Bahadır Grammeşin'i kaybedeli 6 yıl oldu: Gülümseyeceğiz zulüm karşısında

Dilan ESEN

İstanbul Kadıköy’de tam 6 yıl önce kadınlara yönelik tacizi önlemek isteyen Eğitim Sen üyesi, ÖDP’li ve BirGün dostu öğretmen Bahadır Grammeşin, sokak çeteleri tarafından katledildi. Bahadır’ın katillerinden 5’ine ‘kasten öldürme’ suçundan 25’er yıl hapis cezası verildi. Hem dostları hem de ailesi onun ardında bıraktığı mücadeleyi sürdürüyor. Katledildiğinde henüz 31 yaşında olan Bahadır öğretmenin ailesi ve dostları, onu hep iyilik için çarpan güzel kalbiyle hatırlıyor. Bahadır çocukların isminde, onun adı verilen kütüphanelerde ve arkadaşlarının mücadelesinde yaşamaya devam ediyor.

EŞİTLİK İÇİN MÜCADELE ETTİ

Bahadır’ın arkadaşı ve SOL Parti MYK Üyesi Deniz Demirdöğen, onun özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve dayanışma için mücadele ettiğini söyledi. Bahadır’ın hayatını kadına yönelik tacizi engellemeye çalışırken kaybettiğini anımsatan Demirdöğen, “Aramızdan ayrılışını çok derinden hissediyoruz” dedi. Bahadır’ın 2000’li yıllardan itibaren Ankara’da üniversite öğrencisiyken devrimci mücadelenin bir parçası olduğunu hatırlatan Demirdöğen, arkadaşını şöyle anlattı: “Emperyalizmin, kapitalizmin nihai zaferini ilan ettiği o yıllarda 21’inci yüzyılda devrim ve sosyalizm mücadelesine inanarak devrimci gençlik mücadelesinin bir sıra neferi oldu. Emperyalizme karşı bağımsızlığı, faşizme karşı özgürlüğü, gericiliğe karşı aydınlığı savundu. AKP gericiliğine karşı, özerk, demokratik üniversite mücadelesi verdi.”

Demirdöğen, “Bahadır, geçmişten günümüze mücadelenin gerektirdiği her türlü görevi yerine getirmeye çalıştı” dedi ve ekledi: “Tekel direnişinde nöbet tutarak, kırsalda kiraz işçileri ile dayanışma göstererek mücadeleye katıldı. Devrimci mücadelede nerede bir ihtiyaç olsa sevgili kardeşimiz orada görev aldı. Devrimciliği her zaman yaratıcılık ve zorlukların üstesinden gelmek olarak içselleştirdi.”

Bahadır’la ilk kez 2005’te Ordu Fatsa’nın devrimci Belediye Başkanı Fikri Sönmez’in anmasında ‘Tek Yol Devrim’ pankartının altında birlikte slogan attığını dile getiren Demirdöğen, sözlerini şöyle noktaladı: “Yıllarca gençlik mücadelesinde, ÖDP’de, Haziran mücadelesinde birlikte omuz omuza olduk. Eşitliğin, özgürlüğün ve dayanışmanın ülkesine yolculuğumuzda, mücadele ettiğimiz karanlık, Bahadır’ı bir gece vakti aramızdan aldı. Karanlık, Bahadır’ı aramızdan almış olmasına karşın; onun fikirleri, hayalleri, düşleri mücadelemizde her daim yaşayacak. Bahadır’ın sözleri görevimiz ve kılavuzumuz olsun: Yok öyle efkâr falan ikinci bir emre kadar, gülümseyeceğiz cümle zulmün karşısında, böyle böyle düzelecek bu işler!”

