Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri yarın başlıyor. AB genelinde 23-26 Mayıs’ta tüm üye ülkelerde AP seçimleri düzenlenecek. Her 5 yılda bir gerçekleşen AP seçimlerinin ardından AB kurumlarının da yeni başkanları bu yıl içinde belirlenecek. Sağ blok tehlikesi AP seçimlerinin Avrupa’nın siyasi manzarasını değiştirebileceği yorumları yapılıyor. Aşırı sağcı – popülist partilerin, Avrupa çapında bir blok oluşturma çabası […]

Aşırı sağın gölgesinde seçim rüzgârı

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri yarın başlıyor. AB genelinde 23-26 Mayıs’ta tüm üye ülkelerde AP seçimleri düzenlenecek. Her 5 yılda bir gerçekleşen AP seçimlerinin ardından AB kurumlarının da yeni başkanları bu yıl içinde belirlenecek.

Sağ blok tehlikesi

AP seçimlerinin Avrupa’nın siyasi manzarasını değiştirebileceği yorumları yapılıyor. Aşırı sağcı – popülist partilerin, Avrupa çapında bir blok oluşturma çabası ve bu çaba sonuç verirse, Avrupa Birliği süreci üzerinde yapabileceği etkiler özellikle kaygı yaratıyor. Söz konusu blok için çabalayan isimlerin başını İtalya’da Matteo Salvini, Fransa’da Marine Le Pen, Hollanda’da da Geert Wilders çekiyor.

2008 krizi ile güç kazandı

Avrupa genelinde son yıllarda aşırı sağcı partilerin yükselişi dikkat çekici boyutlara ulaşmış durumda. Aşırı sağcı partiler İtalya, Polonya, Macaristan ve Avusturya’da iktidarda bulunurken, Fransa, Almanya, Hollanda, İspanya, Norveç, Finlandiya, Estonya, Danimarka, Çekya ve Slovenya gibi birçok AB ülkesinde güç kazanmış durumda. AB genelinde 2008 mali krizinin etkileriyle güç kazanmaya başlayan aşırı sağın, göçmen kriziyle nüfuz alanını geliştirdiği belirtiliyor. Bu durumun İslamafobiyi ve geleneksel Yahudi düşmanlığını da etkili bir şekilde canlandırmaya başladığı da görünüyor.

AP seçimlerinde, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu başkanının seçilme yöntemi tam olarak netleşmezken AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve AP Başkanı Antonio Tajani’nin yerlerini kimlerin alacağı da merak konusu olmaya devam ediyor. 751 sandalyenin paylaşılacağı AP seçimlerine bu yıl 8 siyasi grup katılıyor. Öne çıkan adaylar ise şu şekilde:

• Sosyal Demokratların liste başı adayı Timmermans

AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcılığı görevini 2014’ten beri yürüten Frans Timmermans, Sosyal Demokratların (S&D) liste başı adayı. Hollanda asıllı 58 yaşındaki Timmermans, 2012-2014 yıllarında ülkesinin Dışişleri Bakanlığı, 2007-2010 yıllarında da AB Bakanlığı görevlerini yürüttü. AB kurumlarının işleyişini iyi bilen ve bürokrasi deneyimi bulunan Timmermans, kampanyasında hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü, demokrasi, sosyal adalet ve sürdürülebilir bir ekonomik model gibi unsurlara ağırlık veriyor.

• EPP’nin adayı Weber

Avrupa Halk Partisinin (EPP) liste başı adayı Manfred Weber. Weber, daha sıkı göç kontrolü, gibi konulara odaklanıyor. Son seçimlerde 221 koltuk kazanarak AP’deki en büyük siyasi parti olan EPP’nin adayı Weber, hali hazırda partinin başkanlığını da yürütüyor.

• Muhafazakârların adayı Zahradil

Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) grubunun liste başı adayı ise Jan Zahradil. Çekyalı 56 yaşındaki Zahradil, ilk kez 2004 yılında AP milletvekili seçildi. “AB’ye tekrar ayar çekelim” sloganıyla kampanya yürüten Zahradil, daha esnek bir AB inşa edilmesi, Birliğin ulusal devletlerin önüne geçmemesi gerektiğini savunuyor.

• ALDE’den birkaç aday

Avrupa İçin Liberal ve Demokrat İttifakı (ALDE), tek bir liste başı adayı yerine 7 isim önerdi. Ancak bu kişiler arasında Belçika’da bir dönem başbakanlık görevini yürüten ve hali hazırda ALDE’nin grup başkanı olan Guy Verhofstadt ve AB Komisyonunun Rekabetten Sorumlu Üyesi Margrethe Vestager ön plana çıkıyor.

• Yeşiller’den 2 genç aday

Avrupa Yeşiller Partisinin (EGP) de iki liste başı adayı bulunuyor. 38 yaşındaki Ska Keller, seçimlerdeki en genç adaylardan biri olarak dikkati çekiyor. Yeşillerin diğer adayı ise 41 yaşındaki Hollandalı Bas Eickhout. Eickhout da tarım, iklim değişimi ve çevre gibi konulara odaklanan bir seçim kampanyası yürütüyor.

Seçimlere aynı zamanda Avrupa Birleşik Solu-İskandinav Yeşil Solu, Özgürlükler Avrupası ve Doğrudan Demokrasi (EFDD) ve Özgürlükler Avrupası (ENF) olarak adlandırılan farklı siyasi gruplar da katılıyor. Bağımsız adayların da yarışacağı AP seçimlerinde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın hangi siyasi gruplara yöneleceklerinin henüz netlik kazanmaması dikkati çekiyor. Diğer yandan, kıta genelinde güç kazanmış bulunan aşırı sağcı partilerin de mevcut ittifak arayışlarına seçimler sonrasında hız vermesi bekleniyor.