Ayı Parti – 4. Bölüm

Sevgili vatandaşlar, sevgili seçmenler, size sesleniyorum. Bu seçimde de ne oldu, ne oldu size ne oldu böyle? Bakın Nihat Doğan bile bazı ilçelerde konser vermeme kararı almış. Bu ne güzel bir haberdir? Bu ne kutlu bir müjdedir? Ne oldu size, ne oldu böyle? Nihat Doğan’ın müziğini seven ve candan destekleyen bir bireyim, lakin benim gibi deneysel müzik sevdalılarının talepleri halkın iradesinin önüne geçmemeli. Sonuçta Nihat Bey, mağazin proğramı sunsun, böyle devam etsin. Konserlerine de gitmesem olur, Spotifay’dan dinlerim. Yeter ki halkım rahat etsin…

Seçimlerde yine neler neler oldu Serhat ya. Tüm zamanların en deneyimli sandık paketçileri şimdilerde ağlıyor. Bak bir sandık paketçisi ağlıyor gözleri yaşlı… Oysa ki geçen seçimlerde küfür kıyamet ‘Koyduk mu?’ sloganları eşliğinde, bir de üzerine sonuçlar kesinleşmemişken kesinleştirip, ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ çekiyorlardı… Tabii 2019 yılında at ile Üsküdar’a gitmek, gerçekten de neredeyse sarı öfkeyle gitmekten daha hızlı. Vatandaşımıza hizmeti zamanda geriye doğru giderek gerçekleştireceğiz.

Ayı Parti bu yerel seçimlerde kazandı. Hem de hayvan gibi kazandı. Sandıkları patlatacağız demiştik, patlattık. Çok şükür bu seçimlerden önce kaos ortamı olmadı nedense. Milletimizin sağduyusu kazandı. Millet aç, aç… Saraylar yaptık, ormanlar kestik, dinozor dolu parklar yaptık, yine yaranamadık. Her yeri çirkin dekorlarla süsledik, yol kenarlarına sevimsiz ve estetikten yoksun figürler yaptık, bunun için de belediyelerimiz sağ olsun çok güzel para emizledi ama yine yok. Ya biz size hizmete sevdalıyız sevgili halkım. Siz Şirin’siniz, biz de Ferhat’ız… Siz bize bakmıyorsunuz, ilişkimiz bitti diyorsunuz ama biz bitti demeden bitmez. Çünkü erkek egemen toplum. Maazallah haberlerde gördüğümüz gibi ‘Kendisinden ayrılan nişanlısını mahallelinin gözü önünde ve evinin önünde dövdü’ gibi haberleri hep görüyoruz. Biz törelerimize bağlıyız. Töre der ki, erkek egemen toplumda erkek haklıdır… Şimdi diyeceksiniz ‘Ayılığın cinsiyeti olur mu?’ diye, valla haklısınız biz bile hangi ayı bayan, hangi ayı bey anlayana kadar hayati tehlikeler yaşıyoruz…

Bugünlere kadar bizimle birlik olmuş tüm medya mensuplarına teşekkür eder ve bizi sattıkları an iplerinin çekileceğini bildirmekten büyük zevk duyarım sevgili sevgililerim. Ayı Parti olarak tüm dünyanın kıskandığı bir dünya ülkesi yaratmak için varla yok arası çalışıyoruz. ‘Varla yok arası’ dediğim de tabii çevre bilinci. Ülkemizdeki tüm akarsuların sularını kesip, verimsiz santrallere çevirmek istiyoruz. Kendi ülkesinde kahvehanenin önünden geçerken dayak yiyecek, Çernobil faciasına imzasını atmış şirketlerle en iyi yaptıkları şey olan nükleer işine giriyoruz. Bakın biz kazanırsak siz de kazanırsınız. Biz kaybedersek, çıkarken valla dağıtırım makam odamı.

Şimdilerde zaferimizi gölgelemek için oylar çarpıtılıyor. Bakın geçersiz oylar var. Ya bir memlekette o kadar geçersiz oy olur mu? O da bizim sayemizde oldu aslında. Eğitim sistemimizi Frankeştayn’ın canavarına çevirmemiz sayesinde artık ilkokul 3 seviyesindeki bir öğrenci bile sayı saymayı, doğru düzgün okumayı ve yazmayı beceremiyor. O yüzden geçersiz oylar bizim için yok hükmündedir. O oyların hepsi bize yazılsın lütfen.

Yalnız iyi yedik, iyi yırttık, bakanlarımıza saatler hediye edildi, elbiseler içinde paralar gitti, ayakkabı kutularına yeni yeni fonksiyonlar bulduk. Gün geldi dünyaya karşı geldik, ambargo mambargo anlamadan deldik. Şimdi bunların hepsi için de günah keçilerimiz hazır: Biz yapmadık, onlar yaptı. Biz yine kandırıldık, bizi zaten gelen kandırdı, giden kandırdı. Biz kandırılırken neyse ki cebimizi doldurduk. Siz soğan, patates ve naylon poşet gibi dertlere düştünüz.

Hepinizi muhabbetle çok uzaktan (yani böyle 200 metre filan) selamlıyorum.