Google Play Store
App Store

ABD ile tırmanan gerilimle “Rus tehdidine” karşı yeni bir güvenlik mimarisi oluşturarak silahlanma adımları atan AB, Türkiye’yi kıtanın “jandarması” haline getirmek istiyor. Polonya Başbakanı Tusk, "Türkiye, Ukrayna’daki süreçte daha aktif rol almalı" dedi.

Avrupa’nın jandarması
Fotoğraf: AA

Dış Haberler

Transatlantik ittifaktaki çatlak giderek büyürken Türkiye’yi ziyaret eden AB dönem başkanı Polonya’nın Başbakanı Donald Tusk, Türkiye’nin ABD’ye üyelik hedefine yönelik sıcak mesajlar verirken Ankara’nın Ukrayna barış sürecinde aktif rol almasını teklif etti.

Tusk, Ankara’da AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Görüşmelerin ardından yapılan ortak basın açıklamasında iki lider Ukrayna ile ilgili gelişmelere, Avrupa güvenlik mimarisi ve Türkiye-AB ilişkilerine geniş yer ayırdı. Polonya Başbakanı Tusk, “Türkiye’nin Ukrayna’daki barış sürecinde daha aktif rol almasını teklif ettiğini” açıkladı.

Görüşmeyi “dönüm noktası” olarak niteleyen Tusk, Türkiye'nin AB üyelik sürecini her zaman desteklediklerini ve bunun gerçekçi bir şekilde ilerletilmesi gerektiğini savundu. Tusk, Erdoğan’ın nisan ayında Polonya’yı ziyaret edeceğini duyurdu. Ankara ziyareti öncesi Varşova’da havaalanında konuşan Tusk, “Rusya ile Ukrayna arasında barış sağlandığı takdirde bölgenin istikrarı açısından Türkiye'nin kilit rol üstlenebileceğini” söylemişti.

SİLAHLANMA HIZLANDI

Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşüyle ABD, dış politikasında keskin bir dönüş yaparak Rusya ile ilişkileri düzeltme ve Ukrayna’daki savaşı bir an önce bitirme adımları atmaya başladı. ABD’nin savunma şemsiyesini kaybetme riskinde olan Avrupa ülkeleri ise Ukrayna'da ateşkes sağlanması durumunda cephe hattına “barış gücü” adı altında asker göndermeyi tartışırken silahlanma adımlarına hız verdi.

Özellikle İngiltere ve Fransa Ukrayna’ya asker gönderme konusunda hazır olduklarını açıklarken Türkiye’den gelen ilk sinyaller de bu sürecin bir parçası olmak istediği yönünde oldu. Ankara’daki görüşme, son olarak ABD’nin 30 günlük acil ateşkes önerisinin Ukrayna tarafından kabul edildiği bir dönemde gerçekleşti.

‘TÜRKİYE VAZGEÇİLMEZ’

ABD ile Avrupa’nın arasının nispeten açılması, Türkiye-Avrupa ilişkilerinin yeniden ele alınabileceği yorumlarına neden olmuştu. Financial Times gazetesi, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin şubat ayı başında AB liderlerine Türkiye ile işbirliğinin artırılmasını telkin ettiğini aktarmıştı.

Erdoğan ise “Türkiye ve Polonya, NATO'nun Avrupa'daki en büyük iki kara ordusuna komuta eden, ittifakın doğu ve güney kanatlarında konumlanan iki kilit müttefiktir. Ülkelerimiz Avrupa'nın güvenlik mimarisinin geleceğinde vazgeçilmez yere sahiptir” dedi.

Türkiye’nin AB’ye tam üyelik hedefinin stratejik öncelik olduğunu belirten Erdoğan “AB, mevcut güç kaybını önlemek ve bunu tersine çevirmek istiyorsa bunu ancak Türkiye'nin üyeliğiyle gerçekleştirebilir” dedi. Ukrayna'nın ateşkes önerisini kabul etmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirten Erdoğan “Rusya'nın da adım atmasını bekliyoruz. Türkiye olarak barışa hizmet edecek her türlü katkıyı sağlamaya hazırız” dedi.

ATEŞKESE YANIT BEKLENİYOR

Öte yandan ABD ve Ukrayna heyetlerinin bu hafta Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde yaptığı görüşmelerden çıkan 30 günlük ateşkes önerisi için Moskova'nın onayı bekleniyor. Ukrayna’nın onayı üzerine ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio “Topun artık Moskova’da olduğunu” belirtirken Reuters, adı açıklanmayan yetkililere dayandırdığı haberinde Rusya’nın ateşkes için ABD’ye bir talep listesi gönderdiğini yazdı.

Haberde on üç haftadır Rus ve Amerikalı yetkililerin yüz yüze ve çevrim içi olarak görüştüğü belirtilirken, Moskova’nın şartlarının, Kiev’in NATO üyeliğinden vazgeçmesi, yabancı askerlerin Ukrayna’da konuşlanmaması ve Kırım ile diğer bölgelerin Rusya toprağı olarak tanınması gibi maddeleri içerdiği iddia edildi.

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yardımcısı Yuri Uşakov, Rusya’nın Ukrayna’da uzun vadeli bir çözüme odaklandığını ve geçici bir ateşkesi desteklemediğini belirtti. Uşakov, bu tür adımların yalnızca Ukrayna ordusuna zaman kazandıracağını ifade etti ve Kremlin’in bu tutumunu ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Waltz’a da aktardığını söyledi.