Bağışçı olmaktan vazgeçmeyin

Türk Hematoloji Derneği (THD) tarafından düzenlenen 11. Ulusal Kemik İliği Transplantasyonu ve Hücresel Tedaviler Kongresi, haftasonu Antalya’nın Belek ilçesinde gerçekleşti. 2 gün boyunca süren kongrede 15 bilimsel oturum, 4 kurs, 5 sözlü sunu oturumu yapıldı. Kongreye, 40 oturum başkanı ve 65 konuşmacı katıldı.

Cumartesi günü gerçekleştirilen basın toplantısına; THD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güner Hayri Özsan, THD Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, THD Yönetim Kurulu Araştırma Sekreteri Prof. Dr. Meltem Kurt Yüksel, Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Akif Yeşilipek konuşmacı olarak katılarak çeşitli bilgilendirmede bulundu.

Yüzde 12’si vazgeçiyor

Yüksek bir donör havuzuna ulaşıldığının belirtildiği toplantıda, bağışçıların yüzde 12’sinin sonradan bağışçı olmaktan vazgeçildiğine dikkat çekildi. Çoğunluğun keyfi nedenlerden kararlarından döndüğünü aktaran Prof. Dr. Meltem Kurt Yüksel, “Yüzde 60’ı keyfi nedenlerle vazgeçiyor. Yüzde 25’i sağlık sorunlarından dolayı vazgeçerken, yüzde 25’inin annesi izin vermiyor” diyerek bağışçı adayı olduktan sonra vazgeçilmemesi gerektiğini vurguladı.

2015 yılında kurulan TÜRKÖK’ün 470 bin donöre ulaştığını aktaran Yüksel, 5 yılda yapılan nakillerin bini geçtiğini ve yurtdışına 280 kök hücre gönderildiğini kaydetti. Yüksel, Türkiye’de toplam 86 kemik iliği nakil merkezi bulunduğunu belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de 2018’de 780 hastaya akraba dışı bağışçılardan nakil yapıldı. Bunların 486’sı Türkök bağışçılarından 294 hasta için yurt dışından kemik iliği getirildi. Çeşitli ülkelerdeki toplam 10 hasta için de Türkök bağışçılarından toplanan kemik iliği Almanya, Amerika, İtalya ve İngiltere’nin de aralarında bulunduğu ülkelere gönderildi.”

Prof. Dr. Güner Hayri Özsan ise konuyla ilgili gerçek vericiliğin önemine değindi. Özsan, “Genellikle hasta bazlı kampanyalarda hasta üzerinden bağış olduğu zaman vericilerin bir kısmı bu kişiye bağış yaptığını düşünür. Bu bilinçle verici olmamak gerekiyor ki ne bir hayal kırıklığı yaşayalım, ne de hastayı riske atalım. Dünyanın her yerinde verici vazgeçmeleri oluyor. Bundan sonra bu konuya önem göstermemiz önemli” dedi.

Devlet desteği olmalı

Kordon kanıyla ilgili bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Mehmet Akif Yeşilipek, “Dünya genelinde kordon kanı bankalarında 700 bin kordon kanı bulunuyor. Bugüne kadar 40 bin kordon kanı nakli yapıldı” ifadelerini kullandı. Türkiye’de tek kordon bankası olduğuna dikkat çeken Yeşilipek,

“Bin 500’ün üzerinde kordon kanı toplanmış durumda. Bunun artması hastalarımıza kök hücre kaynağı bulma konusunda önemli. Kordon kanı atılan bir ürün. Bu ürün kordon kanı bankacılığıyla olumlu bir tedavi şeklinde kullanılabilir” diye konuştu. Kordon kanının uzun süre saklanmasının maliyetli olduğuna değinen Yeşilipek, devletin ekonomik yardımda bulunması gerektiğini kaydetti.