Ayasofya Müzesi’nin ibadete açılmasından bir ay sonra tarihi 6’ncı yüzyıla dayanan Kariye Müzesi’nin Diyanet’e devredilerek ibadete açılmasına karar verildi. Prof. Dr. Ahunbay, “Fresklerin kesinlikle açıkta kalması, üstlerinin kapatılmaması gerek” dedi.

Ayasofya taktiğiyle Kariye de cami oldu!

Özde Çelikbilek

İstanbul’un Fatih ilçesinde tarihi 6’ncı yüzyıla dayanan Kariye Müzesi’nin cami olarak ibadete açılmasına karar verildi.
Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yer alan Cumhurbaşkanı kararına göre, Kariye’nin müze ve müze deposu olarak kullanılmasına yönelik 1945 yılına ait Bakanlar Kurulu kararının, Danıştay 19. Dairesi kararı ile iptal edildiği hatırlatıldı. Bunun üzerine Kariye’nin Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilerek, cami olarak ibadete açılmasına karar verildi. Ayasofya Müzesi’nin ibadete açılması kararından bir ay sonra gelen karar ‘fresklere ne olacak’ sorusunu beraberinde getirdi.

EVRENSEL BİR ESER

Restorasyon uzmanı ve mimarlık tarihçisi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Kariye Müzesi’nin evrensel bir eser olduğuna dikkat çekti. Aynı zamanda Ayasofya’nın restoratörlerinden olan Prof. Dr. Ahunbay, “Ayasofya’yı ibadete açmak politik bir gösteriydi ve Danıştay buna yardımcı oldu” dedi ve ekledi: “Kariye Müzesi, Orta Çağ’dan bugüne kadar varlığını sürdürmüş, önemli bir evrensel kültürel değerdir. Orta Çağ sanatının önemli eserlerine sahip Kariye, aynı zamanda birçok kültürün sevdiği ve sahiplendiği, tek bir kimliğe ait olmayan eserdir. Orada bulunan mozaiklerin, fresklerin kesinlikle açıkta kalması, üstlerinin kapatılmaması gerekiyor. Bunlar vakıf eserlerdir, Bizans döneminde yapılmış ve korunması için vakıflara devredilmişlerdir."

KURBAN EDİLMEMELİ

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik ise şunları dile getirdi: “Kariye Müzesi, zengin mozaik ve fresk süslemeleri ile Bizans sanatının son dönemini yansıtan çok önemli bir eser. Kariye dış narteksinde İsa’nın, iç narteksinde ise Meryem Ana’nın hayatını kronolojik olarak anlatan önemli mozaiklere sahip. Mozaikler arasında kurulan bütünlüklü, öyküleyici anlatım ile de özgünlük içeren bir yapı aynı zamanda. İstanbul’un kültürel çeşitliği, zenginliği bakımından önemli bir konuma sahip, insanlığın ortak mirası olan Kariye’nin, sanatsal ve simgesel değeriyle korunması, rövanşist yaklaşımlarla günü kurtarmayı amaçlayan politik hamlelere kurban edilmemesi gerekir.”

ayasofya-taktigiyle-kariye-de-cami-oldu-771767-1.

DANIŞTAY İPTAL ETMİŞTİ

Kariye’nin müze ve müze deposu olarak kullanılmasına yönelik 2 Ağustos 1945 tarihli Bakanlar Kurulu kararı geçen yıl Danıştay 19’uncu Dairesi tarafından iptal edilmişti. İstanbul’un Karagümrük semtinde Edirnekapı’da bulunan Kariye Müzesi, Bizans döneminde kilise, fetihten sonra ise cami olarak kullanılmış tarihi bir yapı. 6’ncı yüzyılda Kariye Kilisesi olarak inşa edilen bina, önemli dini merasimlerde saray kilisesi ve şapeli olarak kullanılıyordu. Yapının içinde bugüne kadar bulunan en eski Bizans dönemi mozaikleri ve freskleri bulunuyor. İstanbul’un alınmasından sonra 1511 yılında Sultan II. Bayezid’in sadrazamlarından olan Atik Ali Paşa tarafından camiye çevrildi. Yapının içindeki freskler de sıvayla kaplanmıştı. Müzeye dönüştürülmesinin ardından, mozaik ve freskler restore edilmişti.

ATİNA'DAN KINAMA

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Bizans döneminden kalma Kariye Müzesi’nin camiye dönüştürülerek ibadete açılması kararını kınadı. Bakanlık açıklamasında karar “provokasyon” olarak nitelendirildi. Açıklamada kararın “dünyanın her yerindeki dindar insanlara ve dünya medeniyetine ait anıtlara saygı duyan tüm uluslararası topluma karşı bir provokasyon olduğu” kaydedildi.