Aralarında Türkiye’den Birleşik Metal İş’in de yer aldığı Avrupa sendikaları, ortak bir 1 Mayıs bildirisi yayınladı. Sendikalar, geleceğimizi kazanmak için mücadeleyi büyütmemiz gerektiğini vurguladı

Avrupa sendikalarından ortak 1 Mayıs bildirisi: Kavga Büyümeli!

Avrupa sendikaları 1 Mayıs için ortak bildiri yayınladı. Aralarında Türkiye’den Birleşik Metal İş’in de olduğu sendikalar, koronavirüs salgını dolayısıyla meydanları dolduramayacaklarını belirttikleri bildiride, liberal saldırılara karşı harekete geçilmesi gerektiğini, sermayenin insan canını değil ekonomiyi kurtarmaya çalışıp işçi sağlığını ikinci plana attığını vurguladı.

Liberal politikaların sağlık sistemi üzerindeki etkisine ve gelir dağılımı adaletsizliğinin yarattığı ölümcül sonuçlara vurgu yapılan bildiride, her şeyin radikal bir şekilde ve kalıcı bir şekilde değişmesi gerektiği belirtildi.

Avrupa sendikalarının bildirisinin tam metni şöyle:

Kavga Büyümeli!

1 Mayıs emek dünyası için Dünya genelinde önemli bir gün.

1 Mayıs'ta, dünyanın dört bir yanındaki işçiler geleneksel olarak sokaklara çıkıyor ve çalışma koşullarında ve ücretlerinde iyileştirme taleplerini bugün dile getiriyorlar.

1 Mayıs’da işçiler, kendilerinden önceki kuşakların bazen kendi hayatları pahasına yeni sosyal haklar kazanmak için giriştikleri mücadeleleri hatırlar ve anarlar: 8 saatlik işgünü, Pazar tatili, ilk ücretli izin veya sağlık sigortası fonları gibi.

Koronavirüs ve onun zorunlu kıldığı karantina kuralları, bu sene 1 Mayısımızın tamamıyla farklı olmasını gerektiriyor.

Yürüyüş olmayacak, eylemler olmayacak, mitingler, konuşmalar olmayacak.

“GERİCİ VE ULTRA LİBERAL GÜÇLERİN SALDIRISI KARŞISINDA HAREKETE GEÇELİM!”

Koronavirüs dünyaya yayıldı. Her gün, tüm dünya medyası bize etkilenen, hastaneye kaldırılan, yoğun bakıma alınan veya ölen insanların sayılarını veriyor. Görüntüler acı verici, dayanılmaz ve kabul edilemez.

En başlarda siyasi liderlerimiz, ellerini kalplerinin üzerine koyup, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, yarın her şey farklı olacak diye söz verdiler. En liberal liderlerimiz, liberal ve küresel ekonomik modele meydan okudular.

Piyasalar sadece krizde ihtiyaçları karşılamakta güçsüz kalmadılar aynı zamanda daha kötüsü, devletlerin bu krizle başa etme imkanını da azalttılar. Ve yine bu aynı liberaller ve büyük patronlar, bir kez daha kendilerini kurtarmak için kamu kaynaklarına göz diktiler! Her zaman piyasalara daha az devlet müdahalesi istiyorlardı ama işleri ters gidince daha fazla devlet müdahalesi istiyorlar!

“MEVCUT KRİZ, MÜDAHALECİ DEVLETİN VE REFAH DEVLETİNİN BÜYÜK BİR GERİ DÖNÜŞÜNÜ GÖSTERMİŞTİR”

Ama tüm bunlar uzun sürmedi! Hayatları kurtarma acil ihtiyacından vazgeçip ekonomiyi kurtarma acil ihtiyacına döndük! İşlerin yeniden canlandırılması planları bugün önceliklerin değiştiğini dramatik bir şekilde ortaya koymaktadır. İşe geri dönmek birinci öncelik ve işçilerin sağlıkları ikinci sırada geliyor!

