Mustafa Kemal Paşa’nın bir sonraki İzmir ziyaretinde eşi Lâtife Hanım da kendisine eşlik etmişti. 27 Temmuz 1923’te İzmir’e gelen Gazi, Göztepe’deki Uşakizâde Konağı’nda misafir oldu.

Atatürk ve İzmir

NAMIK ALKAN

Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk Milleti tarafından benimsenmesinde, O’nun Kurtuluş Savaşı’nın hemen ardından gerçekleştirdiği yurt gezilerinin önemli payı bulunmaktadır.

Atatürk’ün yurt gezilerinin başlıca amacı; bir taraftan yeni Türk Devleti’nin temel nitelik ve değerlerini tanıtmak, diğer taraftan da yıllardır zor koşullar altında yaşayan ve aralıksız savaşlarla artık iyice yorgun düşen Türk milletinin sorunlarını yerinde görüp inceleyerek gerekli önlemleri almak düşüncesiydi.

1923 yılı Ocak ayı ile 1938 yılı Mayıs ayı arasındaki 15 yılı aşkın sürede birçok yurt gezisine çıkan Atatürk’ün en sık ziyaret ettiği kentlerden biri de İzmir’dir. İzmir; ulusal bağımsızlık savaşının başlatılması, işgal süreci ve kurtuluşta büyük bir önem taşımasının yanında, annesi Zübeyde Hanım’ın burada vefat etmesi ve defnedilmesi ile eşi Latife Hanım’ın İzmirli bir aileye mensup olması nedenleriyle O’nun duygusal yaşamında da oldukça anlamlı ve önemli bir değere sahiptir. Kendi verdiği bilgiye göre Atatürk’ün İzmir’e ilk ziyareti 1905 yılında gerçekleşti.

Bu ilk ziyaretle ilgili olarak Atatürk şöyle bir değerlendirme yapmıştır:

”Benim İzmir’i ilk gördüğüm gün, okuldan çıkarılarak sürgün yerine gittiğim gündür. Bu güzel memlekette, sürgüne giderken birkaç saat geçirmiştim. O zaman bu güzel rıhtımı, baştanbaşa, bize can düşmanı olan yabancı milletlerden olanlarla dolu görmüştüm. O zaman karar vermiştim ki; İzmir, gerçek asil ve soylu Türk İzmirlilerden gitmiştir; fakat ne acıdır ki, o tarihte gerçeği açıklamama imkân yoktu.”

Atatürk’ün İzmir’i ikinci ziyareti 1907’de, Suriye’deki görevinin ardından yeni görev yeri olan Selânik’e gidişi sırasında, yolcusu olduğu geminin İzmir Limanı’na uğramasıyla gerçekleşti. Bilindiği gibi Yunanistan 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal etmiş; ama aynı İzmir, Milli Mücadele’nin ateşlendiği yer olmuştu.

İzmir’in kurtuluşundan sonra, 10 Eylül 1922’de, İzmir’e giren Mustafa Kemal Paşa kente dördüncü kez gelmiş olmaktaydı. Mustafa Kemal Paşa, önce Karşıyaka’daki İplikçizade Köşkü’nde kaldı; daha sonra ise Uşakizadelerin Göztepe’deki köşkünde uzun süreli ikamet ederek kentte gözlem ve incelemelerde bulundu. Daha sonra eşi olacak Latife Hanım’la da ilk kez burada tanıştı.

İki hafta sonra, 24 Eylül 1922’de, kendisine İzmir Hemşeriliği verilen Mustafa Kemal Paşa, duygularını şöyle dile getirmişti:

“İzmir’in muhterem ve hamiyetli ahalisine, İzmir Belediye ve İdare Meclisleri aracılığı ile bana İzmir Hemşeriliği unvanını tevcih ettiğinizi öğrendim. Vatanımızın Akdeniz’e karşı nur-ı aynı olan düşman istilasından kurtuluşu için bütün memleketi seve seve senelerce mihnet ve fedakârlıklara sevk etmiş bulunan İzmir’imizin hemşerileri arasında sayılmak benim için nihayetsiz bir sevinç ve mutluluk hâsıl etmiştir”.

