Öncekilerden birini anımsatacak, biraz yineleme gibi durabilecek; aynı konudaki yazı, aynı olmayacaksa da. “Bunun yararı var mıdır, ne getirir ne götürür?” diye sorsam, yanıtım şu olacak kendime: “Belki gözden kaçmıştır, belki birileri okumamıştır, yeterince üzerinde durulmamıştır?!”

Öyle mi acaba? “Solcu”, “muhalif”, “Gezi’yi destekleyen”, “falan feşmekân derken, çetelelerce kayıt düşen AKP’nin amacı ortada değil miydi sonuçta ayan beyan: Sindirme, susturma, yok etme!... Sayısı 15’i geçen özel tiyatroya; kılıfına uydurmaya bile gerek duymadan, dayanaksız-kanıtsız, yapay-uyduruk gerekçelerle “cezalar kesme” uygulaması… Adı üstünde, devlet kullanımında (tasarrufunda) olmasına karşın AKP hükümetince iki dönemdir “devlet desteği”nden yoksun bırakılmamızın ikinci yılını da devirdik şükürler olsun, kuş gibi özgür…

Biraz kırık ama sağ salim ayaktayız. Ancak yaralı kanatla nereye dek uçabiliriz, düşündürücü kırılganlığımız?! Buyurgan siyasal erk (iktidar) kendi görevini acımasızca yerine getiriyorsa, o zaman benim için asal erek(hedef): Karşıtçılık (muhalefet)… Kim, hangi biri, neden hiçbir biçimde sahiplenemiyor sanatı? Onu yaşamın parçası, toplumsal değiştirme gücünün bir aracı olarak göremiyor kör kör parmağım gözlerine… Karşıt siyasi partilerde, demokratik kitle oluşumlarında bu örgütsüzlük altyapısal-üstyapısal gibi karşılaştırmalı yaklaşımları aşarak, artık üzerinde konuşulamayacak denli ilkel kaçmakta. Salt tiyatrodan söz etmiyorum kuşkusuz; yazın, müzik, opera, bale, resim, heykel ve siz sayın gitsin daha, sanat adına ne varsa…

İyi de yerlerde mi sürünecek olmaz olası yalnızlığım, onurum, umarsızlığım; ben kaldırırım onu ayağa diyerek vermez miyim kötücül sorumlu “o” görünümündeki Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı mahkemeye ve ardından gelmez mi parası pulu, havalesi, davanın açılması… Derken benim başvurduğum İdare Mahkemesi, benzeri “yürütmeyi durdurmalar”a bakmaksızın ve aldırmaksızın bizim dosyayla ilgili “ret” yargısına varmaz mı? Ben de temyize gitmez miyim?! Aradan bir süre sonra Bakanlık’tan gelmez mi şu “vekalet ücreti” isteyen yazı: “2577 sayılı Yasanın 31.inci maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 367.nci maddesi ‘temyiz, kararın icrasını durdurmaz’ hükmüne amir olup….” Yesinler yutsunlar senin adaletini Kültür Bakanlığı! Bizlerin vergileriyle oluşan havuzcuktan bizim hakkımızı ödeme, bir de üstüne üstlük avukat harçlığı iste! Ya yoksa o para, bizim zar zor çıkıştırdığımız? Öldük bittik valla. Yahu ölümden başka ne var bu memlekette bizler için?

Sanatçılar yoksun-yoksul, ölseler kimin umurunda? Saldırılarla öldürüldüler de halkımın nereye dek umurunda?

Bir yerlerden bir ses duymaz mıyım: “Yeter, benim umurumda!” Kimsin sen, çık ortaya!..