Büyük sanatçı Nevzat Pekterli’yi söyleşi için ikna etmek beklediğimizden de kolay oldu. Aslına bakarsanız o bizi ikna etti diyebiliriz. Usta sanatçı durup dururken gazeteye telefon açıp “son dönemde siyaset üzerine beyanat veren ünlüler kervanına katılmak istiyorum, bana muhabir yollayın. Durumum çok acil, hayat memat meselesi” deyince hemen yola koyulduk.

Peki kimdir aşırı ünlü Nevzat Pekterli? 1969-80 arası bir yılda doğdu. Bağlama çalarak başladığı kariyerine biraz tanınınca dizi ve sinema oyunculuğunu da ekledi. Ardından televizyon programcılığı, modellik, çeşit çeşit yarışmada jürilik yaparak milyonların gözbebeği oldu. Son dönemde işlerinin kötü gittiğine dair söylentiler var. Zaten hepiniz onu tanıyorsunuz.

Nevzat Pekterli bizi evinde çok sıcak karşılıyor. Söyleşimizi gerçekleştirmek üzere geçtiğimiz çalışma odasının duvarında devasa bir cumhurbaşkanı portresi asılı. “Fotoğraflarda kadraja portreyi de alalım değil mi? Yoksa onu hiç görmesek mi, abartı mı olur? Ya bu söyleşi benim için çok önemli. Biraz yardımcı olun,” diyor telaşla. Kameralara bu kadar alışık olan ünlü oyuncunun heyecanını ilginç buluyor ve rahat olmasını söyleyip devam ediyoruz. Masasında TRT’ye verilecek yüksek bütçeli proje başlıklı bir dosya göze çarpıyor. “İnşallah bu röportajdan sonra projem de kabul edilecek” diyor ve gözleri birkaç dakika duvardaki cumhurbaşkanı portresine dalıyor.

Çaylarımızın gelmesiyle söyleşiye geçiyoruz.

>> Nevzat Bey yeni bir albüm ve film çalışmanız olduğunu duyduk, bize biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?
Tek parti döneminde her şey karneyle alınıyordu. Yağ için bile kuyruklara giriyorduk. Allah bugünkü yöneticilerimizden razı olsun.

>> Nevzat Bey albümü sormuştuk?
Ha albüm. Ya çok affedersiniz, heyecandan karıştırdım. O iyi gidiyor, hareketli şarkı ve türkülerden oluşan bir albüm yapmak istedik. İçinde bir de ilahi olacak, milletin değerlerine saygı gereği tüm albümlerde bir adet ilahinin zorunlu olması gerektiğini düşünüyorum. Zaten sırada da cumhurbaşkanımızın sevdiği ilahiler konseptli bir albüm projemiz var.

>> Cumhurbaşkanımızın sevdiği ilahiler mi? Kamuoyu sizi Gezi eylemlerine verdiğiniz destekle tanıyor, bu çalışma tuhaf değil mi?
Ben de bu konunun açılmasını bekliyordum. Gezi eylemlerine katılma sebebim tamamen sosyolojik gözlem yapma amaçlıydı. Sonuçta ben oyuncuyum. Oraya insanlar ağaç için gitmişti ama sonra olay çok başka şeylere döndü, bir anda ortalığı karıştırıp ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenler hâkim oldu. İlk üç gün iyiydi ama. Oradaki gençlik aşırı cahildi. Gezi gençliği Tolstoy’u Rus roman yazarı sanıyor. Halbuki Tolstoy Alman klima markası. Sonra ülkemiz üzerinde oynanan bu kirli oyunu Kazlıçeşme’de toplanan entelektüel kitleler bozdu zaten.

>> Fakat en önde yürüyüp slogan attığınız görüntüler var?
İşte o da paralel yapının montajı.

>> Paralel yapı mı?
Kusura bakmayın ama bu söyleşi benim istikbalim için çok önemli, birkaç kez paralel yapı demek zorundayım. Görüntüler paralel yapının montajı diye düşünüyorum. Hatta o günlerde benim bir benzerimi oraya göndererek provokasyona alet etmiş olabilirler.

>> Fikirlerinizin değişmesinde etkili olan olayları anlatır mısınız biraz?
Büyük oyunu gördüm. Gezi ve 17 Aralık, uzun bir uykudan sonra şahlanışa geçen bu milletin iradesine yönelik darbe girişimiydi. Bir gün evde oturmuş çay içiyorken bir anda bu komployu fark ettim. Bir de yeni ev aldım kredi ödüyorum, onun da etkisi oldu büyük oyunu çözmemde. Ev dediysem villa sayılır yani hee. (göz kırpıyor)

>> Anladık biz sizi. Usuldendir, eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Allah bu devleti yöneten herkesten razı olsun. Neler çektik biz geçmişte, ne zulümler gördük. Beni başörtümden dolayı üniversiteye almadılar, inanabiliyor musunuz? Namaz kılıyorum diye az kalsın idam ediliyordum ilkokulda. Şimdi aydınlık güzel günlere kavuştuk. TRT şu masadaki projemi kabul edince çok daha müferrih bir ülkede yaşıyor olacağız. Ayrıca bir televizyon programı için özel kanallarla görüşüyorum, inşallah bu röportajdan sonra o da kabul edilecek ve artık eski Türkiye tamamen geride kalacak.

• • •

Nevzat Pekterli son sözlerinin ardından yine duvardaki cumhurbaşkanı portresine dalıyor. Uzun uzun bakışıyorlar bir müddet. Bu dalgınlık anını fırsat bilerek keyifli söyleşimize son veriyor ve eşyalarımızı toplayıp arkamıza bakmadan kaçmaya başlıyoruz.