İspanya'da 3-16 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek Avrupa şampiyonası hazırlıklarına başlayan (A) Milli Erkek Basketbol Takımı geçen hafta içinde toplanarak...

İspanya'da 3-16 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek Avrupa şampiyonası hazırlıklarına başlayan (A) Milli Erkek Basketbol Takımı geçen hafta içinde toplanarak ilk çalışmasını Abdi İpekçi Spor Salonu'nda yaptı.

Bu çalışmanın ardından İtalya'ya hareket eden milliler çalışmalarını basketbol kenti Bormio'da sürdürecek ve burada İtalya , Avustralya ve Sırbistan ile özel maçlar yapacak. Avrupa Şampiyonası Dünya şampiyonasından çok daha zorlu rakiplerin mücadele ettiği bir turnuva. Milli takımımız şampiyonada çok zorlu bir grupta bir üst tura çıkmak için mücadele edecek. C grubunda yer alan millilerin rakipleri Almanya, Litvanya ve Çek Cumhuriyeti. Millilerin tur atlaması için grupta 3. sırayı almaları yeterli olacak. Tabii ki grubu üst sıralarda bitirmek ilerki turlarda zayıf rakiplerle karşılaşabilmek için büyük avantaj. Nowitzki'li Almanya her zaman tehlikeli bir rakip ve NBA yıldızının etrafında kenetlenerek oynayan ve bütün oyuncularının büyük efor sarf ettiği takımı yenmek için Nowitzki'yi durdurmak şart.

Diğer önemli rakibimiz ise yıldızlar topluluğu ve büyük bir basketbol ekolü olan Litvanya. Basketbolün ülkede birinci spor olduğu ve sürekli basketbolcu yetiştiren fizikleri basketbola müthiş yatkın olan bir ırka sahipler. Geçen sene oynadığımız Dünya Şampiyonasında çok güzel oynadığımız maçlar sonunda Litvanya'yı tarihimizde ilk kez bir resmi maçta yenmeyi başardık. Klasman maçında bir kez daha yenerek büyük bir üstünlük sağlamış olduk. Ancak dediğim gibi Litvanya büyük bir basketbol ülkesi ve her zaman çok tehlikeli bir rakip. Çek Cumhuriyeti karşısında ise favori olan taraf bizim takım. Millilerimiz rakiplerini ciddiye aldıkları taktirde en kötü ihtimalle Çek'leri yenerek gruptan 3.olarak bir üst tura çıkarlar.

NBA'de oynayan iki yıldızımız Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur'un geçen sene Dünya şampiyonası kadrosuna katılmamaları büyük tartışmalara yol açmış ve hem milli takım hem de oyuncular bu tartışmalarda çok yıpranmıştı. İspanya'da bu iki oyuncunun da kadroda yer alması bu tartışmalara son verdi. İki oyuncu da çalışmalara en baştan katılarak arkadaşlarından farklı bir konumda olmadıkları mesajını verdiler. Basına verdikleri demeçlerde ise milli takımı çok özlediklerini ve takımın başarısı için ellerinden geleni yapacaklarını belirtiyorlar. Anlaşıldığı kadarı ile ayrılık 2 oyuncuya da yaramış gözüküyor. Ancak artık omuzlarında çok daha fazla bir yük taşıyacaklarını unutmasınlar. Çünkü onların yokluğunuda arkadaşları büyük bir başarıya imza attılar.Şimdi yaşanabilecek bir başarısızlığın faturası onlara çıkabilir. Artık üzerlerindeki sorumluluk eskisinden çok daha fazla. Başarılı bir takımın içine monte olacaklar. NBA yıldızı olduklarını bir kenara koyup takım için canla başla mücadele etmeleri gerekiyor. Kesinlikle kendiler için değil takım için oynamalılar.

Geçen sene yakaladığımız o müthiş mücadeleci takım havasını bozmadan verebilecekleri en büyük katkıyı vermeliler. İşte o zaman çok zorlu maçlar oynayacağımız Avrupa şampiyonasında başarıya ulaşabiliriz. İspanya, Yunanistan, Litvanya, İtalya ve Almanya gibi dünya basketbo-lunda da marka olmuş takımların arasından sıyrılıp başarılı olmanın tek yolu terimizin son damlasına kadar takım halinde mücadele etmek.