Anayasa Mahkemesi, HDP'nin kapatılması yönündeki iddianameyi Yargıtay Başsavcılığı'na geri gönderdi.

AYM, HDP iddianamesini iade kararını gerekçesiyle Yargıtay'a gönderdi

Anayasa Mahkemesi (AYM), eksiklik tespit ettiği Halkların Demokratik Partisinin (HDP) kapatılması istemiyle hazırlanan iddianameyi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade etti.

Alınan bilgiye göre, AYM Genel Kurulunca 31 Mart'ta eksiklik tespit edildiği gerekçesiyle iade edilmesine karar verilen iddianame, bugün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.

İddianameyle birlikte, iadeye ilişkin kararın gerekçesi de başsavcılığa iletildi.

AYM, kararın gerekçesine ilişkin açıklamasında, siyasi parti kapatma davasının mahiyetine uygun hükümlerinin belirlenmesi, öncelikle Anayasa’nın 68. ve 69. maddelerinin dikkate alınması gerektiğine dikkat çekilerek, kapatma kararı için, "Bir siyasi partinin 68'inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır" denildi.

HDP'nin temelli kapatılmasına karar verilmesi talebiyle düzenlenen iddianamede, parti organlarının ve üyelerinin “Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne” aykırı eylemleri nedeniyle partinin bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin ileri sürüldüğü aktarılan açıklamada, "Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerde bulundukları ileri sürülen kişilerin eylemlerinin belirlenmesi bakımından eksiklikler bulunmaktadır" ifadelerine yer verildi.

Gerekçede, şöyle denildi:

"İddianamenin incelenmesinden, Partinin “Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne” aykırı eylemlerin odağı haline geldiği iddiasının temelini, Partinin merkez teşkilatında görev alan üyeleri, milletvekilleri ve belediye başkanları ile taşra teşkilatında yönetici olarak görev yapan üyelerinin eylemlerinin oluşturduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu eylemlerin bir kısmına İddianamede yer verilirken büyük bir kısmına İddianamede açıkça yer verilmeksizin, sadece bu eylemleri konu alan soruşturma ve kovuşturmalara atıfta bulunulmuştur. Söz konusu yöntemle, Cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülen soruşturmalara ve mahkemelerce görülmekte olan kamu davalarına ilişkin dosya numaralarına yer verilerek ilgililer hakkında hangi suçtan dolayı soruşturma ve/veya kovuşturma yapıldığının belirtilmesi yoluna gidildiği görülmektedir.

İDDİALARIN MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLME İMKANINI YOK

Soruşturma ve kovuşturmalara ilişkin bu bilgilere listeler hâlinde İddianamede yer verilmesi, söz konusu soruşturma ve kovuşturmalara konu eylemlerin neler olduğunun belirlenmesini mümkün kılmadığı gibi bu eylemlerin Mahkemece değerlendirilmesine de imkân tanımamaktadır. İddianamede, bu kişilerin Anayasa’nın 69. maddesi kapsamında olduğu ileri sürülen eylemlerinin somut olarak ne olduğu belirtilmeksizin ve eylemlerine ilişkin açıklama yapılmaksızın sekizyüzün üzerinde kamu davasına ve beşbinin üzerinde soruşturmaya konu suçtan bahsedilmiştir. Kişilerin Anayasa’nın 69. maddesi kapsamında olduğu ileri sürülen eylemlerine iddianamede açıkça yer verilmeksizin, haklarında devam eden soruşturma ve kovuşturmalara atıfta bulunulması, söz konusu eylemlerin Anayasa Mahkemesince değerlendirilmesini imkânsız kılmaktadır."

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesinin belirlediği eksikleri tamamladıktan sonra iddianameyi tekrar Yüksek Mahkemeye gönderebilecek. İddianamenin Yüksek Mahkeme'ye ulaşmasının ardından yeniden raportör görevlendirilecek ve AYM Genel Kurulu belirlenecek bir günde ilk incelemeyi yapacak.

HDP'NİN KAPATILMASI DAVASI

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açmış, Şahin'in HDP'nin kapatılması istemiyle açtığı davanın iddianamesinde, 600'ün üzerinde HDP'li hakkında siyasi yasak istenmişti.

HDP hakkındaki kapatma davasını 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü partinin kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin 3'te 2 oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verilebilecek. Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili siyasi partiye tebliğ edilecek ve Resmi Gazete'de yayımlanacak.

Anayasa Mahkemesi'nin, siyasi yasak istenen partililerin beyan ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde, bu kişiler kesin kararın Resmi Gazete'de gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamayacak.