Aslan şampiyonluk yolunu açtı
AA

Galatasaray, şampiyonluk yolunda çok kritik hale gelen mücadelede, Başakşehir’i Icardi’nin penaltı golü ile mağlup ederek çok önemli bir avantaj yakaladı. 

Maçın ilk 15 dakikasındaki baskıdan sonra Okan Buruk’un takımının çok parlak bir tablo sergilemediğini söylemek lazım. Sarı-kırmızılılar son haftalarda hücumda yaratıcılık anlamında sorunlar yaşıyorlar. Bunda, Galatasaray’ın son birkaç haftada uyguladığı ve pek sonuç vermeyen hücum varyasyonu tarzının da etkisi var. Bu varyasyon 2 şekilde karşımıza çıkıyor. Ya yarı yerleşik hücumlarda savunmadan gelen serseri topları ya da kısa bir paslaşma serisinin sonunda ayağında biten topları alan Kerem, anında topu Mauro Icardi ile oynamak istiyor, ya da savunmanın arkasına atılan uzun toplarla buluşan Rashica (veya yine Kerem) Arjantinli’yi bulmak istiyor. Okan Buruk’un takımı Karagümrük, Beşiktaş ve Başakşehir maçlarında bu şekilde 10’a yakın hücumu çöpe attı ve bunun başarısız hücum dışında bir başka sonucu da Icardi’nin bu isabetsiz, zaman zaman çok hızlı, zaman zaman çok yavaş topları yakalamak için çok efor sarfetmesi oldu. Üstelik bu başarısız koşular onun motivasyonunu da düşürüyor. Galatasaray 14 maçlık galibiyet serisini yakalarken, bu hücumlarda daha sakin davranıyor ve topu indirip yerleşik hücumlara döndürerek çizgilere inmeye çalışıyordu. Bu kötü alışkanlık (ya da taktik) özellikle rakiplerin kapandığı ve az sayıda şansın yakalandığı maçlarda daha da yıkıcı olabiliyor. Takımın, teknik direktörünün talimatı dışında 3 maçtır bunu yapması söz konusu olamayacağına göre, bunun teknik kadro tarafından çözülmesi gereken bir durum olduğunu söyleyebiliriz. Aslında takımın 4-Torreira-Oliveira-4 gibi bir dizilişle sahanın son 60 metresine yerleştiği hücumlarda daha verimli işler yaptığı ortada iken, bu tür organizasyondan uzak ve oyuncuların uyumuna zarar veren denemelerde neden ısrar ediliyor tartışılır. 

Maçın ikinci yarısında Galatasaray adına yapılan değişikliklerden birisi takıma net bir katkı yaparken diğeri hücumda var olan yaratıcılık sıkıntısı ve efektifliği daha da ileri götürdü. Midtsjö, Oliveira ile karşılaştırıldığında ondan çok daha net bir pas istasyonu olurken, Nicolo Zaniolo hücumda yine, sahaya ilk kez çıkmış bir altyapı oyuncusu heyecanı ve acemiliğindeydi. Galatasaray’ın oldukça yüksek bir maddi külfet altına girdiği oyuncunun bu sezonun geneline bakıldığında çok iyi sinyaller vermediğini itiraf etmek lazım. Maçın son bölümünde Başakşehir, Zaniolo’nun Boey’i tek bırakması sebebiyle sık sık kendi solundan rakip kaleye gitmek istedi, hatta ceza sahasına yapılan uzun ortaların da adresi orasıydı, ancak Boey orada, özellikle hava toplarında o kadar net bir performans ortaya koydu ki, Muslera’nın yine çizgide kalmayı tercih ettiği akınları savuşturmayı başardı. Uruguaylı’nın artık iyice göze batmaya başlayan bu ürkek çizgi kaleciliği de yine gelecek sezonun iyi analiz edilmesi gereken konularından birisi olacak. 

Galatasaray artık görece daha rahat olarak yorumlanabilecek, 3 haftalık bir fikstüre giriyor ve bu fikstürde alınacak 9 puan onları, ligin bitimine 2 hafta kala sahaya şampiyon olarak çıkarabilir.