Suyun öteki tarafındaki meslektaşım ve dostum Effy Tselikas’tan gelen mektubu sizlerle paylaşmak istedim...

Sevgili Defne,

Memleketin hali fena. Hükümet, sabrı taşmakta olan dış güçlerin kendisinden talep ettiği üzere, sözde reformlar adına kemer sıkma politikasını sertleştiriyor. Sabrı taşan tabii sadece AB ve IMF değil, Yunan halkını için de bardak artık taştı. Zira gerçek reformlar henüz yapılmadı. Vergi reformundan haber yok, aynı şekilde yolsuzlukla mücadele konusunda bir adım bile atılmadı, hele hele Yunan Kilisesinden vergi alınması konusu ise tamamen unutuldu.

Geçtiğimiz gecenin ardından Atina sokakları tanınmaz haldeydi. Kırkı aşkın tarihi bina ateşe verilmiş, başkent sokakları binalardan kopan parçalarla kaplı, havada asılı kalmış göz yaşartıcı bomba kokusu... Atina ve tüm ülke çok uzun süredir böylesi bir şiddet görmemişti. Yunanlılar bu denli şiddeti yeğleyecek kadar tepkili olsa da, birçok gazete bunun “parakratos” tarafından örgülentiği kanaatinde. Parakratos’u sizler iyi tanırsınız, biz “yan devlet” deriz, sizler “derin devlet” dersiniz. İşte bu Parakratos, hükümet karşıtı gösterileri kırmak için harekete geçerek bu şiddet gösterisini düzenlemiş görünüyor.

Oysa daha geçen hafta herşey çözümlenmiş görünüyordu. Koalisyon hükümetinin üç partisi, AB ve IMF’den gelecek 130 Milyar avro karşılığında, kemer sıkma politikalarını onaylamak için mütabık kalmışlardı. Birkaç gün içinde tüm anlaşmalar bozuldu. Aşırı sağ koalisyon hükümetinden çekildi, dört bakanı istifa etti ve ardından da iki önemli sosyalist bakan havlu attı. Cumartesi gününden beri, sosyalist ve muhafazakar milletvekilleri ardarda istifalarını açıklıyor. Ve çoğunluk partiden 45 milletvekili pazar gecesi yapılan oylamaya katılmadı.

199 oya karşı 74 oyla kabul edilen bu yeni paket çok sayıda gelir kesintisi ve bütçe azaltılması öngörüyor. Asgari ücret yüzde 22 azaltılarak brüt 586 avro’ya inerken, 25 yaşından gençler için bu kesinti yüzde 32’yi buluyor. Devlet memurlarının maaşı yüzde 10 azalacak, en yüksek emekli aylıklarından toplam 300 milyon avro kesilecek. Sağlıkta ilaç ve tedavi geri ödemelerinden 1 milyar, askeri harcamalardan 300 milyon, devlet yatırımlarından 400 milyon, seçim ödeneklerinden 270 milyon kesilecek.

Peki bazı vekillerinin çark etmesini nasıl açıklamalı? İki senedir aşırı sol hariç tüm vekiller soluk almadan tüm kemer sıkma politikalarını onaylamıyor muydu? Ekonominin yeniden canlanması konusunda hiçbir umut ışığı olmamasına rağmen,  meclis 2010 yılında onaylanan yapısal temel reformlara ellemeden sadece kemer sıkmaya devam ediyordu.

Bence vekillerin bu son tepkilerini sadece oy vermeyi reddetme olarak okumamak gerekiyor. Sosyalist partinin genel talimatlarını izlemeyi reddeden milletvekillerinden Odysseas Boudouris’in dediği gibi, psikolojik terörizm uygulanıyor. Boudouris “Aylardır, giderek artan bir baskı altında herşeyi onaylamamız isteniyor. Pazar gecesi oylamamız istenen 6. kemer sıkma politikası paketini açıklayan bin sayfalık metni bize sadece bir gün önce gönderdiler. Üstelik, metnin büyük bir bölümü tercüme edilmemiş haliyle İngilizce idi. Bize gelen talimat: tartışmadan oylayın, idi. Oysa bu yeni paket, Yunanistan’ı iki nesil boyunca etkileyecek yaptırımlar içeriyordu. Benim için bu tartışmasız bir parlamenter darbedir” diyor.

Oylama sonuçlarında “evet” çıkmış olsa da, Yunanistan’ın akıbeti henüz belirlenmedi. Avrupalı alacaklılar “sağlam siyasi garantiler” talep ederken, yakın gelecekte Yunanistan’da siyasi istikrar eksikliğinin endişesini dile getiriyorlar. Bu ise, meclis içinde ve dışında pek kolay olmayacağa benzer...

Barış içinde sevgiyle kal dostum, Filakia

Effy Tselikas