ABD Massachusetts'te çeşitli üniversite ve kuruluşlardan pek çok araştırmacının katılımıyla KOVID-19’un varlığını test etmek ve yaygınlığını ölçmek amacıyla atıksu tabanlı epidemiyoloji araştırması gerçekleştirildi. Araştırma, WBE’nin (Atıksu Tabanlı Epidemiyoloji) şehir nüfusu düzeyinde SARS-CoV-2 yaygınlık boyutunu saptamak için tüm dünyada kullanılabileceğine işaret ediyor

Atıksuların taranmasıyla Covid-19 yaygınlığı ölçümü ne demek?

BirGün Çeviri Kolektifi

Şehir kanalizasyonlarında atıksu tabanlı epidemiyoloji (WBE) taranmasıyla Covid-19'un o bölgedeki gerçek yaygınlık boyutu ölçülebilir.

ABD Massachusetts'te çeşitli üniversite ve kuruluşlardan pek çok araştırmacının katılımıyla KOVID-19’un varlığını test etmek ve yaygınlığını ölçmek amacıyla atıksu tabanlı epidemiyoloji araştırması gerçekleştirildi.

18-25 Mart tarihleri arasında şehrin merkezi bir arıtma tesisinden alınan örnekler üzerinde RT-qPCR yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen araştırmada yüksek miktarda SARS-CoV-2 bulunduğu gözlemlendi.

Atıksu örneklerindeki genetik maddelerinin analitik olarak incelenmesiyle gerçekleştirilen araştırma, KOVID-19’un bölgedeki yaygınlığına ilişkin önemli veriler sunuyor. Aralarında MIT, Harvard Üniversitesi gibi üniversiteler, Brigham ve Kadın Hastanesi gibi hastaneler ve Biobot Analytics gibi firmalardan pek çok araştırmacının katıldığı araştırma sonuçları MedRxiv sitesinde yayınlandı.

Kanalizasyon taranma verilerinde virüsün yaygınlığı, klinik olarak teyitli vakalarla tahmin edilenlerden çok daha yüksek olduğu ortaya çıktı

Araştırma; atıksu taranmasının, özellikle klinik testleme kapasitesinin sınırlı olduğu durumlarda, bir bölgede enfeksiyon hastalıklarının varlığını ve hatta yaygınlığını ölçmede tamamlayıcı bir yaklaşım olabileceğini ortaya koyuyor. Henüz preprint (onaylı olarak yayınlanmamış) durumda olan araştırmada Massachussets'te viral enfeksiyonun "25 Mart itibariyle klinik olarak teyit edilen vakalar baz alınarak beklenenden önemli düzeyde daha yüksek olduğu" gözlemlendi.

Yayınlığa ilişkin doğru bir modelleme imkânı sağlayacak

Araştırma, WBE’nin (Atıksu Tabanlı Epidemiyoloji) şehir nüfusu düzeyinde SARS-CoV-2 yaygınlık boyutunu saptamak için tüm dünyada kullanılabileceğine işaret ediyor.

Bu veriler, sosyal mesafelendirme ve karantina önlemlerinin arttırılıp gevşetilmesine dair kararları almada yerel yönetimlere yardımcı olabilir. Bunun yanı sıra, düşük Covid-19 hastalık yüklü şehirlerde SARS-CoV-2’nin daha granüler tespitine olanak sağlayacak ve hastalığın yaygınlaşmasından önce bir erken uyarı sistemi işlevi görecektir gerekli toplum sağlığı önlemlerinin hayata geçirilmesine hizmet edebilir. Bu yaklaşımdan aynı zamanda pandemi ve gelecek salgınların modellemesinde de faydalanılabilir.

Aynı zamanda bu araştırmanın sorumlularından biri olan MIT’den Biyoloji Mühendisi Prof. Eric Alm, Newseek’e yaptığı değerlendirmede kriz üzerine veri üretmek için atıksu tabanlı epidemiyoloji çalışmalarını kullandıklarını belirtti ve “Hem MIT’deki akademik laboroatuvarımda hem de Singapur’da, Nepal’de tifo, Singapur’deki deng humması hastalıklarının yaygınlığını ölçmek için atıksu tabanlı epidemiyoloji geliştiriyoruz” diye ekledi.

Çalışmalar cesaret verici

"Covid-19 salgının yönetilmesi için atıksu analizini kullanmamak aptallık olurdu; ve bu yöntem bize halkı ve ekonomiyi korumak için nerede, ne zaman ve ne kadar süre müdahale etmek gerektiği konusunda umut verici bir yöntem sağlıyor. Yeni koronavirüsün izlenmesi açısından bu yöntemin gücünün gösterilmesi için daha fazla çalışma gerekli. Ancak ilk gelen dayanaklar cesaret verici” şeklinde konuştu.

Daha önce Hollanda’da gerçekleştirilen benzeri bir çalışma, kanalizasyon sürveyansının (taranması) Covid-19 yaygınlığının düşük olduğu durumlarda bile nüfus içinde ne kadar dolaşıma girdiğini izlemek adına hassas bir araç olduğunu belirtmişti.