Asıl yönetime tadilat gerek!

Doktorların istifaları, intiharları, mobbing iddiaları, hekim eksikliği nedeniyle branş dışı görevlendirmeler gibi skandallar ile gündemden düşmeyen İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi’nin acil servisi hayati tehlikesi olan hastalar dışındaki herkese kapatıldı. Sağlık emekçileri ‘‘İzmir halkının sağlığını tehdit eden bu kaygı verici durumun düzeltilmesi gerekmektedir” dedi.

Hastane yönetimi tadilat gerekçesiyle acil servisi kapattığını belirtse de hastanede çalışan sağlık emekçileri, kapanmanın nedeninin artan istifalar sonucu hekim ve personel yetersizliğinden kaynaklandığını iddia etti.

40 KM’DE ACİL SERVİS YOK

DEÜ’de acil servisin kapanmasının ardından böylece İzmir’de Yeşilyurt Devlet Hastanesinin bulunduğu Karabağlar’dan Urla’ya kadar 40 kilometrelik alanda acil servis kalmamış oldu. Sağlık Bakanlığı tarafından hekimlere mesaj gönderilerek, 15 Eylül 2024’e dek DEÜ Hastanesi Acil Servisi’nde görev almak isteyen hekimlerin başhekimliğe ivedilikle başvurması istendi. DEÜ Hastanesi, geçen yıl kötü çalışma koşulları, mobbing ve düşük ücretler nedeniyle 19 acil servis hekimin istifa ettiği, 24 gün önce de asistan hekim Dr. Uğurcan Ağcaoğlu’nun mobbing nedeniyle istifa etmesinin ardından intiharı ile tartışma konusu olmuştu. İzmir Tabip Odası'ndan yapılan açıklamada, son bir yıl içinde DEÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı’nda görevli öğretim üyelerinin ayrılması ve çok sayıda asistan hekimin istifası nedeniyle acil servis hizmetlerindeki sorunlara dikkat çekildiği anımsatıldı.

Açıklamada, “İzmir’in güney aksındaki en büyük kamu hastanesi acil servisinin hizmet dışı kalması özelleştirme politikalarının, akademik ve bilimsel özerkliğin tahribinin, ‘Giderlerse gitsinler’ zihniyetinin sonucudur. İzmir halkının sağlığını tehdit eden bu kaygı verici durumun düzeltilmesi; DEÜTF hastanesi acil servisinin en kısa sürede kesintisiz, nitelikli sağlık hizmeti ve asistan eğitimi verecek şekilde yeniden yapılandırılması gerekmektedir” denildi. Öte yandan DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi’ne, il içindeki diğer hastanelerden geçici görevlendirme yapılacağı duyumlarının alındığı ve hukuksal temeli olmayan uygulamaların tercih edilmemesi gerektiği belirtildi.

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel, acil servisin kapanmasının Türkiye’de orta ölçekli bir ilin sağlık hizmetinden mahrum kalması anlamına geldiğini söyledi. Yüksel, “Yıllar içerisindeki oluşan yanlış yönetimden dolayı bu süreç meydana geldi. Burası Türkiye’de acil tıp eğitiminin verildiği ilk üniversite. Bize göre hatalı olan kararlar bu kıymetli öğretim üyeleri kaybedildi. Yönetsel yanlışların bir akademiyi, bir üniversiteyi getirdiği nokta açısından çok kritik bir durum ortaya çıktı. İzmir’in güneyini sıkıntıya sokmadan çözümler üretilebilirdi. Hastada kırmızı alan yeşil alan olarak ayrım yapılamaz. Hasta acısı, ağrısı, ateşi varken bu durumu tolere edemez. İnsanlar alamadıkları hizmetlerden dolayı yine özele yönelecek veya başka hastanelerin yükü artacak. Yurttaşlar sıkıntı yaşayacak. Burada asıl olarak yönetsel tadilata ihtiyaç var” dedi.

TEDAVİ SÜRELERİ UZAR

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Hava Akcan ise özetle şunları kaydetti: “Hastaların sağlık hizmetine ulaşması zorlaşacak. Örneğin Seferihisar’dan bir kırık vakası artık Yeşilyurt’a kadar gelmek zorunda kalacak. Hastaların tedavi süresi artacak. Birde işin özel boyutu var. Parası olan kişiler tamamen özele yönelecek. İzmir’in güneyinde çok ciddi acil hizmet sorunu oluşacak. Acil serviste daha önce de tadilat yapılmış ancak hiçbir zaman bu şekilde bölüm kapatılmamış. Şimdi ise tadilat gerekçe gösterilerek kapatılıyor. Eğer gerçekten tadilata girmiş olsa Sağlık Bakanlığı’na bağlı hekimlere neden geçici görevlendirme için mesaj gönderiliyor. Depremden sonra Buca’da yaşananın başka hastanelerde yaşanmaması lazım.’’