Başlık yanlış anlaşılmasın, ‘askıya alındı’ anlamında değil; iyilik özgür irademizle uzanıp tutabileceğimiz bir ‘tık’ mesafede demek istedim.

Kötülük en çirkin yüzüyle televizyon ekranlarında arzı endam edip, komşudan 3-5 haneyi de ekleyerek 50 kişilik ölüm listeleri yayınlarken; muhalif belediyelerin yardımları, bedava ekmek dağıtımı yasaklanır, aşevi hesapları bloke edilirken; yıllardır sandığı tek demokrasi ölçütü görüp ona methiyeler dizmiş iktidar sandıkların kurallarını “toplum yararına değil, benim için çalışsınlar diye” değiştirip TTB, TMMOB ve baroları ‘hizaya sokmaya’ çalışırken; iyilik derinden ve gösterişsiz yayılıyor.

Virüsün yol açtığı ekonomik kriz dayanılmaz noktalara tırmanırken insanlara önerecek işi kalmayan İŞKUR önünde kuyruklar uzanıyor. Ülkenin en büyük kenti, ekonominin kalbi İstanbul’da, her 7 haneden biri –aileleriyle birlikte 2 milyon 600 bin kişi- belediyeden sosyal yardım talebinde bulunuyor.

Bu koşullarda, insanlarımızın yüzde 71’i ekmek dağıtılmasının yasaklanmasına, yüzde 66’sı belediyelerin bağış toplamasının durdurulmasına, yüzde 65’i aşevlerinin hesaplarının bloke edilmesine tepkili. Nasıl olmasınlar ki!?

Belediyeler ise önlerine çıkarılan engelleri aşarak ihtiyaç sahiplerine ulaşma çabasında. Ankara, ‘veresiye defterleri’ni kapatıyor. İzmir, ‘her türlü yardım için belediyeye ulaşanlar” ile “ihtiyaç sahiplerine destek olmak isteyenler’i buluşturuyor.

Ve İstanbul, korona kırımının ekonomik kırıma da dönüştüğü dünya için, bir bir örnek yaratılıyor. Dün, Karaköy İskelesi’nde İspanyol gazetecilerle buluşan Ekrem İmamoğlu, kenti ve insanlarıyla gurur ve başka dünya kentlerinin de İstanbul’un iyiliğini örnek alabilecek olmalarından mutluluk duyduğunu anlatıyor.

İBB web sitesine giren ‘İhtiyaç Sahipleri ve Hayırseverleri Buluşturuyoruz’ anonsunu görüyor. Tıkladığınızda askıdaki İSKİ ve İGDAŞ faturaları çıkıyor karşınıza. Ödeyebileceğiniz aralıkta bir fatura seçip kolayca ödüyorsunuz.

Veren el alan eli görmüyor. İyilik gösterişsiz, mütevazı ama olağanüstü hızla yayılıyor. Yazıya başlamadan askıdan 106 bin 603’ncü faturayı alıyorum, birkaç saat sonra yazıyı gönderirken ödenen faturaların sayısı 108 bin 100’ü aşıyor.

90’ların başında Ankara’nın bir gecekondu mahallesinde, bir gecekondudan sıcacık ‘Biz arkadaşız’ anonsuyla yayın yapan Radyo Arkadaş’ta tanışıp arkadaş olduğumuz, sonra BirGün’de de yazan, şimdilerde İBB Meclisi CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı ile haftalardır ‘iyiliğin örgütlenmesi’ni tartışıyoruz.

Beylikdüzü’nde avukat arakadaşlarıyla oluşturdukları grubun “Kolibank” adını verdikleri dayanışma sandığına olan ilginin yayılışını anlatıyor. İçinde kuru gıdalar olan koliler markette hazır bekliyor, 5 adet koli de bir araçta: “Araç sahibi kendisine talep geldiğinde, o anda yapmakta olduğu işi bırakıp, derhal teslim yapılması istenen adrese gidiyor ve teslimatı yapıyor.”

Eski bir asker olan Doğan’ın “Devre Arkadaşları Grubu”, hemşeri dernekleri, meslek grubları, “Derin Yoksulluk” adıyla örgütlenenler, kolileri, çocuklar için süt ve oyuncakları toplayıp dağıtan iyilik örgütlenmelerinden sadece bazıları.

“Bunları görüp yaşadıkça” diyor Doğan, “Halkın kendi öz deneyimi ile bencillikten uzak, dayanışmacı, iyiniyet ve insancıllığa dayalı bir siyasal ve toplumsal ortam yaratılabileceğine olan umudum artıyor.”

Ve TV’den ölüm listesi yayınlayan çirkinliğe cevaben, “askıda fatura” uygulamasının son rakamlarına işaret ederek ekliyor: “Komşusuna kin besleyenler azınlıkta, sevgi besleyenler çoğunlukta!”