DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Siirt mitinginde yaptığı açıklamalarda kendisini hedef alan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yanıt verdi. Babacan, "Tam 4 yıldır bu ülkeyi tek imzayla yöneten siz değil misiniz? Madem keramet imzada Fiyakalı bir imza atın da enflasyonu düşürün, hayat pahalılığını bitiriverin bakalım" dedi.

Babacan'dan Erdoğan'a yanıt: Madem keramet imzada, fiyakalı bir imza atın da enflasyonu düşürün

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Siirt mitinginde açıklamalarda bulundu.

Babacan, burada yaptığı açıklamalarda kendisini "Faizi 4,6'ya indirdik. Enflasyon 6,2'ye geldi. Bunu biz başardık, birileri değil. Şimdi bu neticenin üstünden kendine paye çıkarmaya çalışanlar yok değil, var. Ya sen kimsin? İmzayı atan kim, sen kimsin? Altı sıfırı Türk Lirası'ndan çıkaran bu Başbakan. Sen kimsin ya?" sözleriyle hedef alan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt verdi.

Babacan, "Tam 4 yıldır bu ülkeyi tek imzayla yöneten siz değil misiniz? Şu anda seçime kadar tam yetkili yine siz değil misiniz? Sizsiniz. Tek imzayla aklınıza gelen her şeyi yapabiliyor musunuz? Madem keramet imzada. Şöyle bir imza atın da şu enflasyonu bir düşürüverin. 4 yıldır niye patlattınız bu enflasyonu? Fiyakalı bir imza atın da hayat pahalılığını bitiriverin bakalım" ifadelerini kullandı.

Siirt Belediyesi'ne kayyum atanmasına tepki gösteren Babacan, Erdoğan’ı kastederek “Enişte, pek Siirt’te bakmıyor bu aralar. Çift yol yapılacak denen yerler bitmemiş. Kurtalan-Siirt arası bitmemiş. Enişte, Siirt’e bakmıyor. Biz, onları uygun bir yerde indireceğiz inşallah. Beştepe’nin gözü kulağı bu meydanda, merak etmeyin. Demokrasimizin üzerindeki bu kayyum gölgesini kaldıracağız. Milletin iradesine kayyum atanamaz” diye konuştu. Babacan, “Bu ülke büyük ülke, siz Merkez Bankası’nın arka kapısında döviz rezervini yakın. 130 milyar diyorduk ya rakam işte 205 milyar dolar oldu. Yıl başından bu yana 75 milyar dolar daha sattılar. Yazık, günah” dedi.

Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

MUSA ANTER'İ BİR KEZ DAHA VURDULAR'

Ben, buradan bizi engellemeye çalışanlara sesleniyorum; elinizden geleni ardınıza koymayın, ne yaparsanız yapın, DEVA kadrolarına sökmez, dimdik ayaktayız. Seçim geliyor, sayılı gün çabuk geçer. Sizler yanımızda olun yeter. Etnik kimliği ne olursa olsun bu ülkenin her vatandaşı, bu ülkenin eşit onurlu vatandaşıdır. Demokrasimizin üzerindeki bu kayyum gölgesini kaldıracağız. Milletin iradesine kayyum atanamaz.

90’lı yıllar ne demek biliyor musunuz? Musa Anter davasını zaman aşımı nedeniyle düşürdüler, bir kez daha vurdular Musa Anter’i. Tıpkı Roboski’de, Şenyaşar Ailesi’nde olduğu gibi. Biz, bu ülkeyi 90’lara döndürmeye çalışanların karşısında dururuz.

'BİZİM İÇİN ASIL MESELE DEVLETİ ÇETELERDEN TEMİZLEMEKTİR'

Bizim için asıl mesele, devleti çetelerden temizlemektir, kamu kaynaklarının yandaşa peşkeş çekilmesini engellemektir. Asıl mesele, 783 bin kilometrekarelik vatan topraklarında özgürlüğün ve adaletin türküsünü her yerde söylemektir. Bu iş, azim meselesi, azim. Biz, bu yola özgür ve zengin bir Türkiye için çıktık. Biz, devleti milletin hizmetkarı yapacağız.

Bu milletin vicdanı çok güçlü. Bu seçimi kim kazanacak, biliyor musunuz? Çocuğunun beslenme çantasını dolduramayan analar, babalar kazanacak. Asgari ücret dahi alamayan, sigortasız çalışamayan emekçilerimiz kazanacak. Kıt kanaat imkanlarla okumuş ama iş bulamayan üniversite mezunları kazanacak.

Yazık ettiler ülkeye. Merkez Bankası’nı boşalttılar, devletin kasasını boşalttılar. Merkez Bankası’nı borçlu duruma düşürdüler. Bu seçimi, ayrımcılığa uğrayanlar kazanacak. Bu seçimi, yarınları karartılan gençler kazanacak, iktidarın görmezden geldiği milyonlar kazanacak. Bu seçimi, özetle DEVA kadroları kazanacak, Türkiye kazanacak.

'KRİZ İKLİMİNİ 6 AY İÇERİSİNDE BİTİRECEĞİZ'

Her şeyi hukuk içerisinde yapacağız. Başkaları hukuku yok sayabilir, ama biz onlarla da mücadeleyi hukuk içerisinde vereceğiz. Göreve gelir gelmez, öncelikle şu ekonomik krizi çözeceğiz. Bu kriz iklimini 6 ay içerisinde bitireceğiz, en geç ikinci yılda da enflasyonu tek haneye indireceğiz. Ben, bu ülkede iki tane büyük ekonomik krizi çözen ekibin başında oldum. Bir ekonomik kriz çıktı mı, çözecek ekibimiz var. Nerede kriz var, onu çözecek ekibimiz var. İki tane büyük krizi çözen başka kadro varsa buyursunlar çözsünler, ama yok.

Bu hükümetin anlamadığı şu; hukuk, adalet olmadan ekonomi olmaz. Eğitim sistemi çökerken siz ekonomiyi ayağa kaldıramazsınız. Bu sene 105 bin gencimiz kaydını yaptıramadı. Kendisine KYK yurdu çıkmayan öğrencilerimizin özel yurtlara vereceği para korkunç.

'TÜRKİYE ZENGİNE SERVET TRANSFERİ YAŞIYOR'

Merkez Bankası, bu 200 lirayı 2009 yılında bastı; 2009’da 123 dolar ediyordu, bugün 11 dolar. Aradaki fark 112 dolar. Herkesin cebindeki 200 liradan bu 112 dolar nereye gitti diye soruyorum? Kim aldı diye soruyorum? Beştepe; Siirt soruyor… Şu fakirleşmeye bakın, paramızın erime hızına bir bakın. Bu millet sabahtan akşama kadar boşuna mı çalışıyor? Kur korumalı mevduat diye bir şey çıktı. Erdoğan, ‘Bankada parası olanlar mağdur oluyor, onların mağduriyetini gidermek için bunu yapıyoruz’ dedi. Şu kafaya bakın. Bankada zaten parası olanların parasını dövize endeksleyen Beştepe’ye soruyorum. Son 3-4 yıldır Türkiye’de çok büyük bir servet transferi yaşanıyor, yoksuldan zengine servet transferi. Sosyal devlet böyle mi olur? Emekli maaşını da asgari ücreti de çiftçimizin gelirini de dövize endeksle bakalım"

ANKA