Ayasofya'yı cami statüsünden müze statüsüne taşıyan kararın iptali için yapılan başvuru, bugün Danıştay'da görüşüldü. İptal yönünde bir karar çıkarsa, Ayasofya’nın yeniden cami yapılmasının da önü açılacak

Ayasofya dosyası Danıştay'da görüşüldü: Karar 15 gün içinde

Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesiyle ilgili 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay 10'uncu Dairesi'nde açılan davanın duruşması bugün yapıldı. Yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından kararın 15 gün içinde açıklanması bekleniyor.

Duruşmaya, Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği ile cumhurbaşkanlığı taraf olarak katıldı. Dernek avukatı Selami Karaman “Ayasofya Fatih Sultan Mehmet’in şahsi mülküdür. 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile mülkiyet hakkı görmezden gelindi. Bakanlar Kurulu kararının iptalini istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Müşaviri ise, “Mahkemenin takdirine sunuyoruz” dedi.

Danıştay Savcısı, “O tarih itibariyle işlem hukuka uygundur. Bakanlar Kurulu’nun takdirindedir. Şu anda da Ayasofya’nın açılması Cumhurbaşkanı’nın takdirindedir. Dava reddedilmelidir” ifadelerini kullandı.

Danıştay hakimi “Duruşma bitti kararı daha sonra açıklayacağız” dedi.

DAVA SÜRECİ

İstanbul'un fethinden 58 yıl sonra 1511 yılında camiye dönüştürülen Ayasofya, 1934 yılında ise Bakanlar Kurulu kararıyla cami statüsünden müzeye çevrildi.

Bu karar, zaman zaman tartışmaları da beraberinde getirdi. Bazı vakıflar, Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması için dava açtı. Onlardan biri, Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği açtığı dava.

Bugün görüşülen başvuruda, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesi kararı için hazırlanan protokelde, Atatürk’ün imzasının sahte olduğu iddia ediliyor. Kararın iptali isteniyor.


Derneğin 2005 yılında açtığı ilk davada Danıştay, "Ayasofya'nın müze olarak kalması yönünde" karar vermişti. Danıştay'ın 2019 yılında aldığı bir kararın Ayasofya için emsal olabileceği de belirtiliyor.

Danıştay'ın Ayasofya gibi müzeye çevrilen İstanbul'daki Kariye Camisiyle ilgili verdiği kararla caminin yeniden ibadete açılmasının önü açmılmştı.

AYASOFYA'NIN YENİDEN GÜNDEM OLMASI

UNESCO’nun mart ayında “Ayasofya’nın müze statüsünün değiştirilebilmesi için UNESCO’nun izninin gerektiği” açıklamasının ardından, konu ABD Dışişleri Bakanlığı’nın dini özgürlükler raporuna girmişti.

Dışişleri Bakanlığı ise konunun uluslararası bir mesele olmadığını savunarak "Ayasofya kesinlikle uluslararası bir konu değildir. Kimse Türkiye’yi sorgulamasın. ABD gibi bir ülkenin Türkiye’yi sorgulaması abesle iştigal” ifadelerini kullanmıştı.

29 Mayıs'ta Ayasofya'da İstanbul'un Fethi'nin yıldönümü nedeniyle Fetih Suresi okunmuş ve buna Yunanistan ile ABD başta olmak üzere uluslararası kamuoyundan tepki gelmişti. Yunanistan Hükümet Sözcüsü Stelios Petsas, ‘Fetih’ etkinliklerini bir ‘meydan okuma’ olarak nitelendirmişti.

SÜREKLİ VAKIFLAR TARİHİ ESERLER VE ÇEVREYE HİZMET DERNEĞİ

Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya konusunda 2016 yılında Danıştay'a dava açtı.Derneğin başkanı İsmail Kandemir sadece Ayasofya değil, İstanbul'daki Kariye Camisi, Rumeli Hisarı, İlyas Bey Camisi ve Trabzon'daki Ayasofya ile İznik'teki Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi için de kolları sıvadı.

ayasofya-dosyasi-danistay-da-gorusuldu-karar-15-gun-sonra-751869-1.

YeniŞafak'da yer alan haberde, Kandemir'in Ayasofya için 15 yılı aşkın bir süredir mücadele ettiği belirtiliyor.

Yeni Şafak'a konuşan Kandemir, "Bir yer hem müze, hem cami olamaz. Bazı insanlara 'ayakkabılarını çıkar namaz kıl imamın hutbesini dinle' derken, bazılarına ise 'şu kadar ücret ver müzeyi gez' diyorsunuz. Bu son derece saçma durumun düzeltilmesi için Danıştay'ın kararını bekliyoruz" dedi.

AYASOFYA'NIN TARİHİ

Ayasofya, bir diğer adıyla adıyla Azize Sofya Kilisesi, dünyanın en önemli yapıları arasında gösteriliyor.

Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında İstanbul'un tarihî yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olan Ayasofya, 1453 yılında İstanbul'un Osmanlılar tarafından alınmasından sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürüldü.

1935 yılından bu yana müze olarak hizmet veren Ayasofya, mimar bakımdan bazilika planı ile merkezi planı birleştiren kubbeli bazilika tipinde bir yapı olarak, kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele alınıyor.

Ayasofya, kelime olarak “kutsal bilgelik” ya da "ilahi bilgelik” anlamına geliyor.