Dün bir 10 Kasım’ı daha yaşadık!

83 yıldır hep 10 Kasım’larda hüzünlenir, en büyük değerimizi kaybettiğimiz için üzülür, ancak bir o kadar da bize bıraktığı çağdaş yaşamı sağlayan, övündüğümüz Cumhuriyet’imizi kurduğu için O’nu saygı, sevgi ve rahmetle anarız…

Evet, 7 düvelin emperyalistlerine kafa tutan, işgal edilmiş bir ülkeyi akıl ve halkla kurtaran, askeri dehasıyla yaşam bulduğumuz, devlet adamlığıyla laik demokratik hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip olduğumuz Mustafa Kemal Atatürk’e olan minnetimizi bir kez daha dile getirdik…

***

Tarihimizin en önemli sayfasını yazan, dünyanın tanıdığı, sömürülen ülkelerin örnek aldığı, mağdur bırakılan insanların mağrurun üzerine yürümek için cesaret bulduğu ve bizim için yeri doldurulamayan büyük devrimci ve devlet adamı yüce Atatürk’ümüze olan özlemimizi alanlarda tekrar ettik!

Anıtkabir’de milyonlarca yurttaş saygıyla önünde eğildi. 15 yılda kurulan, şekillenen ve dünyada saygın bir devlet olarak gıptayla kabul edilen ülkemizin kurucusu Atatürk ve arkadaşlarının bizlere armağan ettiği laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar yaşatmaya söz verdik!

Milyonlarca insan, yaşlı genç demeden bu nedenle Anıtkabir’i doldurdu.

Onu alanlarda coşkuyla andı! Atatürk sadece askeri bir deha, eşsiz bir devlet insanı değil, aynı zamanda tam bir halk adamıydı! Köylüye saygı gösterirdi çünkü üretime saygılıydı… Cumhuriyet’in ilk kurumu sağlıkla ilgiliydi… Bakanlıkla birlikte Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü kurarak insan yaşamına verdiği değeri göstermişti.

Ya şimdi? Çağdaşlıktan nefret eden, kendi uydurdukları din kisvesiyle toplumu cahiliye dönemine döndürmeye çalışan, çocuklar ve gençlerin okumasını yani aydınlanmasını istemeyen, ülke kaynaklarını sömüren, çevre ve doğayı yok eden, ormanların yanmasına, doğal hayata, hayvanlara, suya, havaya, denize düşman bir anlayış, 15 yılda kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin içini 19 yıldır boşaltmaya çalışıyor!

Bu ülkeye kendilerini ait hissetmedikleri için her şeyi çıkar adına sömürüyor âmâ başaramıyor! Çünkü hala Atatürk’ün izinden giden, dünyayı bilen, ülkesi için çaba sarf eden yurttaşlar var! Mersin Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Erkan Aktaş, AKP iktidarının ülkeye verdiği aklımıza bile gelmeyen bir başka zararı dile getiriyor.

Aktaş diyor ki; “Anadolu bozkırımızın sigortası ARDIÇ AĞAÇLARI, soğuğa ve kuraklığa karşı dayanıklılıkları sebebiyle iklim değişikliğinin kendini hissettirdiği dünyamızda ülkemizin geleceği açısından daha da ön plana çıkmaktadır.

Ardıçlar, iklim koşullarına dayanıklı olmalarının yanı sıra, sık ibre yapıları ve besin değeri yüksek tohumlarıyla yabanıl hayvanlar için önemli besin kaynağı ve sığınma odağıdır! Ayrıca yaygın kök sistemleri sayesinde erozyonla mücadelede ülkemiz için son derece önemli bir türdür.”

***

Aktaş; “Bölgemizde biyokütle enerjisi oluşturan santrallere izin verilmektedir... Biyokütle için; mısır, buğday gibi özel olarak yetiştirilen bitkiler, orman atıkları, otlar, yosunlar, denizdeki algler, hayvan dışkıları, gübre ve sanayi atıkları, evlerden atılan tüm organik çöpler (meyve ve sebze artıkları) kaynak oluşturur! Ancak son zamanlarda taşeron firmaların bu santraller için ardıç ağaçlarını tıraşladığı (katlettiği) görülmektedir.

Bu konuda hem bölge Orman Müdürlüğü’ne dava açılmış hem de CİMER’e bilgi verilmiştir.”

Görüldüğü gibi Orman Genel Müdürlüğü’nü işlevsiz bırakan, tarım ve ormanları hırsla adeta yok etmek isteyen anlayış, şimdide çok nadir olan ve zor yetişen ardıç ağaçlarını korumasız bırakmıştır.

Köylünün ve akademisyenlerin defalarca şikâyet etmesine rağmen AKP yönetimlerinden gelen “görmeyin” telkinleri, Toroslardaki ardıç popülasyonunun yok olmasına neden olmaktadır!

Ülkeye kötülük yapanlar şunu bilmeli ki; Atatürk, İnsan ve emeği koruduğu gibi doğa ve çevrenin de koruyucusuydu…

Yalova’da bir ağacı kesmemek için köşkünü 4.8 metre kanara çektiren dünyadaki tek liderdi… Atatürk’le yarışmaya çalışan zavallılar bu gerçeği bilerek onun gibi olamayacaklarının farkına varmalılar. Atatürk sonsuza kadar yaşayacak!!!

Ona kin duyanların adı bile anılmayacak! “Atatürk’ün resimlerini ters asan, düşmanlık yapan, keşke Yunan kazansaydı” diyen cibilliyetsizlere inat, Mustafa Kemal Atatürk’ün ölmediğini, halkımız dünya aleme gösterdi!

19 yıldır “Kurtuluş Savaşı, Atatürk, Cumhuriyet, laiklik, demokrasi, hukuk, çağdaşlık ve moderniteye düşmanlık yapanların sonlarının geldiğini dün bir kez daha gördük… Kısacası; ilk seçimde AKP kaybediyor!

Kaybeden AKP’nin, 12 Eylül partileri gibi tedavülden kalkacağı da açık! Üstelik kendi atadıkları bürokratlar, valiler ve kayyumlarda bu gerçeğin farkında! Bir kez daha yineleyelim; “Ülkeye zarar veren bu iktidar gitmeli…”