Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşunun 59. yılı nedeniyle bir mesaj yayımlayan AYM Başkanı Zühtü Arslan, “Hukuk sistemimizin gözden geçirilmesi zorunludur” dedi.

AYM Başkanı Arslan: Hukuk sistemimizin gözden geçirilmesi zorunludur

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşunun 59. yılı nedeniyle yayımladığı mesajda, “Hukuk sistemimizin başta adil yargılanma hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükleri güçlendirecek ve bunların kullanımını daha güvenceli bir hâle getirecek şekilde gözden geçirilmesi zorunludur” dedi.

ANKA’nın aktardığına göre, Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan, mesajında; “Anayasa Mahkemesi, anayasal hak ve özgürlükleri koruyup geliştirme amacının bir gereği olarak hak eksenli yaklaşımını kararlılıkla sürdürmektedir” değerlendirmesini yaptı. Mesajında bireysel başvuru istatistiklerini paylaşan Arslan, “2021 yılının ilk dört ayı tamamlanmadan 17 binin üzerinde başvuru yapıldığını, buna bağlı olarak derdest başvuru sayısının da 46 bine yaklaştığını not etmek gerekir” dedi.

Arslan, “Bu kapsamda hukuk sistemimizin başta adil yargılanma hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükleri güçlendirecek ve bunların kullanımını daha güvenceli bir hâle getirecek şekilde gözden geçirilmesi zorunludur” ifadelerini kullandı.

Arslan’ın mesajının tamamı şöyle:

“Anayasa Mahkemesi 25 Nisan günü itibarıyla 59 yaşına girmiş bulunmaktadır. Geleneksel olarak her sene gerçekleştirdiğimiz kuruluş yıldönümü törenini ve bu kapsamda yapmış olduğumuz etkinlikleri maalesef -geçen yıl olduğu gibi- bu yıl da Kovid-19 salgını nedeniyle ertelemek zorunda kaldık. İnşallah önümüzdeki aylarda hepimizi uzunca bir süredir etkisi altına alan bu salgından kurtulur ve ertelediğimiz etkinlikleri gerçekleştirme fırsatı buluruz.

Bu vesileyle belirtmek isterim ki Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği ve Anayasa’da ifadesini bulan ‘muasır medeniyet’in siyasi rejim tercihi, anayasal demokrasidir. Anayasa’nın Başlangıç kısmında ‘hürriyetçi demokrasi’ olarak ifade edilen anayasal demokrasinin bir yandan serbest seçimler sonucu iş başına gelenlerin yönetme yetkisini kullandığı, diğer taraftan da bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması için bu yetkinin sınırlandırıldığı bir hukuk düzenini öngördüğü bilinmektedir.

'ANAYASA MAHKEMESİ HAK EKSENLİ YAKLAŞIMINI KARARLILIKLA SÜRDÜRMEKTEDİR'

Demokrasi, temel hak ve özgürlükleri en iyi şekilde korumaya yönelik kural ve kurumların varlığını gerektirmektedir. Bilindiği üzere özellikle Avrupa’da anayasa mahkemeleri, iki dünya savaşı arasında ve sırasında yaşanan sistematik hak ihlallerine tepki olarak kurulmuştur. Dolayısıyla varlık nedeni temel hak ve özgürlükleri korumak olan anayasa mahkemeleri, anayasal demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri hâline gelmiştir.

Dünyada anayasa yargısı alanında görev yapan en tecrübeli mahkemelerden biri olan Türk Anayasa Mahkemesi de Anayasa’nın kendisine verdiği görev ve yetkiler kapsamında, anayasanın üstünlüğü ilkesini hayata geçirmenin, temel hak ve özgürlükleri korumanın gayreti içindedir. Belirtmek gerekir ki Anayasa Mahkemesi, anayasal hak ve özgürlükleri koruyup geliştirme amacının bir gereği olarak hak eksenli yaklaşımını kararlılıkla sürdürmektedir.

'2021 YILININ İLK DÖRT AYI TAMAMLANMADAN, 17 BİN BAŞVURU YAPILDI'

Türk Anayasa Mahkemesi, diğer ülkelerin aynı görevi yapan mahkemeleriyle karşılaştırılamayacak derecede ağır bir iş yüküyle karşı karşıyadır. Bilhassa bireysel başvurudaki yoğun iş yükünü anlatan bazı istatistikleri paylaşmak isterim. Anayasa Mahkemesi 2020 yılında yaklaşık 45 bin başvuruyu sonuçlandırmıştır. Memnuniyetle ifade etmek gerekir ki Mahkememizin yapılan başvuruları karşılama oranı 2020 yılında salgın şartlarına rağmen yükselmeye devam etmiş ve yüzde 112 seviyesine ulaşmıştır. Bununla birlikte bireysel başvuru sayılarının gitgide arttığını, 2021 yılının ilk dört ayı tamamlanmadan 17 binin üzerinde başvuru yapıldığını, buna bağlı olarak derdest başvuru sayısının da 46 bine yaklaştığını not etmek gerekir.

Bir kez daha vurgulamak gerekir ki bireysel başvurunun amacı, her bir hak ihlalini gidermek değil ihlale yol açan nedenlerin ortadan kaldırılmasını sağlamaktır. Bu kapsamda hukuk sistemimizin başta adil yargılanma hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükleri güçlendirecek ve bunların kullanımını daha güvenceli bir hâle getirecek şekilde gözden geçirilmesi zorunludur.

Anayasa Mahkemesi sadece bireysel başvuruda değil norm denetiminde de benimsediği hak eksenli yaklaşımla temel hak ve özgürlüklerin korunmasına ve standardının yükseltilmesine önemli katkılar sunmaktadır. Kısacası Anayasa Mahkemesi, tüm zorluklara rağmen demokratik hukuk devletini ve insanımızın temel haklarını koruma görevini en iyi şekilde yerine getirmek için çalışmaya devam etmektedir.

Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıldönümü vesilesiyle, fedakârca çalışan başta başkanvekillerimiz ve üyelerimiz olmak üzere Mahkememizin tüm mensuplarına teşekkür ediyorum. Emekli olan üyelerimiz ve personelimizden vefat edenlere Allah’tan rahmet, hayatta olanlara da sağlık ve afiyet diliyorum.

Salgın döneminin gerçek kahramanlarını unutmamız elbette mümkün değildir. Sürecin başından itibaren özveriyle görev yapan tüm sağlık çalışanlarımıza ve salgınla mücadelede emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.

Daha sağlıklı günlerde buluşmak umuduyla, Anayasa Mahkemesinin 59. Kuruluş Yıldönümü’nü kutluyor, tüm vatandaşlarımızı en içten duygularımla, saygıyla selamlıyorum.”