Ay Şövalyesi geliyor

Disney Channel, kanal yayınını sonlandırarak, çevrimiçi platform Disney+ olarak devam edeceğini, Türkiye’ye geliş tarihi ile fiyatın ne olacağını resmi olarak açıkladı. Aynı şekilde Netflix, Disney+ ve Amazon Prime Video’nun en büyük rakibi olan ve Türkiye genel müdürünü dahi atamış bulunan HBO Max’in de bu yıl içinde Türkiye’de yayına başlayacağını biliyoruz. Açıkçası işler değişiyor, içerikler yer değiştiriyor ve böylece dijital kütüphaneler de yenileniyor. HBO Max’in kozlarını yayın tarihini açıkladıkları zaman konuşuruz lakin The Walt Disney Company’nin, Disney+ kozunun Marvel Sinema Evreni’ne ait film ve diziler olacağı kesin. Ki platform bu hafta altı bölümden oluşan “Moon Knight” (Ay Şövalyesi) isimli yepyeni mini serisinin ilk bölümü ile rekabeti oldukça kızıştırdı ve bu süper kahraman dizisi Disney+’da yayınlanır yayınlanmaz herkes onu konuşmaya başladı.

YENİ SÜPER KAHRAMAN

Marvel Sinematik Evreni’ne (MCU) oldukça geniş bir kapı açma potansiyeline sahip bu karakter aslında ilk endamını 70’lerde çizgi romanda sergilemiş olsa da, pek çoğumuzun henüz tam anlamıyla tanımadığı yepyeni bir karakter. Bu kahramanımızın gerçek adı Marc Spector namı diğer Moon Knight. Bölünmüş çoklu kişilikleri olan, psişik saldırılara dirençli, son derece yetenekli, dövüş sanatlarına hâkim bir süper kahraman karakteri kendileri. Dövüş yetenekleri; zekâ, güç, hız, dayanıklılıktan daha yüksek olan Moon Knight karakterinin bana kalırsa en cezbedici yanı sürekli bilinmezliklerle dolu yanlarının ortaya çıkması ve diğer Marvel kahramanları ile temasları. Mistik yanı oldukça ağır basan, yaşadığı kimlik bozukluğu ile dengesizleşebilen, geçmişi ile de karmaşık bir figür olan Moon Knight’ın MCU’nun diğer kahramanlarından biraz daha acımasız olduğunu söyleyebiliriz. Erken dönem hayat hikâyesi, askerlik dönemi ve Moon Knight oluş aşamaları son derece zengin hikâyelere sahip olan bu süper kahramanın çok uzun soluklu olacağına kesin gözüyle bakabiliriz.

GÜÇLÜ İLK BÖLÜM

Böylesi çok boyutlu, mistik bir karaktere ilk bölüm itibariyle gayet kuvvetli bir giriş yapıldığını ve seyircinin yakalandığını düşünüyorum. Bu yeni karakter için, her şeyiyle Moon Knight olmaya yakışan Oscar Isaac’in isminde karar kılınmış olması, seriye çok büyük avantaj sağlıyor. Fanlar paylaşımlarında Venom ile Moon Knight’ın benzerliklerinden dem vursalar da bence farkları daha çok, her şeyden önce güçlerinin kaynakları çok farklı. Batman ile benzerliğini ise pek bir zorlama buluyorum doğrusu. Moon Knight dizisinin, şiddet ve karanlık seviyesinin, Netflix’te yer almış olan Marvel dizileri "Daredevil", "Jessica Jones", "Luke Cage", "Iron Fist", "The Defenders" ve "The Punisher"dan daha yüksek oluşu da yine bu serinin artılarından. Oscar Isaac’i, Londra’da müzede hediyelik eşya dükkânı çalışanı ve zamansal, mekânsal kopukluklarla boğuşan Steven Grant olarak izlediğimiz ilk bölümün, Marc Spector (Moon Knight) olarak sonlanması, ikinci bölüm için beni oldukça heyecanlandırdı. Dizideki diğer harika isim ise Mısır tanrısı Ammit’e adanmış bir tarikatın lideri olan Arthur Harrow rolünde Ethan Hawke ve tüm bölümlerde sesini duyacağımız Ay tanrısı Khonshu’nun sesi olarak F. Murray Abraham. Özetle şimdilik her şey yolunda görünüyor. Sağlam performanslar, kıvamı yerinde mizah, arttırılmış karanlık, sonuna kadar gizemli bir karakter, bilmece gibi olsa da anlaşılır olay örgüsü ile şahsen ben daha fazlasını görmek için sabırsızlanıyorum. Ama bu hızda gidersek havalı bir Moon Knight savaşı ne zaman görebiliriz henüz emin değilim. Belki de bu uzun metraj planlarında saklıdır.