Azerbaycan’dan gözdağı!

Azerbaycan Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği İBB’ye yönelik operasyonun ardından başlayan protestoların ilk haftasında Türkiye’de öğrenim gören Azerbaycanlı öğrencilere çağrıda bulundu.

Çağrıda şu ifadeler kullanıldı: "Sizden ricamız, üniversitenizde veya eğitim gördüğünüz şehirde gerçekleşen protesto eylemlerine müdahale etmemeniz ve bu tür olayların yaşandığı yerlerden uzak durmanızdır! Türk Göç Kanunu'na (6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu) göre, yabancı uyruklu bir vatandaşın, yabancı öğrenciler de dahil olmak üzere, herhangi bir iç siyasi protestoya katılması halinde derhal ülkeden sınır dışı edileceğini belirtmek gerekir.”

HATIRLATMA MI ÜLTİMATOM MU?

Bu çağrıya tepki gösteren Azerbaycanlı öğrenciler BirGün’e konuştu. Öğrenciler “Bu bir hatırlatma mı yoksa ültimatom mu?” diye sordu.

Öğrenciler Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 3. Maddesini hatırlattı: “Herkes, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Bu maddeye sonrada ilave edilen değişikliğe esasen ise, “Yabancıların bu Kanun hükümlerine göre toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemeleri, İçişleri Bakanlığının iznine bağlıdır. Yabancıların bu Kanuna göre düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde topluluğa hitap etmeleri, afiş, pankart, resim, flama, levha, araç ve gereçler taşımaları, toplantının yapılacağı mahallin en büyük mülkî idare amirliğine toplantıdan en az kırksekiz saat önce yapılacak bildirimle mümkündür.”

Burada altı çizilmesi gereken hususun İçişleri Bakanlığından izin alınmasını gerektiren durumun yabancı öğrencilerin organize ettiği gösterişlere ait olması gerektiğini vurgulayan öğrenciler, “Yabancı öğrencilerin yasal olarak düzenlenmiş toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmamasına dair yasal bir madde yok” diye konuştu.

EYLEME KATILMAK DEPORT GEREKÇESİ DEĞİL

Büyükelçiliğin “sınır dışı edilirsiniz” hatırlatmasına (!) dair ise öğrenciler şöyle dedi: Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 45. Maddesi, (a) bendine göre  “Yabancının, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit oluşturması” durumunda oturum izninin iptaline başvurulmasını öngörüyor. Fakat yine de bu durum, eylemlerin genel niteliğinin kamu düzeni ve kamu güvenliğine tehdit oluşturması olarak yorumlandığı halde bile eğer yabancı öğrenci sadece gösterilere katılıp özel olarak kamu düzenine tehdit oluşturacak çaba içinde olmadığı sürece onun oturum izninin iptaline veya deportuna gerekçe oluşturmaz.”

AZERBAYCANLI ÖĞRENCİLER İZLENİYOR

Azerbaycan tarafının bu “rica”nın bir ültimatom niteliği taşımadığını, sadece öğrencilerin sınır dışı edilmemeleri için kişisel bir tavsiye olduğunu belirtse de anayasal olarak yabancı öğrencilerin böyle bir eylemlere katılmamasını gerektirecek bir durum olmadığını belirten öğrenciler sözlerine şöyle devam etti:

Anayasal hakların AKP-MHP iktidarı tarafından askıya alındığı günümüz Türkiye’sinde sınır dışı işleminin gerçekleşmesinin hukuken ne kadar gerekçesiz olduğunu yazsak da faydasız. Azerbaycan ve Türkiye tarafları yıllardır bu gibi durumlarda hukuka aykırı kararlar alıyor. Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelen ve Azerbaycan’da siyasal alanın olmaması dolayısıyla Türkiye’deki sol hareketlerle ilişkiler kuran Azeri öğrenciler her iki ülkenin gerekli kurumları tarafından izlendi ve hukuksuz kararlara maruz bırakıldı. Azerbaycanlı eski siyasi tutsak Giyas İbrahimov’un Boğaziçi eylemlerine katıldığı için Türkiye’ye girişi yasaklandı. Bunun gibi birçok örnek var.