En kronik hastalıkların başında gelen astımın, Türkiye’de görülme oranı yüzde 4,5. Dünyada 300 milyon kişiyi etkileyen astım, göğüste sıkışıklık, geçmeyen öksürük ve hırıltı gibi şikâyetlerle kendini gösteriyor. Hastalığın en önemli özelliği ise krizlerle kendini göstermesi. Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), astımın ‘korkulacak değil, kontrol altına alınacak’ bir hastalık olduğunu belirtirken, kişiye özgü tedavilerin önemini vurguladı. […]

‘Astım korkulacak bir hastalık değil’

En kronik hastalıkların başında gelen astımın, Türkiye’de görülme oranı yüzde 4,5. Dünyada 300 milyon kişiyi etkileyen astım, göğüste sıkışıklık, geçmeyen öksürük ve hırıltı gibi şikâyetlerle kendini gösteriyor. Hastalığın en önemli özelliği ise krizlerle kendini göstermesi.

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), astımın ‘korkulacak değil, kontrol altına alınacak’ bir hastalık olduğunu belirtirken, kişiye özgü tedavilerin önemini vurguladı. Hastalığın kontrolünde doktor kadar hastaya da görev düştüğüne dikkat çeken TÜSAD, hekim-hasta işbirliğinin önemini hatırlattı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, Dünya Astım Günü nedeniyle açıklama yapan TÜSAD, astımın iyi bir hasta hekim işbirliği sayesinde ‘kontrol altına alınabilen’ bir hastalık olduğunu ifade etti.

Başkanı Doç. Dr. Levent Cem Mutlu, hastalığın sosyal hayatı kısıtlamaması adına uyarılarda bulundu.

Tedavi kişiye özgü olmalı

Astımın, hastadan hastaya veya aynı hastada farklı zamanlarda farklı seyir gösterebildiğine dikkat çeken Mutlu, “Etkin bir tedavi için hastaların ilaçlarını uygun teknikle ve doktorlarının önerdiği dozda kullanması gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
“İyi bir hekim-hasta işbirliği ile hastaların yüzde 95’den fazlasını tamamen kontrol altında tutabilmek mümkün” diyen Mutlu, hastalara şu tavsiyelerde bulundu:

“Astım tedavisinde başarı için hastaların üzerine düşen görevler de bulunuyor. Tam kontrolün sağlanması için hastalardan beklentimiz; düzenli doktor kontrolünde olmaları, ilaçlarını hekimin önerdiği şekilde uygun teknikle kullanmaları, sigara içmemeleri, içilen yerde durmamaları, astımı tetikleyen faktörlerin ve alerjenlerin neler olduğunun farkında olup mümkün olduğunca onlardan uzak durmaları, düzenli egzersiz yapmaları ve grip aşısı olmaları. TÜSAD olarak, astımın korkulacak değil, kontrol altına alınabilecek bir hastalık olduğuna vurgu yapıyoruz. Unutulmamalı ki astımı olduğu halde profesyonel turnuvalara katılan pek çok sporcu var.”