Ayvalık Uluslararası Film Festivali, 16 Eylül Cuma akşamı Ayvalık Belediyesi Büyük Park Amfitiyatro’da gerçekleşen açılış töreniyle başladı. Bu yıl “Yeni Bir Yönetmen” başlığıyla verilen ödül, Ela ile Hilmi ve Ali filmiyle dikkatleri çeken yönetmen Ziya Demirel’in oldu.

Ayvalık Uluslararası Film Festivali başladı

Ayvalık Uluslararası Film Festivali, 16 Eylül Cuma akşamı Ayvalık Belediyesi Büyük Park Amfitiyatro’da gerçekleşen açılış töreniyle başladı! Festival davetlilerinin ve Ayvalık halkının yoğun katılımıyla gerçekleşen gecede, geleceğin sinemacıları için hayata geçirilen ve Mey|Diageo’nun katkılarıyla bu yıl ilk kez verilen “Yeni Bir …” ödülü de sahibini buldu.

Bu yıl “Yeni Bir Yönetmen” başlığıyla verilen ödül, Ela ile Hilmi ve Ali filmiyle dikkatleri çeken yönetmen Ziya Demirel’in oldu. Açılış gecesi, Park Chan-wook’un 2022 Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülü kazanan filmi Ayrılma Kararı’nın gösterimiyle sona erdi.

Seyir Derneği tarafından 16-21 Eylül 2022 tarihleri arasında düzenlenen Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nde 16 Eylül Cuma akşamı Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Engin, Komili’nin ikramlarını üstlendiği kokteylde festival için gelen konukları ağırladı.

Festivalde bir yarışma yapılmamasına karşın, son bir yıl içinde vizyona girmiş ya da ulusal festivallerde gösterilmiş uzun metraj kurmaca filmlerden birindeki başarısıyla dikkat çeken genç bir sinemacıya verilen “Yeni Bir …” ödülü, ilk yılında bir yönetmenin oldu. 40.000 TL değerindeki “Yeni Bir Yönetmen” ödülünün kazananı, bu yılki seçici kurulu oluşturan Levent Aygül, Ercan Kesal, Nadir Öperli, Tülin Özen ve Aslı Özge’nin oybirliğiyle Ela ile Hilmi ve Ali filminin yönetmeni Ziya Demirel oldu.

Direktörlüğünü Azize Tan’ın, program danışmanlığını Fatih Özgüven’in üstlendiği Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin “Uluslararası Seçki”, “Bu Dünyanın Çocukları”, “İlk Filmler”, “Ulrike Ottinger 80 Yaşında”, “Anısına”, “Çocuklar İçin Sinema” ve uzun metraj, kısa film ile belgesellerin yer aldığı “Türkiye’den Filmler” bölümlerinde toplam 48 film gösterilecek. Festival seçkisindeki filmlerin detaylı bilgilerine ve program çizelgesine Ayvalık Uluslararası Film Festivali internet sitesi üzerinden ulaşılabiliyor.

***

İKİNCİ GÜNDE NELER OLDU?

Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin ikinci gününde, belgesel türünün önemli ve ilgi çekici iki örneği izleyiciyle buluştu. Ceylan Özgün Özçelik’in yönettiği deneysel belgesel Cadı Üçlemesi 15+’da, canına tak eden kadınlar cezaevlerinden yaraları ve şifaları haykırıyor, şiddetin zaman ve mekân tanımayan döngüsünde iki kadının “suçlu” bulunması sorgulanıyor. Kendilerine şiddet uygulayan kocalarını öldürmüş Aylin ve Havva’nın; evlerini, sevgiyi, öfkeyi, çocukluklarını, çocuklarını, düşlerini ve kâbuslarını mektuplarına döktükleri duyguları Hare Sürel ve Gülçin Kültür Şahin’in sesinden anlatılıyor. Gösterim sonrası gerçekleşen söyleşide izleyicilerin sorularını yanıtlayan Ceylan Özgün Özçelik, çekim ve post prodüksiyon aşamasında yaşadıklarını “Bu kadar fazla acıyı dinlemek ve bu acıların hafızamda bıraktığı izler çok tuhaf ve muhtemelen hayatta bir daha yaşamayacağım bir süreçti,” sözleriyle anlatırken gözyaşlarını da tutamadı. Belgeseli seslendiren Hare Sürel projeye görüntülerin kurgulanmaya başladığından itibaren dahil olduğunu dile getirirken, Gülçin Kültür Şahin ise Havva’yı seslendirirken büyük bir sorumluluk duygusuyla hareket ettiğini söyledi. Son olarak film ekibi, fuaye alanındaki kartpostalları seyircilerin not yazmalarının ardından Aylin ve Havva’ya ulaştıracaklarının bilgisini de verdi.