TBMM Başkanı ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa 14 Ocak 1923’de çıktığı ve İzmir’i de kapsayan gezisi, O’nun yaşamında önemli olaylara sahne oldu. Bunlardan ilki annesi Zübeyde Hanım’ın vefat haberini gezinin hemen başlangıcında Eskişehir’de almasıydı. Gezi süresince yaşanan bir diğer önemli gelişme ise Mustafa Kemal Paşa’nın, 29 Ocak 1923 günü, İzmir’in tanınmış ailelerinden olan Uşakîzadelerin Göztepe’deki konağında sade bir nikâh töreni ile evlenmesiydi. Kente yakın diğer yerleşim birimlerindeki incelemeleri sonrasında, 10 Şubat 1923’de, yeniden İzmir’e dönen Gazi, 17 Şubat 1923’de toplanan İzmir İktisat Kongresi’nin açış konuşmasında, yeni Türk devletinin benimseyeceği tam bağımsızlık ülküsü hakkında iç ve dış kamuoyuna şu mesajı vermişti.

“…Efendiler; Tarih, milletimizin yükseliş ve çöküşünün nedenlerini ararken birçok siyasi, askeri, içtimai sebepler bulmakta ve saymaktadır. Şüphe yok bütün bu sebepler toplumsal olaylarda etkilidirler. Bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla alâkadar olan, o milletin iktisadiyatıdır. Tarihin ve tecrübenin tespit ettiği bu hakikat bizim milli hayatımızda ve milli tarihimizde tamamen gerçekleşmiştir.”

Mustafa Kemal Paşa’nın bir sonraki İzmir ziyaretinde eşi Lâtife Hanım da kendisine eşlik etmişti. 27 Temmuz 1923’te İzmir’e gelen Gazi, Göztepe’deki Uşakizâde Konağı’nda misafir oldu. Aynı günün akşamı Hükümet Konağı’nda şerefine verilen ziyafette üç yıldan fazla bir süre düşman işgali altında kalan İzmir halkının kendisine gösterdiği ilgi ve sevgiye şu sözlerle teşekkür eder: ”Muhterem Efendiler, Bu gece İzmir halkını hakkıyla temsil eden kıymetli heyetinizin içinde bulunmak benim için büyük bir saadet oldu. İzmir halkının geçen defa olduğu gibi, bilhassa bu defa hakkımda izhar eylemiş olduğu samimi tezahürata karşı hissettiğim memnuniyeti doğrudan doğruya kendilerine ifade etmek mümkün olamadı; fakat bunu yüksek heyetinize arz ve sizin aracılığınızla bütün halka bildirmenin mümkün olacağını zannediyorum. Binaenaleyh bütün teşekkürlerimi yüksek heyetinize arz ediyorum”

Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk İzmir ziyareti 1924 yılı Ocak ayında gerçekleşti. Bu ziyareti sırasında, 16 Ocak günü, İzmir Sanatlar Mektebi’nde incelemelerde bulundu.

Mustafa Kemal, Şubat ayı başlarında İzmir’de düzenlenen Harp Oyunları’nı izlemek üzere kente gelen İstanbul basınının ileri gelenleriyle de görüşmüş ve basından Cumhuriyet idaresinin başarıya ulaşabilmesi için gereken yardımı göstermelerini istemişti. Gazi Mustafa Kemal, 1925 yılı Ekim ayında gerçekleştirdiği İzmir gezisinde, konakladığı Naim Palas oteli yakınlarına Göztepe ve Karşıyaka semtlerinden vapurlarla gelen halka şöyle seslendi:

“Ben bütün İzmir’i ve İzmirlileri severim. Güzel İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim. Yalnız bir tesadüf beni Karşıyaka’ya daha çok bağlamıştır. Karşıyakalılar, anam sizin bağrınızda, sizin topraklarınızda yatıyor”.

ataturk-ve-izmir-778771-1.

