Avrupa solundan açıklama: Suriye’de ‘‘yeni Irak’’ senaryosu kâbus olacak
Dış Haberler
Avrupa solu cihatçıların ele geçirdiği Suriye'yi bekleyen gelecek konusunda endişeli. Yapılan açıklamalarda Suriye'nin emperyalist, gerici politikalar doğrultusunda Irak ve Libya gibi parçalanmasının büyük yıkımlara yol açacağına dikkat çekildi.
Güney Kıbrıs Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL): “Suriye'deki gelişmeler coşku ve kutlamaya elverişli değil. Aksine, bunlar ciddi bir endişe kaynağı. Bunlar Suriye halkı veya daha geniş Doğu Akdeniz ve Ortadoğu bölgesi için iyiye işaret değil. Aşırı köktendinci güçleri ön plana çıkarıyorlar. Suriye'nin parçalanmasının önünü açıyorlar. Suriye'deki gelişmelerden tüm insanlık endişe duymalıdır çünkü sözde "Arap Baharı"nın ve Batı'nın "demokrasi ihraç etmek" için yaptığı askeri müdahalelerin sonuçları iyi bilinmektedir. Suriye örneğinde de, demokratik özgürlükler ve insan hakları konuları, ülkeyi istikrarsızlaştırmak için Batı tarafından araçsallaştırıldı ve aynı zamanda aşırı gerici güçler "kurtarıcılar" ve "demokratlar" olarak adlandırıldı. Bu da Suriye'nin "yeni Irak" ya da "yeni Libya" olma senaryosunun ne kadar kabus gibi olduğunu açıkça ortaya koyuyor.”
İspanya Komünist Partisi (PCE): On yılı aşkın bir süredir emperyalizme ve bölgeyi istikrarsızlaştıran gerici güçlere karşı en yoğun ve kahramanca mücadelelerden birine sahne olmuş olan Suriye'nin radikalİslamcı bir terörist grup tarafından ele geçirilmesi, Ortadoğu'daki anti-emperyalist direnişte kilit bir müttefik olan laik bir hükümete sahip çok dinli bir devletin ölümü anlamına geliyor. Bu, dünyanın dört bir yanındaki ilerici ve solcu güçlere yönelik yıkıcı bir darbeyi temsil ediyor. Suriye'de şekillenen yeni senaryo, Libya'da olduğu gibi yeni bir kaos laboratuvarına dönüştürülebilecek bir güç boşluğu olan başarısız bir devlettir.
13 yıldan fazla bir süredir, ulusal egemenliğe yabancı çıkarlarla hizalanmış dış güçler ve iç gruplardan oluşan bir koalisyona karşı savaşan Suriye halkının direnişi kahramanca oldu.
Ancak son haftalarda bu direniş sert bir darbe aldı ve Suriye'nin bekası için verilen mücadele, toparlanma umutlarının daha uzak göründüğü yeni bir aşamaya giriyor.
Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması ve Türkiye, İsrail ve Körfez ülkeleri tarafından korunan Sünni köktendincilik arasında fiili bir toprak paylaşımından kaçınılması esastır. Eğer sürdürülmezse, küresel bir askeri çatışmaya neden olma riski yüksek olan bir bölgenin istikrarsızlaşmasını artıracak yeni bir başarısız devletle karşı karşıya kalacağız.