Cadı Üçlemesi 15+ gösteriminin hemen ardından Nur Akalın’ın 1995 yılındaki Paris, 2001 yılındaki Bangkok ve 2003 yılındaki Auschwitz-Birkenau gezilerinden notları perdeye yansıttığı filmi Do You Like Jupiter? festivalde gösterildi. Ayvalık’ta yaşayan Akalın, film gösteriminden sonra izleyiciler ile buluşarak filme başlama sürecini anlattı.

Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu’nun yazıp yönettiği Dermansız adlı belgesel, askerdeyken rahatsızlanıp gittiği Bursa Memleket Hastanesi’nde 47 yıl boyunca hiç çıkmadan yaşayıp ölen Abdullah Kozan’ın hikâyesini konu alıyor. Filmin yönetmenlerinden Melik Saraçoğlu da film sonrası söyleşi için sinemaseverlerle bir araya geldi ve “Söylemek istediğimiz şeyler vardı. Açıkçası belgesel yaparak insanlığa dair, tarihe dair söylemek istediklerimizi söyleyelim, özgür olalım istedik, burada Abdullah’ın hikâyesi biraz bize araç oldu.” diyerek duygularını aktardı.

Festivalin ilk filmler seçkisinde, Beş Şeytan (The Five Devils) filmi gösterildi. Cannes Film Festivali’nde Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde gösterilen Léa Mysius’un çektiği Beş Şeytan, kokuları hapsetme gücüne sahip 7 yaşındaki Vicky’nin kokular yardımıyla kendi varlığının sırlarını ortaya çıkardığı, annelik ve bastırılmış aşkı odağına alan bir yapım.

Başta Cannes Film Festivali’nde izleyiciyle ilk kez buluşan filmler olmak üzere yılın iddialı yapımlarının yer aldığı Uluslararası Seçkiden ise Ai (Eo) ve Müstakbel Suçlar (Crimes Of The Future) filmlerinin gösterimleri gerçekleşti. Cannes Film Festivali Jüri Özel Ödülü kazanan, 84 yaşındaki yönetmen Jerzy Skolimowski imzalı , bir eşeğin Polonya’aki bir sirkte başlayıp bir İtalyan mezbahasında biten hikâyesini konu alıyor. Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yapan David Cronenberg imzalı Müstakbel Suçlar (Crimes Of The Future) ise kışkırtıcı bir bedensel dönüşüm öyküsü. Viggo Mortensen, Léa Seydoux ve Kristen Stewart’ın başrollerini paylaştığı film, bedeninde alışılmadık yeni organlar belirmeye başlayan ve hızlandırılmış evrim sendromu olarak adlandırılan hastalığa sahip bir adamın, yeni organlarını ortadan kaldırmayı canlı bir gösteriye dönüştürmesini anlatıyor. Festivalin kısa metraj film seçkisinde yer alan, geçen yılın ödüllü belgeseli Maddenin Halleri’nin yönetmeni Deniz Tortum ile ABD’li sanatçı Kathryn Hamilton’un birlikte yönettikleri Our Ark, Cronenberg’in Müstakbel Suçlar filminden önce gösterildi. Film, dünyadaki her hayvanın üç boyutlu kopyalarını yaparak bir tür sanal Nuh’un gemisi yaratan bir şirketin çalışmalarından yola çıkıyor ve tüm dünyanın bir tür yedeğini almaya çalışan insanlığın peşinde, bütün bu dijital arşivlerin kim ve ne için yapıldığını sorguluyor.

Festivalin ikinci gününde, usta yönetmen Peter Brook anısına Yedi Gün… Yedi Gece… (Seven Days… Seven Nights… - Moderato Cantabile) ve Erden Kıral anısına Vicdan adlı filmler gösterildi. Vicdan’ın oyuncularından Nurgül Yeşilçay, gösterim öncesi izleyicilerle buluşup “Benim abim, hocam, kendisini çok özlüyorum” sözleriyle Erden Kıral’a olan sevgisinden bahsetti. Yeşilçay, “Beraber iki film yaptık. Ortak çalıştık. Erden Abi zaten kolektif çalışmayı çok seven bir kişiydi. Bu filmi ve Gece filmini beraber çektik. Bir senaryomuz daha vardı ama maalesef gerçekleştiremedik. Bence enteresan bir film izleyeceksiniz.” dedi.

Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin, ulusal ve uluslararası festivallerde gösterilmiş, son dönemin çok konuşulan yerli yapımlarından Türkiye’den Filmler bölümünde Diyalog, festivalin ikinci gününde izleyiciyle buluştu. Ali Tansu Turhan’ın ilk uzun metraj filmi Diyalog, bir film çekimi için bir araya gelen ve filmdeki, tükenmiş bir ilişki yaşayan rollerinin aksine gerçekte yeni tanışan ve duygusal bir bağ kuran iki oyuncuyu takip ediyor. İzleyiciye film içinde film sunan, gerçekliğin farklı katmanlarıyla ilgilenen film 32 dakikalık plan sekansıyla da dikkat çekiyor. Diyalogun gösterimi sonrasında senarist ve yapımcı Burcu Uğuz, kurgucu Osman Sarp Altay, sanat yönetmeni Gizem Kâhya İyem ve oyuncular izleyicilerle buluştu. Başrol oyuncularından Ushan Çakır, Hare Sürel ve Funda Eryiğit, söyleşi esnasında konservatuardan beri arkadaş olduklarını belirterek filmdeki katmanlı rolleri hakkında seyircilerin merak ettiği soruları yanıtladı. Ayrıca Ushan Çakır, 19 gün provanın ardından 8 günde çekimi tamamladıklarını “Alman ön hazırlık Fransız çekim yaptık” sözleriyle dile getirdi. Yönetmen Ali Tansu Turhan’ın, söyleşi sonunda kurduğu “Bunu kafamda çok uzun süredir düşünüyorum. Bizim kültürümüzde kendi kendine konuşana deli derler diye bir şey var. Ben buna şiddetle karşı çıkıyorum. Her insan ilk önce kendisiyle konuşmalı ve kendisine sormalı: İyi olanı mı yaptım, doğru olanı mı yaptım, yanlış mı yaptım, kötü mü yaptım... Bence kendisiyle konuşmayan bir insan başkasıyla da konuşamaz ve diyalog kuramaz. O yüzden hepimizin kendisiyle konuşması gerektiğini düşünüyorum” cümleleri salondaki seyirciler tarafından alkışlandı.

İkinci günde, Ayvalık Uluslararası Film Festivali ve Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Buluşmaları işbirliğiyle Çok Uzakta (Too Far Away) adlı çocuk filmi de gösterildi. Sarah Winkenstette yönetmenliğindeki yapım, köylerindeki kömür madeni nedeniyle kente taşınmak zorunda kalan Ben ve yeni okulunda tanıştığı başta rakip gördüğü Suriyeli mülteci Tarık ile umut ve sevgi dolu dostluğunu konu alıyor. Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Buluşmaları Koordinatörü ve Bütün Çocuklar Bizim Derneği yönetim kurulu üyelerinden ebeveyn koçu Ayşegül Cebenoyan, film sonrası çocuklar için bir etkinlik düzenledi.

“Türkiye’de Yaratıcı Belgesel: Yeni Anlatım Olanakları” başlıklı panel ise Ahmet Gürata moderatörlüğünde Noah Amir Arjomand, Ceylan Özgün Özçelik, Melik Saraçoğlu ve Volkan Üce’nin katılımlarıyla Küçük Han’da gerçekleşti.

FESTİVALDE BUGÜN (18 EYLÜL PAZAR)

18 Eylül Pazar günü Ayvalık Belediyesi Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi’nde 12.00 seansında Cem Madra anısına, John Cassavetes’in yönettiği Yüzler (Faces); 14.30 seansında ilk filmi Kasap Havası ile dikkat çeken Çiğdem Sezgin’in yeni filmi Suna; 16.30 seansında fotoğraf dünyasının yaşayan efsanesi Josef Koudelka’nın Ruins (Kalıntılar) adlı çalışmasının Türkiye ayağında 6 yıllık bir süreçte çekilen Koudelka: Aynı Nehirden Geçmek belgeseli; 19.00 seansında Senem Tüzen, Adam Isenberg ve Noah Amir Arjomand’ın yönettikleri Eat Your Catfish adlı belgesel ve 21.30 seansında Alman sinemasındaki feminist bakışın en önemli temsilcilerinden biri olan Ulrike Ottinger’in 80. yaş gününe özel Dorian Gray’in Magazin Basınındaki Portresi (The Image of Dorian Gray in the Yellow Press) filmi izleyiciyle buluşacak.

Ayvalık Belediyesi Büyük Park Amfitiyatro’da 20.00 seansında Mia Hansen-Løve’un Güzel Bir Sabah (One Fine Morning) adlı filmi ve 22.30 seansında George Miller’in tam yedi yıl sonra yönetmen koltuğuna geri döndüğü Üç Bin Yıllık Bekleyiş (Three Thousand Years Of Longing) filmleri gösterilecek.

Eski Köylü Pazarı’nda ise Cüneyt Arkın anısına Orhan Oğuz imzalı İki Başlı Dev filmi sinemaseverlerle buluşacak.

Funda Eryiğit, Hare Sürel, Gülçin Kültür Şahin ve Nihal Yalçın’ın konuşmacı olacağı “Bir Zanaat Olarak Oyunculuk” başlıklı panel, Özen Yula moderatörlüğünde saat 16.00’da Ayvalık Belediyesi Büyük Park Amfitiyatro’da gerçekleşecek. Aynı mekânda, saat 18.00’de gerçekleşecek “Boyun Eğmeyen Bir Kadının Hikâyesi: Suna” başlıklı söyleşide ise Armağan Çağlayan, Çiğdem Sezgin ve Nurcan Eren konuşmacı olarak yer alacak.