Atatürk’ün bir diğer İzmir ziyareti 1926 yılı Haziran ayında yaşandı. Kendisine karşı düzenlenmek istenen suikast girişiminin açığa çıkması sonrasında İzmir’e gelen Gazi, İzmir’de kaldığı günlerde Naim Palas otelinde ikamet etti. 24 Haziran’da İsmet Paşa, Dr. Tevfik Rüştü Bey ve Fahrettin Altay Paşa ile birlikte Karşıyaka Spor Kulübünde incelemelerde bulundu ve kulübün şeref defterine şu satırları yazdı:

“Karşıyaka Spor Kulübüne: Karşı karşıya bulunduğum gençlik, iftihara çok şayandır. Bu gençlik içinde istikbalin kuvveti ve saadeti ne bariz görünmektedir”.

Mustafa Kemal Paşa bu ziyaretinde Bornova’daki Ziraat Mektebi’nde de incelemeler yaptı. Bu sırada Manisa’nın Soma kazasından gelen bir öğrenciye Milli Mücadele’de Kuvayı Milliye’nin rolüyle ilgili yaptığı şu açıklama önemlidir: “Soma halkı Kuvayı Milliye ordusu olarak Yunanlıları durdurdu; biz de Erzurum, Sivas ve Amasya Kongrelerini yaptık ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurduk. Eğer Soma’da, Akhisar’da, Denizli’de Yunanlılara karşı konulmasaydı, Yunanlılar Ankara’ya bizden önce girecekti, işler güçleşecekti”.

Mustafa Kemal Paşa’nın 1930 yılı Şubat ayında gerçekleştirdiği İzmir ziyaretinde daha önce defalarca kaldığı Naim Palas oteli kendisine hediye edildi. Burası günümüzde İzmir Atatürk Müzesi olarak kullanılmaktadır. Gazi, bu ziyaretinde Buca’da da incelemelerde bulunmuş ve Sarıgöllü Hasan Ağa’nın 1926’da satın aldığı bahçeyi gezmişti. Atatürk’ün 1931 yılı Ocak ayında gerçekleştirdiği İzmir ziyaretinde okul ziyaretleri önemli yer tutmuştur.

1 Şubat 1931 tarihinde İzmir Erkek ve Kız Liselerini inceledi. Türkiye’nin köklü eğitim kurumları arasında bulunan bu okullarda öğrencilerle bir araya gelerek dersleri takip etti. İzmir Kız Lisesi’nde yaptığı incelemede okulun hatıra defterine şunları yazmıştı: “İzmir Kız Lisesinde gördüğüm intizamdan, hususuyla bilgi ve milli terbiye vermekte ve almaktaki büyük dikkat ve heyecandan çok memnun oldum. Öğrencilere teşekkür ederim”.

İzmir Erkek Lisesi’ndeki incelemede ise yanında bu okulun mezunlarından olan Vasıf [Çınar] Bey de bulunmaktaydı. Gazi okuldan ayrılırken okul müdürü Hilmi [Erdim] Bey’e okuldaki hızlı gelişim nedeniyle memnuniyetlerini bildirdi. Bilindiği gibi bu dönemin önemli gelişmelerinden biri, Türk kadınlarına siyasi hakların tanınmasıydı. Mustafa Kemal, Kız Muallim Mektebi’nde yaptığı konuşmada konu hakkındaki düşüncelerini öğrencilere şu cümlelerle açıklamıştı:

“Türk kadınları memleketin mukadderatını millet namına idare eden siyasi zümreye girmek arzusunu gösteriyorlar. Memleketin ve milletin vatandaşlara yüklediği vazifelerin hiçbirinden, kendilerinin uzak bırakılabileceğini de düşünmüyorlar. Çünkü vazife karşılığı olmayan hak mevcut değildir”.

