Galatasaray, adeta bir formalite maçı havasında oynadığı Balıkesirspor maçını rahat kazansa da, özellikle hücum varyasyonlarındaki başarısızlığı sebebiyle taraftarlarını stadyumdan evlerine o kadar da mutlu göndermedi. 3 gün önce Bayern Münih’in kendi evinde Hamburg ile oynadığı maçı izledik. Bütün dişlileri mükemmele yakın çalışan Bayern, 2 sezondur ligde yokları oynayan Hamburg’la oynayınca 8-0 gibi bir skor ortaya çıktı. Galatasaray ile Balıkesirspor arasındaki güç farkı, belki de Bayern Münih’le Hamburg arasındaki farktan daha fazla, ancak sarı-kırmızılı takımda sezonun 20. maçı oynanmasına rağmen halen ritmini bulamamış, taraftarları tedirgin eden ve sahada saatli bomba gibi dolaşan oyuncular var. Bunlardan bir tanesi Tarık Çamdal. Süper Lig’de 50’ye yakın maça çıkmasına rağmen hala futbola yeni başlamış ya da Eskişehirspor’dan Galatasaray’a transfer olmuş değil de, Barcelona’da Dani Alves’in yerine sağ beke konmuş gibi oynuyor. Alabildiğince savurgan, alabildiğince güvensiz, alabildiğince acemi.

Galasaray ritim bulamadı
Tarık Çamdal Galatasaray futbol takımında, kendi takımının veya rakibin her atağında sırıtıyor. Örneğin Koray Günter, Hamzaoğlu’nun takımında daha 10 maç dahi oynamamış olmasına rağmen, her geçen maç rolüne biraz daha alışmış görünüyor. Galatasaray futbol takımının bir başka sorunu oyun içerisindeki ritmini bulamaması. Bu, Balıkesirspor gibi rakip sahanın son 30 metrelik diliminde oynanan maçlarda daha da net ortaya çıkıyor. Sarı-kırmızılılar dün akşamki maçın, özellikle 3-0 olduktan sonraki bölümünde rakip ceza sahası önünde topu soldan sağa, sağdan sola taşımak ve boş pozisyondaki oyuncuların keyfini kaçırmak dışında neredeyse hiçbir şey yapmadılar. Buna rakibin 10 kişi kalması sonrası rehavet ve laubalilikte eklendi ve konuk takım o haliyle dahi Galatasaray kalesine daha fazla gitme şansı buldu.