AYM, kamuya açık olmayan bir ortamda konuşması gizli bir şekilde kaydedilen kişinin yaptığı hak ihlali başvurusunda, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

AYM'den 'gizli ses kaydı' kararı
Fotoğraf: AA

Anayasa Mahkemesi (AYM), aleni olmayan bir konuşması kayıt altına alınan kişinin yaptığı hak ihlali başvurusunda, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, başvurucunun, borç ilişkisiyle ilgili bir konuşması kayıt altına alınarak, şüpheli sıfatıyla yer aldığı ceza soruşturması dosyasına sunuldu.

Başvurucunun, sesi kaydeden kişi hakkındaki suç duyurusu üzerine ilgili başsavcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Başsavcılık, ses kaydını alanın başvurucu tarafından işlendiğini iddia ettiği suçlara ilişkin delil sunma saikiyle hareket ettiği, özel hayatın gizliliğini ihlal eden bir hususun konuşulmadığı ve bu yönde Yargıtay kararlarının bulunduğunu belirterek, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Başvurucunun itirazı da sulh ceza hakimliğince reddedildi.

Konuşmasının hukuka aykırı şekilde kayıt altına alındığını savunan başvurucu, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.

BAŞVURUCUNUN RIZASI DIŞINDA KAYIT YAPILDI

Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 20'nci maddesinde güvence altına alınan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine hükmetti. İhlal kararının örneğinin de ilgili başsavcılığa gönderilmesi kararlaştırıldı.

Anayasa Mahkemesinin kararında, yürütülen soruşturmada, başvurucunun rızası dışında kayıt alma işlemi yapıldığı, bu durumun başvurucunun kişisel verilerini ve özel hayat alanını ne suretle etkilediği hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı ifade edildi.

Soruşturmada, başvurucunun ses kaydında kesinti ya da ekleme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi konusundaki taleplerinin de karşılanmadığı belirtilen kararda, kaydın planlı şekilde yapıldığı iddiasına ilişkin olarak da ismi geçen diğer kişilerin bilgisine başvurulmadığı bildirildi.

Bu yönüyle soruşturmayı yürüten başsavcılık tarafından açıklığın temin edilmediği ve başvurucunun soruşturma sürecinde usule ilişkin güvencelerden yeterli şekilde yararlandırılmadığı vurgulandı.

(AA)