Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

On günlük Küba gezisinden cumartesi akşamı döndüm. Çok yoğun bir programımız vardı. Kentten kente, güneyden kuzeye, ülkeyi bir baştan bir başa dolaştık durduk. Gezi boyunca sürekli yer ve otel değiştirdik. Günlerimiz yollarda, otobüslerde geçti. Konakladığımız yerlere geceleri yorgun argın dönüyor, sabahları erkenden kalkarak yeni günün programını uygulamaya koyuluyorduk. Çok yer gezdik, çok şey gördük. Ancak anlatmaya çalıştığım koşullar nedeniyle, Küba’da yazı yazacak gücü de, zamanı da bulamadım. Hele hele Havana-Toronto-İstanbul-Ankara aktarmalı ve de yaklaşık otuz saat süren bir uçak yolculuğunun ardından eve ulaşınca, sersem sepelek masaya oturup ayağımın tozuyla çalakalem bir yazı yazmak istemedim. Notlarımı toparlayıp derli toplu bir şeyler yazabilmek için gezi izlenimlerini haftaya erteledim. Küba’dan bugün birkaç fotoğraf karesi sunmakla yetiniyorum…
Hoş bulduk!

***

CHE’NİN NÂZIM’LA BULUŞTUĞU MÜZE...

ayagimin-tozuyla-124172-1.
Havana’nın Casablanca semtindeki Che Müzesi’nden bir anı. Burası, Che’nin Küba’da ailesiyle birlikte yaşadığı ev değil, büro olarak kullandığı ama zaman zaman kaldığı bir mekân. Bu binayı bizim için daha da ilginç ve önemli kılan, müzenin yan duvarında, Nâzım Hikmet’in Piraye için yazdığı “Karıma Mektup” şiirinden bir alıntının yer alması...

CHE’NİN HAVANA’DAKİ MÜZE EVİ

ayagimin-tozuyla-124173-1.
Yazarımız Attila Aşut, Che’nin müzeye dönüştürülen Havana’daki evinde...

DEVRİMİ SAVUNMA KOMİTESİ’YLE

ayagimin-tozuyla-124174-1.
Kübalı rehberimiz Nadia Reyes ve Türkiye’den bize eşlik eden çevirmenimiz Benian Kara ile Devrimi Savunma Komitesi’nin bir mahalle toplantısındayız.

Che Guevara’nın BM’de çevirmenliğini yapan Miguel Gonzales ile Che’nin Santa Clara’daki anıtmezarına giderken.