Ani hava değişikliklerinin yoğun olarak yaşandığı mevsimlerde grip ve nezle gibi üst solunum yolu enfeksiyonları artış gösteriyor. Alınan basit önlemler ve aşılarla gripten korunmak mümkün

Aşıyla gripten korunmak mümkün

Sonbaharın gelmesiyle beraber artan soğuk algınlığı herkesin sağlığını tehdit ediyor. Şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkan bir mevsim hastalığı olan grip, kişilerin yaşam koşullarını da olumsuz şekilde etkiliyor. Özellikle kış aylarında yakalanılan grip hastalığı ise yaklaşık 6-8 hafta etkili olabiliyor.


Gribal enfeksiyona karşı başa çıkma yollarından birisi olan grip aşısı ise ekim-kasım ayı boyunca en çok başvurulan yollardan birisi. Yaşlıların gribe karşı daha dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Aslı Çurgunlu, gribin belirtilerini şöyle sıraladı:

Ateş, şiddetli halsizlik, kas ağrıları, baş ağrısı, öksürük, boğaz ağrısı, nezle, burun akıntısı veya tıkanıklığı.

Yaşlılarda gribin zatürreye dönme riskinin fazla olduğuna dikkat çeken Çurgunlu, aşının önemini şu sözlerle anlattı:

“Bulaşıcı hastalıklardan korunmada en önemlisi aşılardır. Kronik hastalığı olan yaşlılarda grip ve zatürre ölümcül olabilir, bu nedenle aşılar oldukça önemli. Özellikle 65 yaş üstü kişilerin gripten korunmasında aşı çok önemli. Grip aşısı yaptırmadan önce mutlaka doktora danışmak gerekir. Grip aşısı bağışıklık sistemini çalışmaya teşvik eder. Aşı ile vücut, virüsü nasıl tanıyacağını ve virüse karşı nasıl savaşacağını öğrenir.”

Hastalığa karşı öneriler

Çurgunlu, gripten korunmak için şu önerilerde bulundu:

♦ Güne kahvaltıyla başlayın: Her yeni güne düzenli yapılan bir kahvaltı ile başlamak çok önemli. Özellikle kahvaltıda kaliteli proteinlerin yer aldığı yumurta, peynir gibi besinler tabağınızda bulunmalı.

♦ Düzenli egzersiz yapın: Haftada 4-5 kere hafif tempolu yürüyüşler yapın.

♦ Yeterli miktarda su tüketin: Havaların soğuması ile azalan sıvı tüketiminizi arttırmayı ihmal etmeyin. Çay, kahve gibi içecekler suyun yerini tutmazlar ve hatta vücudunuzun ihtiyaç duyduğu su gereksiniminin artmasına bile neden olurlar. Her gün 10-12 bardak su içmeye özen gösterin.

♦ Hijyen-el hijyeni: Nezle ve gribin bulaşmasını önlemede sık sık sabun ve suyla el yıkamak, enfekte materyale değdikten sonra elin ağız, burun gibi baş bölgesine götürülmesinden önce yıkanması bulaşmayı önlemede çok önemli.

♦ Meyve ve sebze yiyin: İçinde bulunduğumuz sonbahar ile beraber doğal olarak sebze ve meyve çeşitleri azalmış olsa da bu dönemde çıkan ürünler bağışıklık sistemimizin güçlenmesine katkı sağlayacak. Patlıcan, havuç, ıspanak, taze fasulye, kırmızıbiber, karnabahar, kereviz, portakal, nar, greyfurt, ayva, armut, elma, kivi gibi sebze ve meyveleri sofralarınızdan eksik etmeyin.

♦ Haftada 3 kez balık tüketin: Bağışıklık sisteminiz için yeterli Omega-3 alımına özen gösterin. Omega-3 tüketimi bağışıklık sisteminizi güçlendirirken aynı zamanda sizi sonbahar depresyonuna karşı da korur. Haftada 2-3 kez balık yemek ve her gün herhangi bir ara öğününüzde 2 tam ceviz tüketmek sağlığınıza ve mutluluğunuza katkı sağlayacaktır.