İsveç’te bu hafta sağ kanattaki, ana muhalefet partisi Muhafazakârların lideri Ulf Kristersson’un evindeki silahlara polis tarafından el konuldu. Çarşamba günü başkent polisinin basın sözcüsü tarafından Kristersson’un adı açıklanmadan doğrulanmak zorunda kalan olay sonrası Muhafazakâr Lider için inceleme de başlatıldı. Silahlar, av silahları. Kristersson da bu durumda ‘ava giderken avlanan bir’ avcı. Sezonun son avı için, […]

İsveç’te bu hafta sağ kanattaki, ana muhalefet partisi Muhafazakârların lideri Ulf Kristersson’un evindeki silahlara polis tarafından el konuldu. Çarşamba günü başkent polisinin basın sözcüsü tarafından Kristersson’un adı açıklanmadan doğrulanmak zorunda kalan olay sonrası Muhafazakâr Lider için inceleme de başlatıldı. Silahlar, av silahları. Kristersson da bu durumda ‘ava giderken avlanan bir’ avcı. Sezonun son avı için, villasının bodrumunda, silahlarını kilitli olduğu dolaptan salı günü çıkarıp temizlemeye başlayan Ulf Kristersson, bu sırada kendi ifadesine göre önemli bir telefon alıyor. Daha iyi sinyal yakalamak için bodrumdan çıkıyor. Sonrasında av silahlarını toplamayı unutuyor ve hemen ardından Örebro kentine geçmek için yola çıkması gerekiyor. Kristersson, evden çıkarken İsveç Gizili Servisi SÄPO’nun Muhafazakâr Parti liderliği görevine geldikten sonra evini kurmuş olduğu alarmı da çalıştırıyor. Ertesi gün villa için çalışacak olan bir eleman geliyor ve güvenlik alarmı da SÄPO’ya sinyal gönderiyor. Kristersson’un evde olmadığını bilen SÄPO, kontrol için bir polis ekibini eve yönlendiriyor. Polisler eve giriyor. Silah dolabının açık ve kilitli olmadığını tespit ediyor. Yasa gereği av silahlarına el konuluyor. Kristersson, basına “Dolabı kilitlemeyi unutmakla bir hata yaptım. Bu daha önce hiç olamamıştı ve bir daha hiç olmayacak” sözünü verdi. Herhangi bir yasayı çiğnemediğine inanan Kristersson “Ama dikkatsizdim. Ben ve diğer avcılar silahların doğru bir şekilde muhafaza edilmesi gerektiğini çok iyi biliriz. Bu hata ve olay için üzgünüm fakat evin o anda doğru bir dış korumu kilidi ve polise direk bağlı bir alarmı olduğu için de müteşekkirim” dedi. Şimdi İsveç basını ve Kristersson nöbette “Yasa çiğnendi mi, çiğnenmedi mi?” diye soruşturmanın sonucu bekleniyor. Kristersson, bir yasayı çiğneyip evinde çalışacak işçinin hayatını tehlikeye attıysa basının elinden kurtulamaz.

Avrupa’da aşırı sağı durdurun

“Popülist ve aşırı sağcı partilerin Avrupa Birliği’ndeki etkisini durdurun. Bu Avrupalı sosyal demokratların temel hedefi olmalı” İsveç’in Başbakan Stefan Löfven, bu hafta Madrid’de düzenlenen Avrupa Birliği Sosyal Demokrat Partilerin Kongresi’nde bu mesajı verdi. 29 Mayıs’taki Avrupa Birliği seçimleri öncesi toplanan Avrupa’nın sosyal demokrat liderleri, ortak seçim manifestolarını belirlediler. Kongrede konuşan İsveç Başbakanı, kendisinin aşırı sağı önlemek için sağ ve sol bloklar ötesi nasıl bir iş birliğine girdiğini anlattı. “Avrupa Birliği, piyasa için değil. Avrupa Birliği halka hizmet için var” diyen Stefan Löfven, sağ kanattaki Merkez parti ve Liberallerle iş birliği yaparak İsveç’teki ırkçı parti, İsveç Demokratlarının ülkeye etki yapmasını engellediklerini söyledi.

“Biz ekstremlere kesinle iktidarı vermeyeceğimizi gösterdik, bunu hiçbir zaman yapmayacağız” diyen Löfven’e göre şimdi aynı şekilde sosyal demokratlar Avrupa seviyesinde aşırı sağa karşı büyük çaplı bir girişimde bulunmalı. “Ekstremler ve ulusalcılar, onlarda cevaplar yok çünkü onlar politikalarını halkaları birbirine karışı kışkırtmak için inşa ediyorlar. Biz buna hiçbir zaman tolerans göstermeyeceğiz” diyen Löfven, iklim tehdidi ve eşitlik konularından da bahsetti. Madrid’deki kongrede Avrupa solunun bir arada hareket ettiği mesajı verildi. İş olanakları yaratmak, iyi ve eşit iş koşulları, tüm Avrupa’da aynı zamanda, eşitlik ilkelerini benimsemek ve sağcı ekstremleri durdurmak Avrupa solunun manifesto maddeleri oldu.