Ayasofya ‘kozu’ krize dönüşüyor
Hükümet cephesinin gündem değiştirmek adına ‘koz’ olarak öne sürdüğü Ayasofya’nın ibadete açılması tartışmaları, uluslararası krize dönüşmek üzere. UNESCO’nun geçtiğimiz mart ayında “Ayasofya’nın müze statüsünün değiştirilebilmesi için UNESCO’nun izninin gerektiği” açıklamasının ardından, konu ABD Dışişleri Bakanlığı’nın dini özgürlükler raporuna da girdi. Rapora tepki gösteren Dışişleri Bakanlığı ise konunun uluslararası bir mesele olmadığını savundu.
Birçok ülkedeki dini kısıtlamalar ve azınlıkların durumunun değerlendirildiği Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nun (USCIRF) güncellenmiş halinde, “Türkiye’de dini özgürlüklerin endişe verici bir boyutta seyrettiği” değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda Ayasofya ve Kariya müzelerinin statüsünün değiştirilmesine yönelik son günlerde dile getirilen tartışmalar ile ülkedeki en büyük dini azınlık olan Alevilerin resmi olarak tanınmamasına ilişkin açıklamalar yer aldı. Raporda, “Erdoğan, İstanbul’da Türkiye’nin ilk Süryani kilisesi olduğu belirtilen ibadethanenin temel atma törenine katıldı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan diğer yandan, tarihi Ortodoks Bazilikası olan ve 1935 yılından bu yana müze statüsünde olan Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi yönünde birçok kez çağrıda bulundu” ifadelerine yer verildi.
‘ULUSLARARASI BİR KONU DEĞİL’
Rapora tepki gösteren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Ayasofya kesinlikle uluslararası bir konu değildir. Kimse Türkiye’yi sorgulamasın. ABD gibi bir ülkenin Türkiye’yi sorgulaması abesle iştigal” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ise “Ayasofya ve Kariye, Türkiye Cumhuriyeti’nin mülkiyetindedir ve her türlü tasarruf yetkisi Türkiye’nin iç işlerini ilgilendiren bir konudur” açıklamasında bulundu.