Daha da kötüsü, büyük patronlar ve ultra-liberaller eski takıntılarını yeniden ortaya çıkardılar. Zaten yeniden yapılanma, üretimi taşıma, işten çıkarma planları çoktan ortaya konmuştu. Ama bu karanlık güçler dünyanın her yerinde tüm sosyal düzenlemelerin yeniden sorgulanmasını da istiyorlar. Ücretli izinleri elimizden almak, çalışma sürelerini arttırmak, ücretleri dondurmak istiyorlar!

Sermayenin leş yiyicileri harekete geçti ve başlardaki güzel konuşmalar çöpe atıldı.

Bu kriz tüm politikalarımızın umursamazlığını ortaya serdi. Liberal politikaların kamu hizmetleri ve sağlık sistemleri üzerindeki sonuçlarını ve servetin eşitsiz dağılımının ölümcül sonuçlarını ve bu nedenle sermayeyi ve büyük servetleri vergilendirmeye olan kesin ihtiyacı ortaya koydu. Bu kriz küresel ekonominin tehlikelerini gözler önüne serdi! Bu kriz bugünkü Avrupa’nın ne kadar işe yaramaz olduğunu ve kendi ekonomik ve politik tercihlerini sorgulamadaki beceriksizliğini gösterdi!

Bugün sermayenin yanıtı ise «her şeyden önemlisi, hiçbir şeyi değiştirmeyelim!»

Bu metnin imzacıları için, her şeyin radikal bir şekilde ve kalıcı bir şekilde değişmesi gerektiği tartışmasızdır! Düşüncesizce küreselleşmeye geri dönemeyiz. Kuralsızlaştırmaya, kamu hizmetlerinin gerekliliğinin sorgulanmasına geri dönemeyiz!

Refah devletinin temellerine geri dönmeliyiz, en zayıfı/güçsüzü koruyan ve ekonomiyi düzenleyen devlete geri dönmeliyiz! Servetin yeniden dağıtılması ve herkese bir gelir sağlanması vazgeçilmezdir. Kamu hizmetlerinin güçlendirilmesi hayatidir … toplumlarımızı yeniden düşünmek ve yeniden inşa etmek hayatidir!

Sendikaların gücü olmadan, hiçbir politikacı bu sağlık krizinden ders çıkarmayacaktır! Mücadelemiz ve eylemlerimizle onları zorlamak bize düşer!

“1 MAYIS 2020: GELECEĞİMİZİ KAZANMAK İÇİN MÜCADELEYİ BÜYÜTMEMİZ LAZIM!”

Bu 1 Mayıs’ta Avrupa’nın her yerinde her şeyi değiştirmek hedefimizle, bizleri köşeye sıkıştırmaya çalışan ve bizleri eskiye döndürmek isteyen bu gerici güçlere karşı mücadele için ortak irademizi ortaya koyalım!

Sermayenin bu seferberliğine karşı savaşalım! Bu sermaye işçilere karşı seferber olmuştur!

Dünyayı değiştirebiliriz, Dünyayı değiştirmek zorundayız! Geleceğimizi inşa etme zamanıdır!

FIOM-CGIL (İtalya) : Francesca Re-David • Genel Sekreter Métallos MWB-FGTB (Belçika) : Hillal Sor, Genel Sekreter & Jean Michel Hutsebaut, Genel Sekreter Vekili • Centrale Générale FGTB : Sébastien Dupanloup, Federal Sekreter • FTM-CGT (Fransa) : Frédéric Sanchez, Genel Sekreter • FNME CGT (Fransa) : Sébastien Menesplier, Genel Sekreter • CCOO Industrie (İspanya) : Agustin Martin Martinez, Genel Sekreter • UNITE (İngiltere) : Tony Burke, Genel Sekreter Yardımcısı • POEM (Yunanistan) : Dimitris Tsokas, Başkan • DISK - BIRLESIK METAL (Türkiye) : Adnan Sedaroglu, Başkan • FIEQUIMETAL (Portekiz) : Rogério Silva, Genel Sekreter • FILPAC-CGT (Fransa) : Patrick Bauret, Genel Sekreter • OGBL (Lüksemburg): Jean-Claude Bernardini, Genel Sekreter