DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Erdoğan'ın Fransız markalara boykot çağrısı için "48 saat sonra unutulur. Çocukça şeyler" dedi.

Babacan'dan Fransız mallarına boykot tepkisi: Çocukça şeyler

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Erdoğan'ın doların rekor kırdığı gün Fransız mallarına boykot çağrısı ile gündem değiştirmeye çalıştığını söyledi.

Karar TV'de konuşan Babacan, boykot çağrısıyla ilgili olarak şunları söyledi: "48 saat sonra unutulur. Ne zaman içeride gündem sıkışsa böyle bir çıkış yapıyorlar. Küreselleşen bir dünyada herhangi bir ürün sadece bir ülkenin malı değildir. Türkiye'de üretilen Fransız markalı ürünler var. Onları da mı boykot edeceğiz? Orada bizim vatandaşlarımız çalışıyor. Bunlar çocukça şeyler. Tamamen hikaye."

Babacan ekonomiye dönük eleştirilerini ise sürdürdü:

* Biliyorsunuz hükümetin küçük ortağı 'askıda ekmek' kampanyası başlattı. Fakat dün bir vatandaş sıkıntısını dile getirince Erdoğan 'Abartıyorsun diyerek 'keyif çayı iç' diyor. Hangisine inanacağız... Bu nasıl bir çelişki? Hükümet kurlara bakmıyor ama her şey dövizle, kurla ilgili. Kurun artması direk piyasayı etkiliyor ve vatandaşa hayat pahalılığı olarak geriyor. Rezervler azalıp kura müdahale imkanı kalmayınca Merkez Bankası faiz artırmak zorunda kaldı. Kuru artık döviz satarak kontrol edemeyecekleri ve rezervler tükendiği için bu sefer faiz artışları ile kuru kontrol etmeye çalışıyorlar. Ama tabii ki bu işin sonu kötü.

* Türkiye'de ciddi bir inşaat patlaması oldu. Döviz kaynakları inşaat sektörü için aktarıldı. Fakat inşaat çok az döviz getirisi sağlar. Çok basit bir mantık var bu işin. Döviz kaynakları yine döviz getirisi yatırımlara ayrılmalıydı. Bir bakkalın yanında çalışan insanlar bile bu hesabı yapabilirdi.

* 'Ekonomi koşulmasın' diye dış politika ve güvenlik konuları ön plana çıkarıldı. Ekonomik sorunlardan kaçmak için dışarıda macera aranmasına kesinlikle karşıyız. Dış politika ve güvenlik meselelerinde Türkiye'nin geri dönülemez yollara sokulması, askeri gücün caydırıcılığının zafiyete uğramasından çok korkuyorum. Bir kere o caydırıcılık gücünün üzeri çizilirse bedeli ağır olur.

* 'Kur artıyor' deniyor ilgili Bakan 'Ben kura bakmıyorum' diyor. Önemli ihracat pazarlarımızdaki ülkeler kendi kararları ile Türk mallarına ambargo koyuyorlar. 'Gülüp geçiyoruz' diyorlar. Bu nasıl bir halktan kopukluktur? Bu nasıl piyasadan kopukluktur? Birçok değerli arkadaşımız artık istifa ediyor. Değerli bürokratlarımız 'Artık bu kötü yönetim anlayışına dayanamıyoruz' diyerek çekilmek istiyor. Çünkü vicdanları rahat etmiyor.

DEVA'NIN OY ORANI NE?

* Partimize ilgi beklediğimizden daha fazla oldu. Parti kurulmadan önce saha araştırması yapıp parti programımızı hazırladık. Fakat parti kurulduktan sonra herhangi bir ölçüm yaptırmadık. 'Güçlendirilmiş parlamenter' sistemden yanayız. Ki bu kavrama bizler de çeşitli katkılarda bulunmuş olabiliriz. Bu sistemde Meclis'in yeniden merkeze oturtulması hedefleniyor. Meclis'in yeniden yasama ve denetim yetkisine kavuşmasını istiyoruz.

* Diğer partilerle diyaloğumuz var ama işbirliği ayrı bir konu. İkili işbirliklerine sıcak bakıyoruz ama birkaç parti ile işbirliği için henüz erken. Yeni bir partiyiz ve kendi kimliğimizin öne çıkmasını isteriz. Seçimlerde ayrıca değerlendirilir. O gün gelince kararımızı veririz. Her siyasi parti ile görüşüyoruz hatta iktidar kanadı ile de görüşmek için teşebbüslerde bulunduk. Bayramlaşmak istedik fakat kabul etmediler.