Ayhan Bora Kaplan soruşturması: Gizli tanığın kaçtığını biliyorlarmış
Gazeteci İsmail Saymaz, Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gizli tanık olan Serdar Sertçelik’in yargı ve emniyet içindeki bazı kişiler tarafından korunduğunu ve kaçışına göz yumulduğunu yazdı.
Yurtdışına çıkmaya çalışırken yakalandıktan sonra organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle tutuklanan Ayhan Bora Kaplan soruşturmasına ilişkin yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor.
Gazeteci İsmail Saymaz, halktv.com.tr'de yayımlanan bugünkü yazısında, Ayhan Bora Kaplan örgütünün iki numaralı ismi ve bu davanın ‘M7’ kod adlı gizli tanığı Serdar Sertçelik isimli gizli tanığın yargı ve emniyet içindeki bazı kişiler tarafından korunduğunu ve kaçışına göz yumulduğunu söyledi.
Saymaz, "Gizli tanığın İstanbul’a kaçtığını biliyorlarmış" başlıklı yazısında Sertçelik elektronik kelepçeyle firar edebilmesine dair detayları anlattı.
Saymaz şu ifadeleri kullandı:
"Kamu görevlileri ev hapsindeyken ve ayağında elektronik kelepçe varken firar etmesine yol verdikleri gizli tanığı yakalamak için kırmızı bülten çıkardılar. Şimdi de Macaristan’dan geri getirmeye çabalıyorlar.
Skandal bu kadarla kalsa birkaç kamu görevlisinin aptallığı ya da işbilmezliği deyip geçebilirdik. Ancak Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyasına giren WhatsApp yazışmaları, Sertçelik’in İstanbul’a gittiğinin Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nce bilindiğini ispat ediyor.
İKİ GÜN SONRA “İSTANBUL’A GİDİYOR” DEDİ
O dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, Sertçelik’in firar etmesinden iki gün sonra, 29 Kasım 2023’te, eline ulaşan mesajı Yardımcısı Şevket Demircan’a iletiyor.
Mesajda şöyle deniyor:
“Babası İstanbul’a götürüyor. Borç konusu varmış. Bilgin olsun abi.”
Öner, ardından Demircan’a şunları yazıyor:
“Serdar Sertçelik. İstanbul yolunda.”
Demircan, “Tamam abi” diye yanıt veriyor.
Organize Suçlarla Mücadele Şubesi, cinayetten tutuklanacağını fark edince elektronik kelepçeyle evden kaçan Sertçelik’in İstanbul’a gittiğini bile bile kaçmasına yol vermişler.
İddianameye göre 27 Kasım 2023’te evden çıkan Sertçelik, 30 Kasım’a kadar Ankara’da kaldı.
Başkentte olduğu sürede yakalanmadı.
1 Aralık’ta İstanbul’a gitti.
Şile’de sosyal medya fenomeni olan kız arkadaşı Ece Ronay’ın kaldığı bungalovların bulunduğu bölgede indi.
Dört gününü İstanbul’da geçirdi.
‘Net olarak belirlenemeyen bir güzergahı kullanarak’ 4 Aralık’ta yasa dışı yollardan yurt dışına kaçtı.
Öner ile Demircan arasındaki 1 Aralık tarihli mesajlar ise firar sonrası Organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından bir arama tiyatrosu oynandığını ortaya koyuyor.
Yazışmalar şöyle:
Öner: Şevket, aklında bulunsun, Serdar Sertçelik ile alakalı bir ekip evine gidip arandı bulunamadı tutanağı tutsun, adliyeye gönderelim.
Demircan: Gönderdik abi.
Öner: Ara ara da arandı bulunamadı tutanağı tanzim edip gönderelim.
Demircan: Tamam.
Bu yazışmalar yapılırken Sertçelik, İstanbul’daydı ve Türkiye’yi terk etmemişti. Sertçelik’i İstanbul’da aramaları gerekirken, boş olduğunu bildiklerini evini ara ara yoklayarak, arıyorlarmış gibi yaparak, tutanak düzenlediler.
‘YURT DIŞINA GİDECEK’ İSTİHBARATI
Öner, 15 Mayıs’taki ilk ifadesinde, “Bana bilgi verilmemesinden dolayı Sertçelik’in yurt dışına kaçışı ile ilgim yoktur” dedi.
Demircan’la mesajlaşmalarına değinmedi.
Ancak mesajları elde edildikten sonra, 11 Haziran’da alınan ek ifadesinde, “Yurt dışına çıkabileceği hususunda bana istihbarattan bilgi verildi” itirafında bulundu. Yazışmalara ilişkin “Hatırlamıyorum” demekle yetindi.
Demircan ise Sertçelik firar ettikten sonra Emniyet İstihbarat’a sorduklarını belirterek, “Yol güzergahından bahsedildiğini hatırlıyorum, ancak tam olarak neresi olduğunu hatırlayamıyorum” dedi.
Demircan, gizli tanığın İstanbul’a gittiği istihbaratını araştırmadığını kabul ederek, şu bilgileri verdi:
“Sertçelik’in İstanbul’a gittiğine dair yazışmaları Öner’le yaptık. İstihbarattan geldiğini düşündüğüm bu bilgiye ilişkin araştırma yapma gereği duymadım.”
Bu yazışma ve ifadeler Sertçelik’in yakalanmak istenmediğini gösteriyor.
YARASI GÖZALTINA ENGEL DEĞİL
Diğer taraftan, 20 Kasım 2023’te, elektronik kelepçeye rağmen sabaha karşı gittiği çorbacıda ayağından vurulan Sertçelik, “Gözaltına alınmasında tıbbi sakınca vardır” şeklindeki doktor kanaatinden ötürü evinde ifadesini verdi.
Sertçelik, cinayet kapsamında savcılığa götürüleceğini ve tutuklanacağını öğrenince firar etti.
Savcılık, raporları Adli Tıp’a göndererek, Sertçelik’in gözaltına alınmasında sakınca olup olmadığını sordu. Adli Tıp’ın 26 Haziran tarihli raporunda, yaralanmasının gözaltına engel olmadığı vurgulandı.
Rapordan:
“Tedavisi düzenlendikten ve gerekli tıbbi önlemler alındıktan sonra ambulans, sedye gibi vasıta ile nakledilmesine engel teşkil etmeyeceği…
Yaralanmadan dört gün sonra tıbbi önlemler alınarak (Önerilen ilaç tedavileri, bacağa atel uygulaması vb. gibi) ve gerektiğinde hastane kontrolleri yaptırılarak, nezarethane koşullarında tıbbi destek alması durumunda (öngörülmeyen bir komplikasyon olmaması halinde) sağlık durumu açısından tehlike oluşturacağının tıbbi delillerinin bulunmadığı…
Tedavisinin mutlak surette hastanede yatmasını gerektirir nitelikte olmadığı, hastane dışı uygun koşullarda da devam edebileceği oy birliğiyle mütalaa olunur.”
Dr. Recep Emre Şişman, hastanede yanına gelen iki-üç polisin, Sertçelik için “Şahıs şu an ev hapsinde bizim gözetimimiz altında. Savcının haberi var. Şahsı çok gözaltına almak istemiyoruz” diyerek, kendisine bu ifadeyi yazdırdıklarını savundu. Polislerin kimliği tespit edilemedi."