CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Benimle misiniz?" çıkışını değerlendiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Sayın Kılıçdaroğlu’nun parti içine verdiği bir mesaj olarak okuduk son sözlerini. Altılı masanın gündeminde bu konu yok" dedi. Babacan, "Günü gelince altılı masaya aday listesi sunarız" ifadelerini kullandı.

Babacan'dan Kılıçdaroğlu'nun 'Benimle misiniz?' çıkışına ilişkin açıklama

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Benimle misiniz?" çıkışı hakkında "Sayın Kılıçdaroğlu’nun parti içine verdiği bir mesaj olarak okuduk son sözlerini" değerlendirmesini yaptı.

CHP TBMM Grubu’nun İzmir’de düzenlediği 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nda "Şunu da artık bilmek zorundayım. Siz gerçekten benimle misiniz? Artık karar verin. Bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz?" şeklindeki çıkışı siyaset gündemindeki yerini koruyor.

Dün partisinin dördüncü mitingini Siirt'te gerçekleştiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu'nun çıkışı sorulan Babacan, "Sayın Kılıçdaroğlu’nun parti içine verdiği bir mesaj olarak okuduk son sözlerini. Altılı masanın gündeminde bu konu yok. Seçim takvimi yaklaşana kadar da olmayacak, karar almış durumdayız" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarına değinen Babacan, " Günü gelince yani, biz de altılı masaya aday listesi sunarız. Aday adaylarımızı, sıcak baktığımız isimleri altılı masada konuşacağız" ifadelerini kullandı.

ANKA'nın aktardığı habere göre Babacan'ın açıklamalarından öne çıklanlar şöyle:

ORTAK ADAY VURGUSU

“Kastımız; istişareye dayalı bir yönetim anlayışıdır. Mevcut sistemde cumhurbaşkanı tek imzayla; hem düzenleme hem de atama yetkisine sahip. Tek bir partinin, tek bir adayla yüzde elli artı biri sağlayıp da cumhurbaşkanlığı seçiminde başarılı olma ihtimalinin olmadığı bir seçime gidiyoruz. Bu yüzden ortak aday hedefliyoruz.

2018’de Sayın Erdoğan da tek başını seçilemedi aslında. MHP’nin ortaklığına mecbur oldu. MHP desteği olmasaydı, Erdoğan ilk turda seçilemezdi. MHP milletvekillerini katmazsanız AK Parti’nin Meclis’te çoğunluğu da yok. Dolayısıyla mevcut sistem, partileri iş birliğine zorluyor. Madem ortak aday diyoruz, madem altı parti ortak bir yönetme iradesi ortaya koyuyor; işte bu yönetme iradesinin somut bir metne dökülmesi, o metne de mutabık kalınması gerekiyor. Ondan sonra da ortak adayla seçime gidilirse belirsizlikler ortadan kalkar ve seçmenin muhalefete güveni artar.

ALTILI MASA GÖRÜŞMELERİ

Altı genel başkan bu konuların artık konuşulması ve bir mutabakata varılması konusunda hemfikir. Kamuoyu da bilsin bunu. Biz mart ayında bunu önerdik ama o gün itibariyle tam bir mutabakat yoktu. Fakat bugün için artık mutabakat var. Çok önemli bir ilerleme. Altı partinin ortak bir seçim beyannamesi çalışması ve bunun ortak bir mutabakata dönüşmesi 2 Ekim’de başlayacak ikinci tur görüşmelerinden en büyük beklentimiz. Bizim önerilerimiz hazır. Diğer partiler de somut çalışmalarla gelebilirlerse ilerleyebiliriz. Vatandaşlara somut sözler söyleyebilmeliyiz artık. Çok kritik bir süreç. Çünkü mevcut anayasal düzene göre, parlamenter sistemin de ruhuna göre ülkeyi yönetmemiz gereken bir geçiş süreci yaşayacağız.

"GEÇİŞ SÜRECİNİN YOL HARİTASINI ORTAK ADAY AÇIKLASIN"

Partiler, hangi alanda hangi politikayla ilerleyeceklerini ortaya koymaya başladılar. Eylem planları açıklanıyor. Onların hepsinin ortak bir söyleme dönüşmesi gerekiyor. Partilerin ortaya koyacağı fikirlerin yanında, ortak adayın kendi görüşleri, kendi ekleyecekleri de olabilir. Katılmadığı şeyler de olabilir. Yani, ortak adayın benimsemeyeceği bir şeyi kimse, ‘sen çık konuş’ diyemez. Öyle bir şey de yok yani. Hatta bizim tercihimiz, geçiş sürecinin yol haritasının ortak adayın kendisi tarafından açıklanmasıdır. Yani kendi cumhurbaşkanlığı yetkilerini hangi şartlarda ve nasıl kullanacağını kendisinin çıkıp açıklaması. Bu, daha şık. Altı partinin önceden açıklamasındansa aday çıksın kendisi açıklasın. Ve böylece kamuoyunun önüne çıksın. Adaylığını açıklarken, anayasanın kendisine verdiği yetkileri nasıl kullanacağını söylesin.

Parlamenter sisteme geçilene kadar ülke nasıl yönetilecek? Partiler arasındaki istişare sistemi nasıl çalışacak? Bütün bunları bir paket halinde sunarsak toplumun önüne, belirsizlikleri azaltmış oluruz. Başarma ihtimalimizin de böylelikle çok yükseleceğini düşünüyoruz. Evet, çok açık. Biz artık çalışmaların temposunun artması gerektiğini ve daha somut sonuçlarla vatandaşlarımızın karşısına çıkmak gerektiğini söylüyoruz.

KILIÇDAROĞLU'NUN 'BENİMLE MİSİNİZ?' ÇIKIŞI

Sayın Kılıçdaroğlu’nun parti içine verdiği bir mesaj olarak okuduk son sözlerini. Her partinin adaylıkla alakalı bir iç değerlendirme süreci olabilir. Her partinin adaylıkla alakalı bir dış iletişimi de söz konusu olabilir. Her partinin kendi bileceği iş. Ama biliyorsunuz bu işlerde; bir, her partinin münferit gündemi vardır, bir de altılı masanın gündemi vardır. Altılı masanın gündeminde bu konu yok. Seçim takvimi yaklaşana kadar da olmayacak, karar almış durumdayız.

CUMHURBAŞKANI ADAYI AÇIKLAMASI

Biz, kendi partimiz içerisinde böyle bir süreç başlatmadık. Arkadaşlarımız ikili, üçlü, bir araya geldiklerinde birbirleriyle fikir paylaşabilirler. Herkesin fikir özgürlüğü var. Ama bugüne kadar benim olduğum ortamlarda ben böyle derinlemesine bir isim değerlendirmesine sıcak bakmadım. Biz ne yapacağız diye sorarsanız; altılı masa gündemindeki öncelikli çalışmalarında ilerledikten sonra cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda parti teşkilatlarımızdan, parti yönetim kuruluna kadar geniş bir istişare süreci yürüteceğiz. Sonunda da altılı masaya herhalde elimizde kısa bir listeyle gideceğiz. Günü gelince yani, biz de altılı masaya aday listesi sunarız. Aday adaylarımızı, sıcak baktığımız isimleri altılı masada konuşacağız."