ÖYLE ANLAMSIZ BİR ÖLÜM Kİ BU…

Bahadır’ın katillerinin yargılandığı davada Grammeşin ailesinin avukatı olan Ayhan Erdoğan ise “Hiçbir karar bahadırı bize geri getirmeyecek” diyerek başladı sözlerine. Sokakların lümpenlere ve yerel çetelere açıldığını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu: “Son zamanlarda ulusal boyutlardaki çetelerin beyanlarıyla ülkenin karanlık bir dünyanın içinde olduğu görünüyor. Bahadır’ı anmakta ısrarcı olunmalı. Genç bir insanın sokak serserileri tarafından öldürülmesi unutulmamalı. Bu ülkenin çetelere karşı savaş açacak bir iktidara ihtiyacı var.” “Cinayete karışan tüm sanıkların insan öldürme suçundan mahkûm olması aileyi bir nebze huzurlu kılacak bir sonuç” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bir kaçak olan sanık var onun yakalanması ile ilgili bir süreç işliyor. Öyle anlamsız bir ölüm ki bu… Faillerin cezalandırılmasıyla ilgili mahkeme sonuçlandı ancak hiçbir karar Bahadır’ı bize geri getirmeyecek.”

***

ARKADAŞLARI DAVAYI HİÇ BIRAKMADI

Bahadır’ın öldürülmesine ilişkin dava İstanbul Kartal Anadolu Adliyesi’nde iki kere görüldü. Anadolu 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada, birçok gelişme yaşandı. Arkadaşları, yoldaşları ve ailesi ise davasının peşini hiç bırakmadı.

İlk yargılama Mart 2017’de sonuçlandı. Ancak yargılama sırasında katiller kendilerini korumak istediğini söyledi. Hatta birbirlerini bile suçladılar. Bahadır’ın katilleri Emniyet ve savcılıktaki ifadelerinde ‘korunmak için kendilerini savunduklarını’ iddia etti. Ortaya çıkan kamera görüntülerinde saldırganların kalabalık bir grup halinde hareket ettiği, tacizin engellenmesinin ardından olay yerinden uzaklaşmak isteyen Bahadır ile yanındaki arkadaşlarına örgütlü ve kesici aletlerle saldırdığı açık biçimde görüldü.

Bir duruşmaya ise Bahadır’ı öldüren çete üyeleri takım elbiseli geldi, suçu birbirlerinin üzerine attı. Katil Erkan Çınar’ın diğer sanıklara “Suçu üstlenin size bakacağım” dediği öğrenildi. Bu yargılamanın sonunda 10 sanıktan dokuzuna ceza verildi. Bahadır’ın katili Çınar ‘kasten öldürme’ suçundan 25 yıl, ‘birden fazla kişiyi tehdit’ ve ‘ruhsatsız yasak bıçak taşımak’ suçlarından ise üç yıl 20 gün hapis ve bin 660 lira para cezasına çarptırıldı. Mert Nikelay, Murat Topraktepe, Yahya Burak Ataç ve Cemal Diri, ‘10 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Murat Topraktepe ve Yahya Burak Ataç, Hasan Özcan, Serhat Ali Günay, ‘birden fazla kişiyi tehdit’ suçundan iki yıl ikişer ay 20’şer gün hapse mahkûm edildi. Tutuksuz sanık Serhat Ali Günay’a, ‘iki kişiyi kasten yaralama’ suçundan bir yıl üç ay, Hasan Özcan’a ‘kasten yaralama’ suçundan yedi ay 15 gün, tutuksuz sanıklar Oğuzhan Çiftçi ve Soner Açık’a ‘suç delillerini gizleme’ suçundan birer ay hapis cezası verildi.

ÜST MAHKEME DE AVUKATLARI DESTEKLEDİ

Aile ve avukatlar, katillere verilen cezaları yeterli görmedi. Avukatların verilen cezalara itirazı, üst mahkeme tarafından kabul edildi. Dava dosyasının avukatlarından İbrahim Burak Eskici, o dönemde, ‘yardım’ suçundan ceza alan sanıkların katillerle hareket ettiğini söyledi. Bu nedenle diğer 4 sanığın da müebbet hapis cezasına çarptırılması gerektiğini aktaran Eskici, üst mahkemenin de kendilerine katıldığına değindi. Eskici, “Üst mahkemenin kararı verilirse adalet yerini bulacak” dedi.

Yeni davada mahkeme, sanıklar Erkan Çınar, Mert Nikelay, Murat Topraktepe, Yahya Burak Ataç ve Cemal Diri’yi ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet aldı.