Aşı karşıtlarıyla hiçbir mücadele yok. Öyle bırakılması doğru değil, istediklerini yapabiliyorlar. Mesela bazı köşe yazarlarının aşı ile ilgili bilgileri yok, bilim insanları değil ama bu konuda kulaktan dolma bilgileri paylaşıyorlar, bunlar çok yanlış. Bilimin değeri bu kadar az mı?” dedi. “Aşıların istenmeyen etkilerinin takip edilmemesi gibi bir şey söz konusu olamaz” diyen Yavuz, “Sosyal medyada örgütlenerek, ona buna saldırarak aşı karşıtlığı yapıyorlar. Bununla doğru düzgün bir mücadele lazım. Hiçbir yaptırım yok. Görüyorsunuz aşı karşıtları miting düzenliyor” dedi.

EKSİK DOZLAR YAPILMALI

Prof. Dr. Yavuz, özellikle hatırlatma dozlarını yaptıran yurttaş sayısının giderek azaldığını anımsatarak, şunları kaydetti: “Ülkemizde primer aşılaması olan oranı yüzde 62, ek doz aşılama oranı ise yüzde 32. Hatırlatma dozları ise çok daha düşük, yüzde 15’lerde. Aşı, insanlar ölmesin diye yapılıyor. Bütün kalp krizinden ölenler için ‘aşıdan öldü’ deniliyor. Aşıların istenmeyen etkileri takip ediliyor, bütün bilimsel kaynaklarda bunlar paylaşıldı, tartışılıyor. Koronavirüsten ölen insanların yüzde 80’i aşı olsaydı ölmeyecekti. Elimizde etkili veriler varken niye mahcup aşı kampanyaları yapılıyor, böyle olmaz. Aşı karşıtı söylemler aşı kararsızları üzerinde çok etkili oluyor. İnsanlara ‘Çocuğun olmayacak, aşılarda çip var’ gibi şeyler söyleniyor. Böyle bir şey yok, bunlar hakkında gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum. Hatırlatma dozlarının yapılması oranında Avrupa bizden önde. Türkiye, küçük Amerika. Orada da bu dozlar düşük. İran, Hindistan gibi ülkelerde bile aşı oranları bizden daha iyi."

***

VARYANT ETKİLİ AŞILAR

Sonbaharın gelmesiyle birlikte pek çok ülkenin varyantlara yönelik geliştirilen aşıları kullandığını ancak ülkemizde henüz bu konuda bir adım atılmadığını da kaydeden Prof. Yavuz, "Varyantlara yönelik geliştirilen aşılar da gelmedi, sonbaharda yapılan aşı şu an varyantı da içeren aşı, ek dozları bu aşılarla yapılmalıyız. Bu konuda da açıklama bekliyoruz. Ayrıca dünyada bütün gelişmiş ülkelerde çocuklar için aşılama da öneriliyor" dedi.