Google Play Store
App Store

Devrimci öğretmen Grammeşin’in İstanbul’da sokak çeteleri tarafından katledilmesinin üzerinden 10 yıl geçti. Grammeşin’in kardeşi Başak Grammeşin, “Bahadır’ın mirasına her daim sahip çıkacağız” dedi.

Bahadır Grammeşin’i kaybedeli 10 yıl oldu: Onun gözleriyle bakıyoruz yarınlara
Deniz Güngör
Deniz Güngör
denizgungor@birgun.net

İstanbul Kadıköy’de kadınlara yönelik tacizi önlemek isteyen Eğitim Sen üyesi, ÖDP’li öğretmen Bahadır Grammeşin’in, sokak çeteleri tarafından katledilmesinin üzerinden 10 yıl geçti. Devrimci öğretmen Grammeşin’in hem dostları hem de ailesi ardında bıraktığı mücadelesini sürdürüyor. Arkadaşları ve ailesi katledildiğinde henüz 31 yaşında olan Bahadır öğretmenin hayalini kurduğu eşit, adil, özgür bir memleket için bize bıraktığı mücadelenin mirasına sahip çıkacağını ifade etti.

Grammeşin için ailesi ve yoldaşları dün saat 19.30’da SOL Parti İstanbul Kadıköy İlçe Binası önünden yürüyüş gerçekleştirdi. Düzenlenen anma töreninde yapılan yürüyüş Grammeş’in katledildiği sokakta sona erdi. Anma töreninde, “Unutmadık, affetmeyeceğiz. Bahadır Grammşin’i ölümünün 10. yılında anıyoruz” denildi.

BAHADIR BİZİM DEVRİMCİ GENÇLİĞİMİZDİ

Grammeşin’in ablası Başak Grammeşin, “Bahadır’ın ablası olmak hem tarifsiz bir onur, hem de yüreğimin en derininde okunmaz bir acıdır. Bahadır sadece benim değil, hepimizin kardeşidir. 10 yıldır yaşadığımız özlem hepimizin özlemidir. Baho bir eğitimciydi, bir yoldaştı, bir arkadaştı, dosttu, en çok güldürenimizdi, en çok gülenimizdi, gülünecek, gülümsetecek bir şeyler bulabilenimizdi. Sessiz kalamayan, haksızlığa boyun eğmeyen, inandıklarından ve özellikle inadından asla vazgeçmeyenimizdi. Benim çocukluğumdu, oyun arkadaşımdı, ergenliğimdi, gençliğimdi, devrimci gençliğimizdi” dedi.

“Bahadır’ın katledildiği o köşe başında hepimizin bir kolunu omuz başımızdan kopardılar o gece” diye konuşan Grammeşin, “Şimdi biz eksik, yaralı, bütünlüğü bozulmuş bünyeler gibiyiz, birbirimize sıkı sıkı sarılmaktan başka çaremiz yok tek kollarımızla. Onunla mesaisi olan hepimizin, onu, anılarıyla yeni gelenlerimize tanıtmak gibi bir sorumluluğumuz var. Bahadır’ın hayalini kurduğu eşit, adil, özgür bir memleket için bize bıraktığı mücadele mirasına sahip çıkacağız. Onun yüreğiyle, onun gözleriyle bakmaya devam edeceğiz hayata ve ancak böyle düzelecek bu işler, böyle gerçekleşecek bu düşler” ifadelerini kullandı.

YARIM KALANLARI GENÇLER SÜRDÜRÜYOR

Grammeşin’in katledilmesinin tekil ve anlık bir şiddetin sonucu olmadığına dikkat çeken üniversiteden arkadaşı Mutlu Arslan, “Tam tersine, gücünü ve cüretini iktidardan alan, bizzat iktidar tarafından beslenen-kollanan bir şiddetin ürünü olarak bu cinayetler ve saldırılar yaşanıyor. Arkasına iktidarı alan, iktidarın ideolojik alanından beslenen, iktidar mensuplarıyla bir biçimde ilişkide olan herkes, toplumun geri kalanına her şeyi yapma hakkını kendinde görüyor” dedi.

Arslan, Grammeşin’in üniversite yıllarından itibaren toplumu baskı altına almaya çalışan baskı ve zorbalık düzenine karşı mücadele ettiğini söyledi. Arslan şöyle konuştu: “Bizler Bahadır’ın dostları olarak sadece bir sevdiğimizi kaybetmenin acısını yaşamıyoruz. Bizler aynı zamanda, daha güzel günler için hayatını ortaya koyan bir mücadele arkadaşımızın çeteler tarafından elimizden koparılmasının acısını da yaşıyoruz. Onun gidişiyle yarıda kalan ne varsa bugün onunla aynı yoldan yürüyen genç kardeşleri sürdürüyor. Bunu görüyor olmak 10 yıldır biricik avuntumuz.’’

HER KÖŞEDE ONUN İZLERİ YAŞIYOR

Grammeşin ile devrimci gençlik mücadelesi içinde uzun yıllar birlikte olduklarını söyleyen arkadaşı Ozan Sürer, “AKP’li yılların başında ona karşı üniversitelerden yükselen muhalefetin örgütlenmesi için çalıştık. Bu hareketin içinde Gençlik Muhalefeti’nin kurulmasında ülkenin dört bir yanındaki devrimci genç arkadaşlarımızla birlikte yürüttük. Bahadır bu mücadelenin en önemli parçalarından biri oldu her zaman. Cebeci kampüsünden Mamak’ın yoksul mahallerine kadar Bahadır’ın izleri vardır” ifadelerini kullandı.

Sürer şöyle konuştu: “Hareketimizin inançlı ve kararlı bir militanıydı, neşeli ve her zaman canlı kendine has güzelliklerle duluydu. Onun eksikliğini hep hissediyor, devrimci genç arkadaşları olarak onu çok özlüyoruz. Ama biliyoruz ki onun da yaratıcılarından olduğu gençliğin devrimci muhalefeti şimdi on binlerce öğrenciyle kendini yeniden yaratırken bizim Baho’muzda o mücadele bayraklarında meydanlarda dolaşmaya devam ediyor.”

∗∗∗

NE OLMUŞTU?

9 Mayıs 2015’te Kadıköy’de kadınlara yönelik tacizi engellemeye çalışan Grammeşin, kalabalık bir grubun bıçaklı saldırısına uğramış ve hayatını kaybetmişti. Grammeşin’in katledilmesiyle ilgili davada, sanıklar Erkan Çınar, Mert Nikelay, Murat Topraktepe, Yahya Burak Ataç ve Cemal Diri 25’er yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.Davanın sanıklarından Hasan Özcan ise 17 Mart 2017’deki karar duruşmasında verilen arada firar etmişti. "Kasten öldürme" suçundan yargılanan Özcan’ın firari olması nedeniyle dosyası ayrılmış ve hakkında karar verilmemişti. Grammeşin davasının firari sanığı Hasan Özcan, Arnavutluk’ta yakalandı. Özcan 2024 yılında Türkiye’ye iade edilerek tutuklandı.