Galatasaray ilk yarısını 2-0 geride kapattığı karşılaşmada Akhisarspor’u ikinci yarıda bulduğu gollerle 4-2 mağlup etti

Geçen hafta derbi maçını kaybederek liderlik koltuğundan olan Galatasaray, Trabzon galibiyetinden sonra oynadığı 6 maçı da kazanamayan üstelik son dört lig maçında gol dahi atamayan Akhisar’ı konuk etti. Geldiği günden beri tartışılan Igor Tudor zaten az olan kredisini geçtiğimiz hafta tüketmişti.

Evinde ligin Başakşehir ile birlikte en başarılı takımı olan Galatasaray’ın alıştığımız maç başı iştahı bu sefer pek yoktu. Maçın 16. dakikasında Maicon, Lopes’in ortasına kariyerine ve yeteneklerine yakışmayacak bir şekilde müdahale ederek Muslera’yı çaresiz bırakıyor ve Akhisar’ın gol orucuna son veriyordu. Bu gol Galatasaray’ın da kendine gelip alışıldık baskılı oyununu oynamaya başlamasına sebep oluyordu. Maçın hakemi Ümit Öztürk 43’de Miguel Lopes’e kırmızı kart göstererek hem spor programlarına malzeme veriyor hem de Galatasaraylıları umutlandırıyordu. Ancak umutlanan Galatasaraylıların aklına soru işaretini yerleştiren eski bir Galatasaraylı oluyordu. Muslera’nın önde olduğunu gören Olcan Adın ceza sahası dışından en doğru vuruşu yaparak devre arasına takım arkadaşlarına direnç aşılayarak giriyordu.

Tudor ilk oyuncu değişikliğini zorunluluktan yapmıştı. İkinci yarıya Maicon’un yerine Rodrigues’i alarak üçlü savunmaya geçiyor ve olası bir geri dönüşten kendi payına düşen övgüyü almak istiyordu. İkinci yarının hemen başında gelen goller hem tepki vermeye meyilli tribünleri ateşliyor hem de Galatasaray’a üç puanın yolunu açıyordu. Önce 49’da Fernando 25 metreden düzgün bir vuruşla farkı bire indiriyor, ardından Gomis 51’de skoru eşitliyordu. Fransız yıldızın klasik gol sevincini yapmayı unutması golün öneminin göstergesiydi. Maçın kontrolünü kaybeden Ümit Öztürk, Gomis’i oyundan atarak spor tartışma programlarına malzeme olmaya devam ederken, Galatasaray’ı öne geçiren gol Denayer’in ortasında Belhanda’dan geliyordu. Maçın son bölümünde her iki takımın da birer kişi eksik olmasının da etkisiyle orta sahalar oyundan iyice düşüyor ve her iki takım da rakip kaleye hızlıca gitmeye ve pozisyonlar bulmaya başlıyordu. Galatasaray’ın yapması gereken topu ayağında tutarak rakibin direncini kırmaktı ancak Tudor’un takımı sadece direk oyunu iyi oynayabiliyordu. O sebeple Galatasaray kendi yarı sahasında kalıp kaptığı toplarla skor üretmeye çalışıyordu. Maçın sonucunu ilan eden gol de uzatma dakikalarında Feghouli’den bu şekilde geliyordu.

Maçın skoru Galatasaray’ın hanesine üç puan yazdırmış olsa da havlu atmış rakibini oyuna ortak etmek Galatasaray’ın bu sezon oyun kurgusundaki temel problemin altını çiziyordu. Sarı Kırmızılılar Akhisar’dan daha becerikli takımlar karşısında bu kurgu sebebiyle zorlanıyorlar.