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, 1933 yılı başlarında gerçekleştirdiği yurt gezisi programında yer alan İzmir gezisinde; 1 Şubat’ta Valiliği, Şehir Komutanlığı ve Belediyeyi, 2 Şubat’ta Bornova Ziraat Mektebi ve Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi’ni, 3 Şubat’ta da Milli Kütüphane ve İncir Kooperatifi’ni ziyaret etti. Söz konusu gezisinden 14 ay sonra, 9 Nisan 1934 tarihinde ise beraberinde İzzettin [Çalışlar] Paşa, Kâzım [Orbay] Paşa, Kılıç Ali, Salih [Bozok] ve Nuri [Conker] beyler olduğu halde İzmir’e gelen Gazi Mustafa Kemal, askeri birlik denetlemelerine ağırlık verdi. 1930’lu yıllarla birlikte Avrupa’daki devletlerin yayılmacı politikalar gütmeye başlamasıyla, Türkiye Balkan Antantı’nın kurulmasına öncülük etmişti. Balkan Antantı’nın kuruluşu sürecinde Yunanistan ile sıkı işbirliği içerisinde olan Türkiye, yayılmacı devletlerin Asya ve Afrika üzerindeki planlarının ortaya çıkışıyla birlikte benzer bir işbirliğini İran ile de gerçekleştirme arayışı içine girdi. Bu işbirliğinin başlangıcını teşkil edecek şekilde, İranŞahı Rıza Pehlevi 1934 yılı Haziran ayında Türkiye’ye bir ziyarette bulundu.

Ankara’da, bölge barışı adına olumlu gelişmeler ve karşılıklı güven sağlanmasını amaçlayan görüşmeleri izleyen günlerde, Gazi Mustafa Kemal, İran Şahı Rıza Pehlevi, Başbakan İsmet Paşa ve Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey, 22 Haziran’da İzmir’e gelmişler ve kentte kaldıkları süre boyunca, Bornova Ziraat Enstitüsü, Milli Kütüphane, Kız Muallim Mektebi ve Halkevi’ni ziyaret etmişlerdir. 24 Haziran 1934 tarihinde İzmir’den ayrılan Gazi’nin bu ziyareti, kente yaptığı son ziyaret olmuştur. Ancak bu tarihten sonra Atatürk’ün en az iki kez daha İzmir’e gelmesinin gündemde olduğunu biliyoruz.

Bunlardan ilki 10-11 Ekim 1937’de Ege Manevraları sırasında gerçekleşmiştir. Ege Manevralarını izleyen Gazi Mustafa Kemal Paşa, İzmirlilerin çok istemesine rağmen İzmir’e uğramadan Ankara’ya döndü. Ancak İzmir’in bir ilçesi olan Selçuk’a gelen Atatürk ve beraberindekiler istasyonda inerek ilçeyi gezmiş ve otomobille Çamlık’a geçerek yemek yemişti. İzmir basınında geniş yer bulan Atatürk’ün 10 Ekim 1937 tarihli Selçuk ziyareti, İzmirlilerin ertesi gün Atatürk’ün İzmir’i ziyareti beklentisine dönüşmüştü. Fakat programın yoğunluğu ve sağlık durumunun elverişsizliği yüzünden Atatürk’ün de arzu etmesine rağmen bu ziyaret gerçekleşemedi.

Atatürk’ün İzmir’i ziyaret etme olasılığı son kez Kasım 1937’de gündeme geldi. Bu tarihte, eskiyen Ertuğrul yatı yerine yeni bir yat arayışında olan Atatürk Horald Giraud’nun Lilias adlı yatını görmek için Çeşme’deydi. Yatta incelemeler yapan Mustafa Kemal Atatürk kısa süre sonra geriye döndü. İlerleyen aylarda Mustafa Kemal Paşa’nın hastalığı, İzmir’i bir daha ziyaret etmesini engelledi.