2015 yılında Şırnak’ta yapılan operasyonlar sırasında, Hacı Lokman Birlik isimli yurttaşın öldürülüp panzerin arkasından iple bağlanarak sürüklendiğine yönelik görüntüleri yayınlayan BirGün’e yönelik ‘erişim engeli’ kararı Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) döndü. Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın yazısı üzerine getirilen erişim engeli kararını değerlendiren Yüksek Mahkeme, ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. […]

AYM’den BirGün kararı: Habere erişim engeli kararı ifade ve basın özgürlüğü ihlali

2015 yılında Şırnak’ta yapılan operasyonlar sırasında, Hacı Lokman Birlik isimli yurttaşın öldürülüp panzerin arkasından iple bağlanarak sürüklendiğine yönelik görüntüleri yayınlayan BirGün’e yönelik ‘erişim engeli’ kararı Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) döndü. Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın yazısı üzerine getirilen erişim engeli kararını değerlendiren Yüksek Mahkeme, ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.

2015 yılında verilen erişim engeli kararının ardından Gölbaşı Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararına yönelik itiraz, Ankara 7’nci Sulh Ceza Mahkemesi’nce reddedildi. Bunun üzerine AYM’ye yapılan bireysel başvuru, Genel Kurul gündemine alındı.

BAKANLIKTAN SKANDAL SAVUNMA

Olayla ilgili AYM’nin görüş istediği Adalet Bakanlığı, erişim engeli kararını, “Cesedin sürüklenmesi, terörün övülmesi için kullanıldı” iddiasını ortaya attı. Bakanlık, görüntülerin kamu yararı gereği yayından kaldırıldığını öne sürdü.

AYM raportörü tarafından hazırlanan raporda ise, ifade özgürlüğüne dikkat çekildi. İnternet haberciliğinin basının temel işlevini yerine getirdiği sürece basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin kararları hatırlatan raportör, “İnternet sitelerine erişim engeli biçiminde getirilen her türlü kısıtlama, bilgi alma ve verme özgürlüğüne müdahale niteliğindedir. Bu adreste yer alan yayının içeriği ile sınırlama sebebi arasındaki ilişki ortaya konulamamıştır. Süresiz kısıtlamaların ifade ve basın özgürlüğü önünde orantısız müdahale teşkil edeceği açıktır. Yargısal makamlarca başvuruya konu habere erişimin engellenmesi şeklindeki kısıtlamanın zorunlu bir sosyal ihtiyacı karşıladığı ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu yeterli gerekçe ile gösterilememiştir” dedi.

OYBİRLİĞİYLE İHLAL KARARI

Bu raporun ardından toplanan AYM Genel Kurulu, oybirliği ile aldığı kararla, BirGün Gazetesi’ne yönelik erişim engeli kararının, Anayasa ile güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetti. AYM ayrıca yargılama giderlerini Adalet Bakanlığı’nın ödemesine ve erişim engelinin kaldırılması için Gölbaşı Sulh Ceza Hâkimliği’ne yazı gönderilmesine karar verdi.

KAMU YARARI VURGUSU

AYM’nin kararıyla ilgili BirGün’e değerlendirmelerde bulunan Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, “AYM Genel Kurulu’ndan bu yönde bir karar çıkması çok önemli çünkü ilk kez böyle bir sonuca varıldı. Kararın Birlik ile ilgili olması bence daha da önemli. O dönem Birlik’in cenazesi sürüklendiğinde çok tartışılmıştı. Kamu yararı olan bir haberin Başbakanlığın talebiyle erişiminin engellenmesinin kabul edilemeyeceği bu kararla ortaya çıktı” dedi.

EMSAL OLACAK

Aynı olayla ilgili 111 erişim engeli kararı bulunduğunu vurgulayan Akdeniz, “Bu karar, diğer erişim engeli kararlarına da emsal olacaktır. Hem basının haber verme hem de vatandaşların haber alma hakkını kısıtlayan siyasi nitelikli karar olduğu tespit edilmiştir. 4 yıldır süren uğraşlar vardı. Geç gelen bir adalet demek lazım” şeklinde konuştu.

OLUMLU AMA EKSİK

Gazetemiz avukatlarından Ali Deniz Ceylan ise kararı şöyle değerlendirdi: “5651 sayılı sayılı yasanın 8-a maddesine göre erişim engelleme kararı verilmiş. Bu konuyla ilgili AYM ihlal kararı verdi. 8-a ile ilgili verilen ilk ihlal kararı. Kararda eksiklikler var. Kanuni düzenlemenin yeterli yasa kalitesinde olmadığını ve problemin kanunun kendisinden kaynaklandığını da ifade etmiştik. Anayasa Mahkemesi buna ilişkin itirazlarımızı değerlendirmemiş. Onun dışında birçok başka itirazımız da vardı. Onlarla ilgili de bir karar verilmemiş. Sadece demokratik toplum kriteri üzerinden bir değerlendirme yapmış ve ihlal kararı vermiş. Bu açıdan olumlu ama kararda çok ciddi eksiklikler olduğunu düşünüyoruz.”