AYM uzun süre tutuklu kalan H.G.’nin başvurusunu haksız buldu. MİT tır’larının durdurulması olayında tutuksuz yargılaması devam ederken başka bir soruşturmasında gözaltına alınan eski subay H.G., Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklandı. H.G.’nin tutuklama kararlarına karşı yaptığı itiraz kesin olarak reddedilirken, devam eden yargılamada Yargıtay, başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına yönelik kararlar verdi. Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunan […]

AYM’den uzun tutukluluğa  ilişkin ‘ihlal değil’ kararı

AYM uzun süre tutuklu kalan H.G.’nin başvurusunu haksız buldu. MİT tır’larının durdurulması olayında tutuksuz yargılaması devam ederken başka bir soruşturmasında gözaltına alınan eski subay H.G., Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklandı.

H.G.’nin tutuklama kararlarına karşı yaptığı itiraz kesin olarak reddedilirken, devam eden yargılamada Yargıtay, başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına yönelik kararlar verdi. Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunan H.G, tutukluluğunun devamına dair karara karşı yaptığı itirazın kanunda öngörülen süreye riayet edilmeden sonuçlandırıldığını belirtti. H.G. itiraz incelemesinin kısa sürede karara bağlanması hakkının ihlal edildiğini ileri sürdü.

AYM, İHLAL DEĞİL DEDİ

AYM, 29 Mayıs’ta başvuruyu görüştü. AYM, güvence altına alınan itiraz incelemesinin kısa sürede karara bağlanması hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.

Kararda, şu ifadelere yer verildi: “Somut olay olağanüstü hal süreci içerisinde gerçekleştiğinden, başvurunun, bu dönemde temel hak ve özgürlüklerin kullanımının durdurulmasını ve sınırlandırılmasının meşru olup olmadığı incelenmiştir. Söz konusu dönemde hâkim ve savcı sayısının önemli oranda azalması, darbe teşebbüsü ve FETÖ/PDY ile bağlantılı soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin yoğunluğu başta olmak üzere olağanüstü hâl sürecindeki gelişmeler dikkate alındığında başvurucunun tutukluluğun devamı kararına yaptığı itirazın 44 gün sonra sonuçlandırılması makul olarak kabul edilebilir. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik olarak Anayasa’nın 19’uncu maddesinde belirtilen güvencelere aykırı bu müdahalenin olağanüstü hâl döneminde temel hak ve özgürlüklerin kullanımının durdurulmasını ve sınırlandırılmasını düzenleyen Anayasa’nın 15’inci maddesindeki ölçütlere uygun olduğu sonucuna varılmıştır.”