Anayasa Mahkemesi "Milletin Parasını Böyle Çarçur Ediyorlar!" başlıklı yazı nedeniyle resmi ilan ve reklamları bir gün süreyle kesilen Korkusuz’un ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.

AYM, BİK’in ilan kesme cezasının ‘basın özgürlüğünün ihlali’ olduğuna hükmetti

Anayasa Mahkemesi (AYM), Basın İlan Kurumunun (BİK) Korkusuz gazetesine verdiği “Resmi ilan ve reklamların kesilmesi” cezasını “İfade ve basın özgürlüğü ihlali” olarak değerlendirdi.

Basın İlan Kurumu, son yıllarda muhalif medya üzerinde adeta bir yaptırım aracına dönüştürüldü. AKP döneminde ilanları adaletli biçimde dağıtmadığı eleştirilerine muhatap olan BİK, son yıllarda haberlere dair de çeşitli bahanelerle yaptığı incelemeler sonucunda onlarca günü bulan cezalar kesiyor. Bu cezalara en çok muhatap olan yayınlar ise BirGün, Cumhuriyet ve Evrensel.

AYM, BİK’in bu uygulamasına yönelik önemli bir karara imza attı, BİK’in Korkusuz gazetesine 3 Ağustos 2015’te yayınlanan "Milletin Parasını Böyle Çarçur Ediyorlar!" başlıklı yazı nedeniyle verdiği bir günlük resmi ilan ve reklamların kesilmesi cezasını “ifade ve basın özgürlüğünün ihlali” olarak değerlendirdi.

Basın özgürlüğünün tesisinin koşullarından birinin ekonomik imkanlar olduğu belirten AYM, basın özgürlüğünün haberin içeriğinin yanında haberin veriliş biçimini de kapsadığı hatırlattı.

AYM kararında “Bu şekilde maddi bir yaptırıma maruz kalma endişesinin kişiler üzerinde kesintiye uğratıcı bir etkisi vardır ve sonunda kişinin bu etki altında ileride düşünce açıklamalarından veya basın faaliyetlerini yapmaktan imtina etme riski bulunmaktadır” diyerek cezanın ifade özgürlüğü üzerindeki etkisine vurgu yaptı.

Kararda “Bilhassa süreli yayınlar açısından haberin verilmesi için ekonomik imkanlar büyük ölçüde resmi ilan ve reklamların yayımlanmasıyla sağlanmaktadır. Bu nedenle eldeki başvuruya benzer başvurularda BİK’in resmi ilan ve reklamların kesilmesi şeklindeki müdahale yetkisinin basının etik yönden niteliklerini artırmaya yönelik bir düzenleme olduğu, bir yaptırım aracı olarak öngörülmediği göz önüne alınmalıdır. Dolayısıyla BİK’in önüne gelen şikayetlerle ilgili olarak yukarıda sayılan dengeleme kriterlerini çok sıkı bir şekilde uygulaması ve anılan müdahale biçimini başvurulabilecek son çare olarak görmesi basın özgürlüğü açısından hayati önem taşımaktadır” denildi.

‘TOPLUMSAL İHTİYACI KARŞILADIĞI İLE İLGİLİ GEREKÇE YOK’

Karar metninin hüküm kısmında şu ifadeler yer aldı:

“Bu şekilde maddi bir yaptırıma maruz kalma endişesinin kişiler üzerinde kesintiye uğratıcı bir etkisi vardır ve sonunda kişinin bu etki altında ileride düşünce açıklamalarından veya basın faaliyetlerini yapmaktan imtina etme riski bulunmaktadır.

Sonuç olarak başvurucunun yayımlanan haber nedeniyle resmi ilan ve reklamların kesilmesi şeklinde bir kararla cezalandırılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı ile ilgili ve yeterli bir gerekçeyle ortaya konulamamıştır.

Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."

AYM, gazetenin ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği yönünde hüküm kurmasına rağmen gazetenin tazminat talebini reddetti.